İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, suç örgütünün yöneticisi ve koordinatörü olduğu suçlamasıyla yargılanan 11 sanığın savunmalarının tamamlanmasının ardından, diğer tutuklu sanıkların ifadelerine geçildi. 'Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak' ve 'Gizli bilgileri temin etmek' suçlarından 2 ile 6 yıl arasında hapis cezası istenen Assubay Başçavuş Davut Yıldız suçlamaları reddetti. 1999 yılında sağlık astsubay okuluna girdiğini ve hayatı boyunca herhangi bir gizli belge görmediğini, sanıklardan N.K. hariç hiç kimseyi tanımadığını, ailesinin maddi durumu iyi olduğu için bugüne kadar maddi zorluk yaşamadığını, bu nedenlerle sözde örgüte üye olmasının hiçbir nedeninin olamayacağını söyledi.

Başçavuş Yıldız, N.K.'yi 2008'de ev arkadaşının tanıştırdığını, sağlık astsubayı olduğu için zaman zaman sağlık sorunlarını kendisine danıştığını, ancak hiçbir şekilde gizli belge temininin söz konusu olmadığını belirterek şöyle dedi:

"N.K'nin tek amacının askeri personelle evlenmek olduğunu anlattı. Örgüt yöneticiliği yapabilecek kapasitede biri değil. Yasadışı faaliyette bulunduğuna inanmadığım N.K.'nin bulaşıcı hastalığı var. Bunun için de cinsel birlikteliğimiz de olmadı. Bu iddianameyle özel hayatımın gizliliği ve kişilik haklarım ihlal edildi. Ele geçen bilgisayar da bana ait değil. Beraatımı ve tahliyemi istiyorum."

HAKİM ÇIKIŞTI

Mahkeme Başkanı Atilla Rahman, Başçavuş Yıldız'ın ele geçirilen bilgisayarın kendisine ait olmadığını belirtmesi üzerine, “Tutanak tutulurken neden sana ait olmadığını belirtmedin? İki polis, iki astsubay görünce, tutanakları şakır şakır imzalıyorlar. Benim önüme bin tane evrak geliyor, hepsini tek tek okuyorum. Yeri gelir bizi de zorda bırakabilir. Benim değil demene rağmen görevlinin bunu tutanağa yazmamasını algılayamıyorum, yazmıyorsa da senin imzalamanı algılayamıyorum” dedi.

ÖĞRETMEN SUBAY

Yine aynı suçlamayla 2 yıl 6 ay ile 9 yıl arasında hapis cezası istenen muvazzaf asker öğretmen Yüzbaşı Andaç Keskin, isnat edilen suçları işleyeceğine, hayatına kendi elleriyle son vermeyi tercih edeceğini söyledi. Hiçbir suç unsuru bulunmamasına rağmen 7 ay boyunca fiziki takip yapıldığını ve bu takiplerin suçsuzluğunu ispatlayan en önemli kanıtlar olduğunu belirten Yüzbaşı Keskin, bir öğretmen subay olarak mütevazı ve sıradan yaşam sürdüğünü, maaşından başka hiçbir gelirinin olmadığını, hesap hareketleri incelendiğinde bunun doğru olduğunun ortaya çıkacağını ifade etti.

Yüzbaşı Keskin, kendisine iftira atıldığını, onlara hakkını helal etmediğini belirterek, tahliyesini ve beraatını talep etti.

Yine 2 ile 6 yıl arasında hapis cezası istenen Asteğmen Anıl Bilgin, örgüte üye olmasının ve bilgi ve belge temin etmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Asteğmen Bilgin, üçüncü şahıslarda bulunan veri tabanında isminin geçtiği belgelerle suçlandığını savunarak, yargılamasının tutuksuz devam etmesini talep etti.

Mahkeme Başkanı Atilla Rahman, duruşmaya ara verdi.