İzmir’in Bayraklı ilçesi Manavkuyu Mahallesi’nde bulunan ve 2 bloktan oluşan Mustafa Bey Apartmanı için 30 Ekim 2020’de 119 kişinin ölümüne ve 1034 kişinin yaralanmasına neden olan depremin ardından yapılan hasar tespit çalışmalarında “orta hasarlı” tespiti yapılmıştı.

 

Cumhuriyet'ten Muhammed Özmen'in haberine göre, incelemeyi yapan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri, yurttaşlara iki binada da onarım yapmadan oturulamayacağını bildirerek “güçlendirme çalışması ya da kentsel dönüşüm” yollarına başvurmalarını önerdi. 31 daireye AFAD ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından taşınma yardımları yapıldı. Depremzede konut sahiplerine AFAD üzerinden 5 bin, kiracılara ise 2 bin 500 TL ödendi. Büyükşehir Belediyesi ise 5’er bin TL taşınma yardımında bulundu. İki bina tamamen boşaltıldı. Depremzedeler maddi ve manevi zorluklar yaşayarak yeni evlere taşındı.

Yeniden inceleme yapıldı, 'oturulabilir' denildi

Ancak aradan geçen 5 ayın ardından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, binalarda yeniden inceleme yaptı ve bu kez “az hasarlı/oturulabilir” raporu verdi. AFAD, yurttaşlara gönderdiği SMS mesajında IBAN numarası vererek ödenen nakdi yardımların iade edilmesini istedi.

İzmir Valiliği’nin “Acil Yardım” hesabından gönderilen yardımın aynı hesaba geri ödenmesi ve dekontun valiliğe iletilmesi talep edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ise iade talebinde bulunmadığı belirtildi.

Depremzedeler “Taşınma masrafı, yeni eşya alınması, kira masrafı, yeni abonelik bedelleri gibi birçok gidere katlandık. Yıllardır oturduğumuz ev ve mahalleden kimimiz eşyalarını dahi alamadan apar topar ayrılmak zorunda kaldık. Eksik inceleme ile hazırlanan raporlar bizi mağdur etti. Buradaki sorumluluk bize yükleniyor. Sosyal devlet nerede?” diyerek duruma tepki gösterdi.

Habere göre depremzedelerin avukatı Senem Kiraz şunları söyledi:

"AFAD tarafından kanun gereği depremzedelere yapılan maddi yardımın, kesin hasar tespit raporu sonucunda geri alınması sosyal hukuk devleti ile bağdaşmamaktadır. AFAD’ın verdiği maddi yardımların yanında devletin verdiği rapora güvenerek yapılan masraf katbekat fazladır. Ödemeler kesin hasar durumuna göre yapılmadığı için bu şekilde iade talepleri vatandaşı mağdur edecektir. Bu nedenle konunun uzlaşma ve mağduriyete yol açmadan çözülmesi gerektiği kanaatindeyim."

Kiraz, devletin önceliğinin ödenen düşük bedelli yardımın iadesi değil, ağır hasarlı ve yıkılma tehlikesi olan binaların ivedilikle yıkılması olması gerektiğini belirtti.