FATİH ÖZKILINÇ- Koronavirüs salgını döneminde istihdamda yaşanacak sıkıntıların önüne geçmek için uygulanan kısa çalışma ödeneğini ve aratan işsizlik rakamlarının önüne geçmek için uygulamaya konulan işten çıkarma yasağı 30 Haziran'da sona eriyor. Pandemi kısıtlamaları nedeniyle faaliyetlerine ara vermek zorunda kalan işyerlerinde sigortalı çalışanlara verilen 26 Mart 2020'de itibaren verilen kısa çalışma ödeneği uygulaması yeni bir uzatmama olmaması halinde ay sonunda sona eriyor.  Temmuz ayından itibaren işsiz insan sayının artacağını belirten Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu(DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, "30 Haziran itibariyle hem işten çıkarma yasağı hem de kısa çalışma ödeneği son eriyor. Türkiye'de yaklaşık bir buçuk yıldır pandemiden kaynakları iş yapamayan işletmelerde bir şekilde kısa çalışma ödeneği ve işten çıkarma yasağıyla birçok şeyin önüne geçilmişti. Pandeminin getirmiş olduğu ekonomik krizin faturası yarın işverenler tarafından işçilere kesilecek. Doğal olarak işsizlikte yeni bir çığır açılacak. Zaten 11 milyona yakın geniş tanımlı işsizlik var. 30 Haziran'dan sonra 10 kişi ile çalışan işyerlerinde çalışan kişi sayısının yüzde 50 düşeceğini düşünüyoruz. Bir buçuk yıldır iş yapamayan esnaflar doğal olarak işçi kıyımına gidecek. Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre 7 milyon, geniş tanımlı olarak ise 11 milyon olan işsiz insan sayısına bir buçuk milyon işsiz daha eklenecek. Böylece Türkiye'de son 50 yılın en büyük işsizlik sorunuyla karşı karşıya kalacağız. Ekonomik krizin etkileriyle döviz kurundaki artışla birlikte zaten alım gücü düşük olan emekçiler, bir de işsizlikle yüz yüze kalacak. Aslında bir anlamda sosyal bir cinayete neden olunacak" dedi.

Bir buçuk milyon insanı etkileyecek

Ekonomik gerçeklerin tam açılmayla birlikte ortaya çıkacağını ifade eden Sarı, "Şuanda patronlar kısa çalışma ödeneğiyle işçilerine yaşamlarını sürdürmeleri için bir miktar para veriyorlardı. Ama şimdi bu da kesilecek. Artı işten çıkarma yasakları ortadan kalkacak. Zaten işten çıkarma yasakları varken kod 29 ve kod 46 saçma sapan hukukun arkasından dolanarak insanlar birçok insan işinden olmuştu. Yaklaşık 200 bin insan kod 29'dan işten atılmıştı. İşten çıkarma yasakları olmasına rağmen. Şimdi hem kısa çalışma ödeneği hem de işten atma yasağı kaldırılacak. Bir buçuk yıldır iş yapmayan esnaf yaşadıkları zorlukların hıncı ve intikamını emekçilerden çıkaracak. Bu durumda bir buçuk milyon insanı etkileyecek. Doğal olarak son 50 yılın en büyük işsizlik sorunuyla karşı karşıya kalınacak" diye konuştu.

Asıl dram yeni ortaya çıkacak


Çözüm önerilerinde de bulunan Sarı, "Bizim çözüm önerilerimiz belli. Devlet asgari ücretten vergi alınmamalı. Sigorta prim ücretleri yüzde 5 düşürülmeli. Pandeminin tüm koşulları ortadan kalkana kadar hem işten çıkarma yasakları hem de kısa çalışma ödeneği devam ettirilmeli. Örneğin; bugün kimin iflas ettiğini kimin kapısına kilit vurduğunu bilmiyoruz. Çünkü pandemiden kaynaklı herkes kapalıydı. Asıl 1 Temmuz'dan itibaren yaşanan bir buçuk yıllık dramın arkasındaki asıl dramın işçi çıkarmalarıyla göreceğiz. Bunu söylememin sebebi bu koşullarda bile birçok insan intihar etti. Temmuz ayından itibaren normale döndüğünüzde kısa çalışma ödeneği ve işten çıkarma yasaklarını kaldırırsanız işverenin elini çok serbest bırakırsınız bu durumda işçi ile işveren arasındaki çatışmayı işten çıkarmalarla gündeme getirir. Bunun ardından da insanlar intihara sürüklenir. Bunun adı da sosyal cinayettir" şeklinde konuştu.