FATİH ÖZKILINÇ- Son dönemde sağlıkta artan şiddet vakalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, sağlık sisteminin çöktüğünü kaydetti. Sağlıkta şiddetin çok kapsamlı bir sorun olduğunu belirten Kaynak, “Sağlıkta şiddetin bu boyutlara ulaşmasında kamu yöneticilerinin çok büyük payı var. Özellikle hekimlerin ve sağlık çalışanlarının bir anlamda çok yoğun bir şekilde itibarsızlaştırmasıyla bu iş başladı. Kimisi ‘mecburi hizmete giden hekimleri bağlayın’ dedi. Kimisi ‘Ben hekimlere iğnemi de yaptırmam’ dedi. Kimisi de çok farklı şeyler söyledi. Maalesef son 20 yıldır hekim ve sağlık çalışanları hem itibarsızlaştırıldı hem de oy almak adına sağlık sistemi çok ağır şekilde tıkanıklığa uğratıldı” dedi.

 

“Kamu yönetiminin ciddi bir teşviki oldu”

Sağlık sisteminde bir tıkanıklık olduğunu ancak bunu hiç kimsenin üstlenmediğini de belirten Kaynak, “Sağlıktaki bu tıkanıklığı hekimler ve sağlık çalışanları yapmış gibi artık çökmüş bir sağlık sisteminden bahsediyoruz. Şu anda sağlık sistemi hekimlerin ve sağlık çalışanlarının fedakârlığıyla yürüyor. Yoksa ortada sistem diye bir şey kalmadı. Son 20 yıldır sağlıkta dönüşüm denilen bir program uygulandı. Sağlıkta dönüşüm aslında tümüyle sağlık sistemini ticarileştirmeye yönelik bir sistemdi. Ticaret dediğiniz zaman da hastaneler ticarethane, hastalar müşteri, hekim ve sağlık çalışanları da bir işyerindeki işçi konumuna sokulmaya çalışıldı. Hem çalışma koşulları hem de ücretleri itibariyle sistemi bu şekilde kurgulamaya çalıştılar. Fakat bu sistem çalışmadı. Çünkü ticarette ne kadar çok müşteri olursa o kadar iyidir burada da geçerli oldu. Kışkırtılmış bir hasta portföyü ortaya çıktı. İnsanlar en ufak bir şikâyetlerinde en gelişmiş hastanelere gidip kendin başka kimse yokmuş gibi bir hizmet talep etmeye başladılar. Çünkü insanlara bu imaj verildi. İnsanlar sağlık sisteminin kendi sağlıkları için olduğunu unuttular, onun yerine sağlık sisteminden bir şey talep edilecekmiş gibi bir davranışa girdiler. Burada kamu yönetiminin ciddi bir teşviki oldu” diye konuştu.

“Hükümet bu şiddete karşı tedbir almadı”

Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de adım adım uygulanan bir sağlık sisteminin olması gerektiğini ifade eden Kaynak, “Türkiye’de birinci, ikinci, üçüncü basamaklar işletilmedi. Herkes doğrudan üçüncü basamağı tercih etti. Sonuç olarak sistem şu anda tıkandı. Sistemin tıkanması nedeniyle de bunu hem suçlu göstermek gerekiyordu hem de bu sistemi bir şekilde zorla yürütmek gerekiyordu. Zorla yürütmekten kastımız aslında devlet zor kullanma gücünü vatandaşa devretti. Bununla birlikte insanlar zorla sağlık hizmeti almanın olağan bir süreç olduğunu düşünmeye başladı. Bu durum yıllardır konuşuluyor bunun da nedeni sistemi vatandaşın zoruyla yürüyormuş gibi göstermek. Çünkü bugün hekimler karşısına gelen bir hastanın istediğini yapıyor. Hekimler, ‘Reçete yaz’ diyene reçete ‘Rapor yaz’ diyene rapor veriyor. Çünkü biliyor ki vermediği takdirde hakarete uğrayacak, şiddet görecek veya öldürülecek. Eskiden gemileri yürütmek için alt katta köleler olurdu, bir insanda elinde kırbaçla onların tepesinde gezerdi. Şu anda sağlık sisteminde durum aynıdır. Vatandaş elinde kırbaçla hekim ve sağlık çalışanlarını çalıştırmak vaziyetindedir ve duruma kamu yönetimi hiçbir şekilde müdahale etmemektedir” ifadelerini kullandı.

Şiddet, sağlık sistemini yürütmek için bir enstrüman


Sağlık sistemiyle ilgili hükümetin yeni bir düzenleme yapması gerektiğini de dile getiren İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “Hekimlere ve sağlık çalışanlarına karşı gösterilen negatif bir davranışın son derece ağır bir şekilde cezalandırılması sağlanmalıdır. Bunun dünyada örnekleri vardır. Bugün Avustralya’da hekime karşı ağzını açan birisi anında 15 yıl hapse mahkûm olur. Sağlık kurumlarında çok ciddi güvenlik önlemleri alınmalıdır.  Şiddet hükümetin sağlık sistemini yürütmek için kullandığı bir enstrümandır. Bu durum başka türlü açıklanamaz. Gerekli tedbirler alınmazsa sağlıkta şiddet artarak devam edecektir” dedi.