Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi önünde toplanan sağlık çalışanları, Bayraklı Aile Sağlık Merkezi önünde bir hasta yakını tarafından tartaklanan Dr. Erenden Acarlar için biraraya geldi. Sağlık merkezi karşısındaki güvenlik kamerası tarafından kaydedilen olayda saldırgana müdahale etmediği görülen mağdur hekim, yaşadıklarını anlattı.

Opr. Dr. Ersin Aslan’ın öldürüldüğü gün kendisinin nöbetçi olduğunu anlatan Dr. Acarlar, o gün 75 hasta baktığını ve, "Gerekirse hastalar için ölürüz." dediğini aktardı. Bunu sosyal medyada da yazdığını belirten Acarlar, şimdi duygularının farklı olduğunu söyledi. Kendilerine "hocam" diye hitap edildiğini vurgulayarak, “Biz hocam da derler. Biz bir yandan teşhis koyucu, diğer yandan da onların eğiticisiyiz. Hekime nasıl davranıldığını hastaya öğretmek ve onları bu konuda eğitmek yine bizlere düşüyor. Hocam denmesini haketmek durumundayız. Yoksa ne hastanın bize ne birbirimize ne de kendi kendimize saygı besleyemeden bu dünyadan göçüp gideriz. Mutsuz yaşar, mutsuz ölürüz. Hasta olduğumuzda ise emin olun, onlardan daha deli oluruz. Ortalığı kırana veririz. Tıp ahlâkının temeli, herkesin hekim olamayacağını ancak bir gün hasta olacağını bilmesinden geçer. Bu yazıyı yazdıktan iki gün sonra öğle tatilinde, ‘Lütfen öğleden sonra gelin.’ dediğim için bir hasta yakınının saldırısına uğradım. Kamera görüntüleri var, kendisine ne küfrettim ne darp ettim. Kendi haline bıraktım.“ şeklinde konuştu.

Şu anki hislerini aktaran Dr. Erenden Acarlar, “Bir hafta önce sağlık hizmeti verdiğim görevimin başındayken öğle tatili başlangıcında bir hasta yakınının sözlü ve fiziksel saldırısına uğradım. Tehdit de vardı. 25 yıllık hekimlik hayatımda, buna benzer saldırıları kanıksamıştım. Cevap vermedim, çünkü rahmetli babam ki hekimdi, 'Evladım, dertli deli olur derler, dertliye bulaşma.' derdi. Hakaretlere sırt çevirdim, uzaklaştım. Arkamdan gelip saldırdılar, umursamadım. Yüzümü döndüğümde yine saldırıp vurdular bana. 25 yıl geride kaldı, yaşadığım ortada. Beyaz kod, imdadıma yetişti. Çok korktu bana saldıranlar. Devlete karşı suç işlediklerinin farkında bile değiller, cüretkârlıkları buradan geliyor. Cehaletle şiddet artarak sürer oldu. Bunun sebebi ben değilim. Ben hep çalıştım, ödülüm bu muydu? Şiddet karşısında sabırla durdum, her sabrın bir sonu vardır. Allah, hekimlerin sabrını yitirtmesin, çünkü hepimiz bi rgün hasta olacağız.” dedi.

Türk Sağlık Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol ise şunları kaydetti: “Gün geçmesin ki bir sağlık çalışanımız, hasta ve hasta yakınları tarafından şiddete, küfre, hakarete maruz kalmasın. Ülkemizin her köşesinde olduğu gibi ilimizde de her gün onlarca sağlık çalışanımız, hasta ve hasta yakınları tarafından mağdur edilmektedir. Sağlık çalışanlarına yönelik hakaret, küfür, şiddet ve tehdide maruz kalanlar, özellikle hastane acillerinde ve 112 Acil Yardım istasyonlarında çalışan personelimizken bugünlerde bazı aile hekimlerimiz de şiddete uğramaktadır. Bayraklı ilçemizde aile hekimliği yapan Dr. Erenden Acarlar, hasta yakını tarafından şiddete, hakarete ve tehdide maruz kalmış, olay yargıya taşınmıştır. Artık sağlıkta şiddetin son bulmasını istiyoruz.“

'CEZALAR ERTELENMEMELİ'


Sağlık çalışanlarına şiddetin cezasının paraya çevrilmemesini isteyen Doğruyol, “Öncelikle verilen ve verilecek cezaların caydırıcılığının olması gerekmektedir. Sağlık çalışanlarının, görev başındaki bir devlet memuru olduğu unutulmamalıdır. Sağlık personeline bırakın şiddet uygulamayı, hakaret ve küfrün hapis cezaları olmalıdır. Sağlık personeline karşı işlenen suçların cezasının, hiçbir şekilde paraya dönüştürülememesi sağlanmalıdır. Tehlike arz edecek sözlü ya da fiili saldırılardan hemen sonra Sağlık müdürlüğü avukatları, adli mercilere intikal ettiği anda olaya müdahil olarak sağlık çalışanlarının yanında yer almalı, ilk ifadelerin ve raporların uygun olmasını sağlayarak süreci yakından takip etmelidir ya da başta 112 çalışanlarına olmak üzere sağlık personeline, tehlike karşısında kullanılmak kaydıyla biber gazı vb. ekipman verilmelidir. Unutulmamalıdır ki sağlık çalışanları da bu ülkenin vatandaşlarıdır. Onların da hakları korunmalıdır. Sağlık Bakanlığı'nın sağlık hizmeti sunumu siyasi endişelerden uzak, vatandaşa en iyi hizmeti verme anlayışında olmalıdır.” diye konuştu.