Akaryakıt zamlarına tepki gösteren Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, 2002 yılında 50 TL ile 31 litre benzin alabiliyorken bugün ise 50 TL ile sadece 2,4 litre benzin alabildiğini belirterek “Erdoğan'ın ekonomik başarısının özeti bu” dedi

FATİH ÖZKILINÇ- Son dönemde akaryakıt zamlarına ardı ardına gelen zamlar sonrası Saadet Partisi İzmir İl Başkanlığı fahiş zamları Konak Meydanı’nda mizansenli basın açıklamasıyla protesto etti. Saadet Partililer tabut şekli verilmiş araba maketini dört kol üzerinde taşıdılar. “35 AKP 35” plakalı maket aracı “Nasıl bilirdiniz?” diye soran Saadetliler, “Çok yakardı” diye cevap verdi.

Basın açıklaması metnini okuyan Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran ise “Türkiye bugüne kadar birçok kez ağır ekonomik kriz yaşadı. Ancak böylesini hiç görmedi. Başından beri üretime ve yatırıma harcanması gereken bütçeler betona ve inşaata yatırılınca, ülkenin dış borcu cumhuriyet tarihinin toplam dış borcunun 3 katına çıkarılınca, bütün bunlar yaşanırken nasıl bir uçuruma sürüklendiğimizi görüp uyaranlar ‘suçlu ve hain’ ilan edilince, bu sonucu yaşamak kaçınılmaz oldu.Tüm fahiş fiyatlar insanlarımızı perişan ettiği gibi akaryakıt fiyatlarına gelen zamlar da sürücüleri perişan etti. Otomatiğe bağlanan akaryakıt zamları sonrası vatandaş kontak kapatmak zorunda kaldı. Her gün gelen zamları takip etmek bile imkânsız hale geldi. Sürücüler, esnaf, vatandaş artan akaryakıt fiyatları sonrası çileden çıktı. Bütün bu olağanüstü fiyatlara rağmen hükümetin sesi sedası çıkmazken, zamların nerede duracağını ise kimse bilmiyor. Başlarda her  zamma bir gerekçe üreten hükümet, artık zamları savunma ihtiyacı dahi duymuyor. Ya da savunacak bahane bile üretemez hale geldiler” dedi.

“AK Parti sebep, zamlar sonuç”

1 Ocak’tan itibaren akaryakıt fiyatlarına toplamda 23 kez zam geldiğini belirten Erduran, “Benzinde zam oranı, sadece yılbaşından bu yana yüzde 57, son bir yılda ise yüzde 166 oldu. Motorinde ise zam oranı yılbaşından bu yana yüzde 94, son bir yılda ise yüzde 235'e ulaştı. Bir depo maliyeti, yalnızca iki ayda yaklaşık 500 lira arttı. Bu rakamları dile getirirken bile insanın dili zorlanıyor, başı dönüyor, havsalası kabul etmiyor.  Özellikle son günlerde hükümetin öne sürdüğü yeni günah keçisi, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması. ‘Savaş çıktı, ondan oldu’ diyorlar. Sanki Ukrayna’nın işgalinden önce milli paramızın değeri yerli yerindeydi. Ekonomik dengelerimiz düzgündü. Enflasyon oranları sağlıklıydı ama savaş çıkınca da her şeye zam geldi ve akaryakıta her gün zam dönemi başladı. Yapmayın, etmeyin, yazıktır. İnsanların neyin ne olduğunu anlamadığını varsaymak, milletin zekâsını aşağılamak çok yanlış. Akaryakıt ürünlerine gelen zamların nedeni; döviz kurunun yüksek olmasından ve yanlış ekonomi politikalarıyla Türk lirasının döviz kuru karşısında değer kaybetmesinden kaynaklanmaktadır. Türkiye’deki periyodik fahiş akaryakıt zamları, TL’nin ışık hızıyla yaşadığı değer kaybı ve petrol ürünlerine uygulanan yüksek vergilerin sonucudur. AK Parti sebep, zamlar sonuçtur” diye konuştu.

2002’de 31 litre, 2022’de 2,4 litre

Akaryakıta gelen zamların A’dan Z’ye tüm ürünlerin fiyatlarını olumsuz etkilediğini kaydeden Erduran, “Akaryakıt fiyatları döviz kurlarındaki artışla tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Artık kuruş ile değil, lira ile zam geliyor. Ve akaryakıttaki bu fiyat artışları, ekonomide yaşanan krizin, çıkmazın ve kötü gidişatın simgesi ve ilanı durumundadır.  2002 yılında 50 TL ile 31 litre benzin alabiliyorduk. 2022'de bugün ise 50 TL ile sadece 2,4 litre benzin alabiliyoruz. Erdoğan'ın ekonomik başarısının özeti bu. Akaryakıt fiyatının artması ulaşım ve nakliye başta olmak üzere maliyetleri artıracağı için doğal olarak imalat ve üretim sektörüne de fiyat artışı olarak yansıyor. Akaryakıta gelen zamlar A’dan Z’ye tüm ürünlerin fiyatlarını olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.

Hükümete çağrı

Hükümete ardı ardına gelen zamlara karşı çağrıda da bulunan Erduran, “Hükümet, akaryakıtta ÖTV’yi tamamen kaldırmalı ve KDV oranını da yüzde 1’e düşürmelidir. Yani fiyat artışlarını vergi indirimleriyle kontrol altına almaya çalışmalıdır. Bunlar, vatandaşın yükünün azaltılması anlamına gelecektir. Ancak asıl kalıcı ve tedavi edici çözüm, milli paramızın korunması yönünde olmalıdır. Bunu da milli ekonomi anlayışına sahip olan Saadet Partisi yapabilir. Ak Parti iktidarı, elinde bir kör bıçak, ekonomide yıllardır çok büyük yaralar açtı. Ama biz, iktidarın ortaya çıkardığı bu krizi çözecek ve milletimize çok kısa bir zamanda rahat bir nefes aldıracak politikaları uygulamaya koyacağız. Yatırım ve istihdama önem veren bir milli ekonomik model uygulayarak Türk Lirasına değer kazandıracağız” ifadelerini kullandı.