Ali Budak- Teknolojinin gelişmesiyle dijital dönüşüm yeniden şekillenmeye ve toplumları da şekillendirmeye başladı. Bu dönüşüm sürecinde ise süreç bambaşka sorunları da beraberinde getiriyor. Emek vermeden para kazanacağım düşüncesiyle hareket eden vatandaşlar, bu sitelere 5 bin lirayla üye oluyor ve 2 yıl sonra 300 bin lira kazanacağını düşünüyor. Türkiye'de bu sistemle son 3 yılda yaklaşık 1 milyona yakın vatandaştan 1 milyar 300 milyon lira değerinde para toplandığı, bu paraları vatandaşların geri alamadığı ve dolandırıldığı iddia ediliyor. Bu dolandırılma olayıyla karşılaşınca 16'ıncı yüzyılda yaşayan Thomes Hobbes'un 'İnsan, insanın kurdudur' sözü aklıma geldi. Buradaki temel sorun insanların emek vermeden kazanmak istemesi mi? Yoksa paranın dönüştürücü etkisiyle daha çok kazanma isteğinin gözleri kör etmesi mi? Yuah Noval Harari'nin modern insanın dönüşme sürecinde paranın bulunması ve dünya çapında genel kabul görmesi de yol gösterici oluyor.
 

Bakanlık, 6 ay önce inceleme başlattı


Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, ihbarlar üzerine, sosyal medyadan üye ve para topladığı belirlenen 'Get My' ve 'Mglobally' adlı şirketler hakkında 18 Ocak 2017 tarihinde inceleme başlattı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Tüketici Kanunu ile saadet zinciri yapılanmalarını yasaklarken, son dönemde Get My Ads benzeri şirketler artıyor. Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü, ihbarlar üzerine internet reklamcılığı alanında faaliyet gösterdiği öne sürülen 'Get My' ve 'Mglobally' adlı şirketleri, piramit yapı olabileceği şüphesiyle ayrıntılı olarak incelemeye başladı. İncelemelerde, 'Get My' şirketinin merkezinin de Hong Kong'da bulunduğu belirlendi. İki şirketin de Türkiye'de yasal temsilcisi, acentesi bulunmadığı tespit edildi. Ancak sosyal medyada kendilerini 'sistem'in Türkiye temsilcisi olarak tanıtan çok sayıda kişi belirlendi. Bakanlık, sistemi Türkiye'de başlatan, yayanların faaliyetlerini denetim programına aldı. İki şirketin de internet reklamcılığıyla ilgilendiklerini belirtmelerine rağmen fiili olarak hizmet üretmedikleri ortaya çıktı. Şirketler, çeşitli modellerle parayla üyelik veriyor. Bu üyeler de getirdikleri her yeni üye için ücret alıyor. Böylece zincirleme bir sistem kuruluyor. En fazla üyeyi kazandıran, aldığı ücreti katlıyor. Bu sistem daha çok sosyal medya üzerinden işliyor. Bakanlığın inceleme başlattığı sisteme yeni üyeler çekmek için hazırlanan ve internette dolaşan tanıtımda şu ifadeler yer alıyor: 'İşlerinizi hızlandırın! En fazla ödül veren Geri Ödeme programıyla En yenilikçi alışveriş ağı sonunda İngiliz Pazarında.'


Saadet zincirinin kurbanı oldu  


'Emek vermeden zengin olmak istedim' diyen ve yaptığı hatanın farkında olduğunu ve yüzleştiğini söyleyen Ali Altıntaş, 'Network Marketing sürecine www.getmyads.com ile girdik. Ancak bu internet reklamları üzerinden para kazanma işi saadet zinciri çıktı. Oysa saadet zinciri değildir diye bu işe girdim. Ancak durum ortada. İnternette herhangi bir gazetenin sitesine bile girildiğinde sitenin hemen her yerinde reklam alanları olur. İşte bu firmalar da o reklam alanlarını kiralayıp, diğer firmalara satıyor. Buradan da para kazanıyor. Aslında sitenin reklam alanını satıyorlar. Bu alanlara da banner deniyor. www.getmyads.com bu noktada bizi dolandıran site. Aslında site bir yerde taşeronluk yapıyordu. Her şey ilk başlarda çok iyi gidiyordu. Nakit parayla bu işe girdim. Verdiğim para kadar da jeton sahibi oldum. Bir jeton 50 dolar olarak ücretlendiriliyor. 4 bin lira ile bu işe girdim. Para dolara çevrildi ve o zamanın kuruyla yaklaşık 25-30 jetonum oldu. Her bir jetona günlük 0,5 Cent kazanıyordum. Örneğin, 20 jetonu olan birinin her 20 günde bir jetonu daha oluyor. Ama tabii gününe göre her gün bir jeton da kazanabiliyorsun. Bu tamamen yatırdığın paraya bağlı. Bunun yanında yönlendirmenle sisteme üye olanların üzerinden de para kazanıyorsun. Sistem kazandırdıkça kazan üzerine kuruluydu. Ne kadar çok yatırım olursa o kadar çok para kazanıyorsun' dedi.


'10 bin lirası kalanlar var'


İlk 3 ayın çok iyi gittiğini ve sürekli kazandığına vurgu yapan Altıntaş, sözlerini şöyle sürdürdü: 4 bin lira ile girdiğim işten 4 ay sonrasında 3 bin 500 lira ile çıktım. Çok büyük zararım etmedim. Aslında çıkmadım da sadece kazandığım parayı çektim. Yatırdığım anapara hala duruyor. Siteye hala üyeyim. Ancak kardeşimin 10 bin lirası dışında tanıdığım çok sayıda insanın çok ciddi miktarlarda paraları kaldı. Zaten ilk 4 ay sonrasında şirketin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Öyle bir sistem geliştirilmiş ki ilk 4 ay kazanılıyor sonrasında ödemeler düşürülüyor ve hiç yapılmamaya başlıyor. Ve şirket de hala Türkiye'de hizmet veriyor. Ortada bir sürü dolandırılan insan oldu ancak yaptırım olmadı. Türkiye'de bunun gibi çok sayıda network marketing şirketi var. Bu şirketler balon gibi patlar, adını değiştirir, siteyi kapatır ya da tamamen kaybolur. Ancak bu şirkette o olmadı. Şirket hala işlemlere devam ediyor.
 

'Türkiye'de 50-60 bin üyesi var'


Şirketin Almanya'da doğduğunu ve sonrasında Fransa, İspanya ve İtalya'da işlemlerde bulunduktan sonra Türkiye'ye girdiğini belirten Altıntaş, 'Get My Ads şirketi ilk 4 ay Avrupa'daki üyelerine paralarını ödüyor. Ancak sonrasında ödememeye başlıyor ve diğer ülkelere yayılıyor. Bu 4 Avrupa ülkesinden sonra Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan ve Pakistan'a giriyor. İlk 4 ay düzenli ödemesini yine yapıyor ve sonrasında ödeme yapmamaya başlıyor. Şirketin oluşturduğu sistem de bu zaten. Ancak yeni ülkelere girdiğinde diğer ülkelere para ver(e)miyor. Sisteme üye olmak istediğinde kaç kişinin üye olduğunu ya da kaç kişinin siteye giriş yaptığını görüyorsun ancak paralarını alıp alamadığını göremiyorsun. Türkiye'de bu işe çok sayıda yatırım yapan oldu. Sitede üye sayısının 50-60 bin bandında seyrettiğini hatırlıyorum. Şimdi ise göremiyorum. Bu noktada bilgi alamıyorum' diye konuştu.
 

2 yılda 300 bin lira kazanma cazibesi


Get My Ads'ın ve diğer sitelerin temel cazibe noktasının '5 bin lira veriyorsun ve 2 yıl sonra 300 bin lira kazanıyorsun' hayali olduğuna vurgu yapan Altıntaş, şöyle devam etti: Hiç emek vermeden 2 yıl gibi bir süre içinde bu kadar para kazanmak cazip değil mi? Bir de bunu yatırım olarak gördük. Elini hiçbir şeye sürmeden tatlı para kazanacağım düşüncesi çok etkili oldu. İlk 4 ay sorun yaşamadım. Zaten paramı da hemen çektiğim için kaybetmedim. Sonrasında paralar yatırılmamaya başlayınca dolandırıldığımızı anladık. Siteden ilk başlarda her gün 500 dolar çekebiliyorken sonraları ayda 200 dolar çekebilmeye başladık. Sonrasında hiç para alamadık. Bu süreçte de zaten işin bir balon olduğunu ve dolandırıldığımızı öğrendik ama iş işten geçti. Diğer ülkelerin haber sitelerinde ve internetteki bloglarda bu konuda yazılanları okumaya başlayınca dolandırıcılığın boyutlarını daha iyi kavradım.
 

Giren herkes dolandırıldı


Türkiye'de isteyen herkesin bu şekilde çalışan bir site açabileceğini ve devletin bu alanı yeteri kadar denetlemediğini belirten Altıntaş, 'Devlet buradan para kazanıldığını bile bilmiyor. Konuyla ilgili denetimden ziyade sistemin nasıl işlediği konusunda yeterli bilgisi de yok. Bu işin güvencesi yoktu ama kazanma hırsı olayı bitirdi. Bu işe girmeden önce site bana bir sürü belge gönderdi. İşte reklam aldığı şirketler, yatırımcıların ağzından kazandıkları paralar, günlük tıklanma sayıları, dünya çapındaki bilinirliği falan derken bir sürü belgeyle site kendini cazip gösteriyor. Örneğin, bu firma Hürriyet.com'un sağ alt tarafını alıp, Volvo'ya kiraladığını gösteriyor. Tabiİ bunu görünce de ister istemez güvenilir olduğunu düşünüyorsun. Göz boyamak için yapmış olsa da çok para kazanacağını düşünmek işe girmene neden oluyor. Kendini kurtaran insan sayısı da çok az. Bildiğim kimse de kurtaramadı. Hatta ben en karlı çıkanlardan oldum. Zaten sisteme peşin para veriyorsun ama parça parça alıyorsun. Bu nedenle de bir işine yaramıyor. Her türlü zarar ediyor ve dolandırılıyorsun' dedi.