Ali Budak- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, hazırladığı Planlı Alanlar Yönetmeliği ile hemen hemen bütün yetkilerini yerel yönetimlere bıraktı. Yeni yönetmeliğe göre, eğimli arazilerde binaların üst katlarında bina cephesi ve bina derinliğinde kademe yapma şartları getirilmesi oldu. Binaların siluete olan etkisinin yumuşatılması amacıyla bundan sonraki imar uygulamalarında, kot alınan noktalara göre, eğimli arazilerde binaların üst katlarında bina hizası geri çekilerek kademeli hale gelecek. Üç kattan fazla iskan edilen katlı konut yapılarında, asansör yapma şartı getirilirken, yeni yapılarda banyo, mutfak ve yatak odasının bir arada olduğu 1 artı 0 daire yapılamayacak. Bundan sonra en küçük daireler 1 artı 1 olacak. Ruhsatlı ve iskanlı ticari yapıların katlarında, asma katların yapılmasının önü açılacak. Parsel büyüklükleriyle ilgili rahatlatıcı maddeler getirildi. Buna göre uygulamada karşılaşılan arsaların birleşme ve ayrışmalarından kaynaklanan sorunlar çözülecek.
 

1+0'lar eleştiriliyordu


1+0 daireleri sürekli eleştirdiklerini ve uygun olmadıklarını vurguladıklarını belirten Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır, '1+0 daireleri sürekli eleştiriyorduk. Uygun olmadığını da söyledik. Bu karar çok iyi oldu. Çünkü yaşam alanı için çok sıkıntılıydı. Zaten bakanlık Planlı Alanlar Yönetmeliği ile hemen hemen bütün yetkilerini yerel yönetimlere verdi. Bu sürecin büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Belediyeler artık illerinin planını bütüncül yapabilecek. Sorun çıkmayacak. İleriye dönük planlar hayata geçirilerek dünya kentlerinin özelliklerini taşıyan kentler yapılabilir' diye konuştu.  
 

Bina değil, ada bazlı planlama


İzmir'de yıllardır ada bazında çözüm talebi ettiklerini de ifade eden Nasır, şöyle devam etti: Sosyal donatı alanlarının da düşünüldüğü yeni planlarla kentsel dönüşümünde bina bazında değil ada bazında yapılmasını talep ediyoruz. İzmir Türkiye'de en fazla şuurlu arsası olan ve küçük parsellerden oluşmuş il. Mevcut yönetimlerle de bu dönüşümde çözümsüzlükler ortaya çıkacak. İzmir'in önünün de açılabilmesi için ada bazında düzenlemeler yapılmalı. Yönetmelikle belediyelerin bu yönde kararlar alabilmesinin önü de açıldı. Önümüzdeki günlerde de çıkacak olan kentsel dönüşüm yasasıyla kentsel dönüşümün daha da hızlanacağına inanıyorum. Zaten bundan sonra asıl iş yerel yönetime kaldı.
 

'İzmir cazibesini en az 10 yıl daha koruyacak'


İzmir'e yönelik oluşan ciddi talebin önümüzdeki yıllarda daha da artacağına işaret eden Nasır, 'Türkiye'nin diğer illerine göre İzmir'de arsa sıkıntısı çok fazlaydı. Arsa üretemeyen İzmir'de sağlıksız konut sayısı da arttı. İzmir'deki binaların yüzde 65'inde dönüşüme ihtiyacı var. İzmirliler ise yerinde dönüşüm olmazsa bulunduğu yerleri terk etmez. Çünkü sosyal kültürleri bu. Bu nedenle de yapılacak olan planların iyi belirlenmesi şart. Bunun dışında İzmir'in bu kadar değerlenmesinde İstanbul-İzmir otoyolunun yapılıyor olması, İzmir-Ankara hızlı tren projesiyle Anadolu İzmir'e yaklaşacak ve İstanbul'daki karmaşadan kaçanların başta İzmir olmak üzere Ege'yi tercih etmeleri İzmir'in değerini arttırdı. Yaşamsal olarak dünyanın en güzel şehri olan İzmir, iklimi, tabiatı ve insanlarıyla göç alıyor. Bu yönelim ise İzmir'in değerini de artıyor. İzmir bu cazibesini gelecek 10 yıl daha koruyacak. Türkiye'nin en az 10 yıl daha yıldızı İzmir olacak' dedi.