Manisa'da oturan, Ali İhsan (12) ile Emre (10) isimli iki çocukları bulunan ev kadını Aysun Çetin (35) ve çiftçi Ünal Çetin (38) çiftinin üçüncü oğulları 7 aylık Hüseyin Can, 14 Nisan 2017 tarihinde dünyaya geldi. Hüseyin Can, 2,5 aylık olduğunda uzayan sarılık sorunu nedeniyle muayene edildiği bir hastaneden İzmir'deki bir üniversite hastanesine sevk edildi. Hastaneye yatırılan; ancak bir türlü tanı konulamayan bebeğin durumu, gittikçe kötüleşti. Bebeğin karaciğerinin iflas ettiği, acil nakledilmesi gerektiği ailesine söylendi. Bebeğin talihsizliği bununla da kalmadı, ailede uygun verici bulunamadı. İstanbul'da yaşayan teyzesinin gelini Tuğba Tosunlar ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) bir üniversitede okuyan dayısı Ali Aydın Yenilmez de gönüllü oldu. Bebek için soluğu İzmir'de aldılar; ancak sonuç, değişmedi.

Nakil için İzmir Kent Hastanesi'ne yatırılan Hüseyin Can için mucize beklenirken, dayı Yenilmez, yeğeninin durumunu bir fotoğrafıyla birlikte bir sosyal paylaşım sitesinden yayımladı. Geçen 17 Kasım günü sosyal medyadan yayılan paylaşımı, çok sayıda kişi duydu ve yardımcı olmak için baba Çetin'e ulaştı.

Mesajı gördüğü anda verici olma kararı alıp, harekete geçen 7 yıllık itfaiyeci Demircan Edizel, önce aileyle irtibata geçti ardından Kent Hastanesi'ne giderek, gerekli tahlilleri yaptırdı. Edizel'in verici olabileceği saptanırken, 2 çocuk babası itfaiyeci, etik kuruldan da geçti. Zaman, minik Hüseyin Can'ın aleyhine işlerken, kısa zamanda vericinin hazırlanması ve etik kurulun vakit kaybetmeden onaylaması, ameliyat sürecini kısalttı. Hüseyin Can'a, Edizel'den alınan karaciğer parçası nakledildi. Operasyonu Doç. Dr. Murat Kılıç, Opr. Dr. Cahit yılmaz, Opr. Dr. Kamil Kılıç, Opr. Dr. Rasim Farajov ve Opr. Dr. Zaza Lakabodze'den oluşan ekip, gerçekleştirdi.

Minik oğulları avuçlarından kayıp gitmek üzereyken, gönüllü donör olan Edizel sayesinde Hüseyin Can'ın hayata dönmesinin sevincini yaşayan Çetin çifti, defalarca Edizel'e teşekkür etti. Anne Çetin, "Oğlumuz için hiçbir şey yapamıyor, kahroluyorduk. Demircan Bey, bize oğlumuzu bağışladı. Ne kadar teşekkür etsek azdır" dedi. Baba Çetin de "İnsanlık, ölmemiş. Dünyada böyle insanlar da varmış. Bundan öte insanlık olmaz. O, artık oğlumun manevi babası. Bayramlarda elini öpmeye gelecek" diye konuştu. Dayı Yenilmez ise "Çağrımıza ses veren herkese çok teşekkür ediyoruz. Demircan Bey, artık bizim bir ailemizin ferdi. Yeğenimle canciğer oldular, ona minnettarız" dedi.

Nakilden bir gün sonra servise çıkarılan, hasta yatağında sürekli itfaiyeci arkadaşlarının ziyaret ettiği Demircan Edizel de Hüseyin Can için paylaşılan mesajı görür görmez gönüllü olmaya karar verdiğini anlattı. Motosiklet kullandığını, eğer bir gün başına kaza gelirse organlarının bağışlanması için ailesini tembihlediğini dile getiren Edizel, şunları söyledi:

"Organ bağışı, her zaman aklımda olan bir şeydi. Kararlarım anidir, bunda da hemen karar verdim. Uygun çıkınca da ameliyat masasına yattım. Oğlum Orhan Ferhat, 10 yaşında; kızım Melek Irmak, 12 yaşında. Hastaneye yattığım gün, bilgilendirme formunu bana kızım okudu. O da vermemi istedi. Eşim Ayşe de destekledi. Mutluluğu ve gururu hepsini bir arada yaşıyorum."

Öte yandan minik Hüseyin Can'ın ameliyata girerken, durumunun çok kötü olduğunu belirten İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Kılıç ise şöyle konuştu:

"Bebek, bize geldiğinde, durumu ağırdı. Çoklu organ yetmezliği vardı. Birçok organ, iflas etmiş durumdaydı. Geldiğinde, solunumu durdu ve makineye bağlandı. Yarım saat içinde ameliyata aldık. Şu an durumu daha iyi, çalışmayan böbrekleri çalışmaya başladı. Kalp, akciğer daha iyi; karaciğer, güzel çalışıyor. Kurtulacağını düşünüyoruz; ama karaciğer nakli bir maraton gibi daha alacağımız yol var. Nakil olmasa yüzde yüz kaybedeceğimiz bir bebekti. Demircan Edizel sayesinde çok büyük bir ümit vermiş olduk. Tedavisi yoğun bakımda sürüyor."