İAOSB olarak elimizi aşın altına soktuk. Meslek lisemiz için her yıl İAOSB kanalarından ciddi kaynak ayırdık. Bunu yapmak zorunda olduğumuzu hissettik. Meslek liselerimiz bir felaket. Bu döngüyü kırmak gerektiğini gördük. Ama bu iş sadece 3-5 organize sanayi bölgesine bırakılmamalı, ülkenin sanayi politikası haline dönüştürülmeli." dedi. İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) 3. Ar-Ge ve İnovasyon Yarışması'nın finalinde konuşan Başkan Hilmi Uğurtaş, Türkiye ekonomisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türk sanayisinin makus bir talihi olduğunu ifade eden Uğurtaş, "Türk ekonomisi ne zaman büyüyor, cari açık artıyor. Bizim bunu kırmamız lazım. Ekonomi büyürken cari açığı artırmamamız lazım. Türkiye yüksek teknolojili ürün üreten ülkeler arasında 38 ya da 40. sırada. Önümüzde Malezya var. Devlet kamu kaynaklarında 2013'e göre Ar-Ge için daha fazla kaynak ayırmasına rağmen özel sektörün Ar-Ge çalışmaları devamlı geriye gitmiştir, devlet tarafından devamlı destek görmesine rağmen. 2013'ten bile ne yazık ki geri düşmüş durumdayız" diye konuştu.

Körfezdeki Arap ülkelerinin durumuna düşeriz

Türkiye'nin iyi bir yere gelebilmesi için teknolojiye ve beşeri sermayeye yatırım yapmasının şart olduğuna dikkat çeken Uğurtaş, şöyle devam etti : "Sermaye bulsak da beşeri sermayeyi yetiştiremezsek, Körfez'deki Arap ülkelerinin durumuna düşeriz. Bu anlamda hepimize ciddi görev düşüyor. Türkiye'nin nitelikli eğitim ihtiyacı var. Türkiye'yi üniversitelerle doldurmak ne kadar doğru? Nitelikli eğitimcilerimiz yoksa üniversiteyi bitirmiş üniversite mezunlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. İAOSB olarak elimizi aşın altına soktuk. Meslek lisemiz için her yıl İAOSB kanalarından ciddi kaynak ayırdık. Bunu yapmak zorunda olduğumuzu hissettik. Meslek liselerimiz bir felaket. Bu döngüyü kırmak gerektiğini gördük. Ama bu iş sadece 3-5 organize sanayi bölgesine bırakılmamalı, ülkenin sanayi politikası haline dönüştürülmeli. Bir eğitim seferberliği başlatmak zorundayız. Gençleri ve ailelerini mesleki eğitim konusunda inandırmalıyız. Üniversitelerde temel bilimlere gençlerin girmesini teşvik etmeliyiz. Ar-Ge ve inovasyon merkezlerinde eğer eğitilmiş elemanlarımız yoksa o merkezlerimizde istediğimiz hedeflere ulaşma imkanımız asla yok. Mühendis uygulayan ama yaratan bulan temel bilimler, bu ülkenin bugüne kadar yadsıdığı ve düşük puanlarla girilen ve öğretmen yetiştiren Fen Fakülteleri'nin daha işlevsel hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

Farkındalık yaratmak istiyoruz

Bu yıl 3'üncü kez düzenledikleri İAOSB Ar-Ge ve İnovasyon Yarışması'nı gelenekselleştirdiklerini belirten Uğurtaş, "Ar-Ge ve inovasyon konusunda farkındalık yaratmak istiyoruz. Firmaların, Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapabileceklerine, bu birlikteliklerle, buradan çıkacak sonuçlarla kendilerine daha da güveneceklerine inancımız var. Toplumda üreten kesimde bu inancı yerleştirme gibi bir düşüncemiz var. Bunlar çok kolay işler değil. Bugünden yarına halledilecek şeyler de değil. Ama göle mayayı çalmamız lazım. Birilerinin göle maya çalması lazım. Bu görev bizim. Ben inanıyorum, ülkemiz makus talihini yenecektir. Gelişen ülkeler sınıfına girebiliriz." ifadelerini kullandı.

Ar-Ge ve inovasyon yarışmasına 18 firma katıldı. Finale kalan 6 şirket basın mensupları ve akademisyenler ve katılımcıların bulunduğu salonda projelerini anlattı. Jüri üyelerinin oylarıyla dereceye girenler belirlendi. İAOSB 3. Ar-Ge ve İnovasyon Yarışması'nın kazananı DYO Boya Fabrikaları Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin 'Bobin boyalarında kalite, enerji ve maliyet iyileştirme' projesi olurken, Dirinler Makine Sanayi'nin 'İki eksenli hareket edebilen, alt gövdeye sahip H tipi ekstanrik pres tasarımı ve prototipi' ikinci, ÇEKSAN'ın 'CityMouse' projesi de üçüncü oldu.