İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yılın sonuna yaklaşırken çevrim içi bir basın toplantısı düzenleyerek 2020’yi değerlendirdi ve 2021’e dair planlarını paylaştı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen’in moderatörlüğünü üstlendiği toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Başkan Tunç Soyer,  pandemi nedeniyle sıkıntılı bir dönem geçiren esnafı sevindirecek açıklamalarda bulundu.

Yüzde 50 indirim

Pandemi sürecinde faaliyetleri durdurulan ya da kısıtlanan esnaf için iki önemli destekte bulunacaklarını belirten Başkan Soyer, “1 Ocak’tan itibaren pandemi sürecinde faaliyetleri durdurulan ya da kısıtlanan esnafımıza destek olmak için su ve atıksu bedellerinde yüzde 50 indirim yapacağız. Ayrıca katı atık bertaraf bedellerini almayacağız bu indirimden lokanta, kahvehane, kafe, kafeterya, çay bahçesi, halı saha, düğün salonu, berber, kuaför, güzellik salonu, konaklama mekanları ve eğlence mekanları gibi konut dışı ticari işletmeler yararlanacak ayrıca aynı esnaf grubundan katı atık bertaraf bedelinin Büyükşehir’e ait olan kısmını üç ay boyunca tahsil etmeyeceğiz. Dileriz ilçe belediyeleri de benzer bir uygulamayı yaparlar” dedi.

Çevreci ulaşım

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 40 elektrikli hizmet aracı aldığını kaydeden Başkan Soyer, “Küresel iklim değişikliği, kuraklık, ısınma hepsi aslında doğaya verdiğimiz tahribat sonucunda ortaya çıkan krizler. Doğayla barışık çözümler üretmek zorundayız. Doğayla uyumlu bir yöneticilik ortaya koymalıyız. Aldığımız elektrikli araçlar sessiz, çok daha kullanışlı bir araç olmanın ötesinde gerçekten İzmirlilere sağlıklı, güvenli ve kentin doğasını koruyan etkisi var” dedi. İzmir’de elektrikli araç kullanımını teşvik edeceklerini söyleyen Başkan Soyer, “Elektrikli araç kullanımı için özel park yerleri tasarlıyoruz, bu alanlara elektrik şarj istasyonları ekliyoruz. Elektrikli araç kullanmaya başlayan kişi bilecek ki İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu teşvik edecek, özendirecek ve destek olacak” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2020 yılından ayrılıyor olmanın kendisini sevindirdiği de söyledi. Dünyanın yeni bir yıla girmek üzere olduğunu anımsatan Başkan Soyer, “Yeni bir yıl. Yeni umutlarla başlayacak. Bu inancı taşıyorum. 2020 yılı bizim için çok ağır geçti. Nereden baksanız iç karartıcı her şey vardı” dedi.

Destansı bir dayanışma

Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen güzel şeylerin de olduğunu belirten Soyer, “İçimizi aydınlatan bambaşka bir şey oldu. O da İzmirliler birbirine sahip çıktılar. Depremden hiç gözümün önünde gitmeyecek, hayatım boyunca hatırlayacağım inanılmaz fotoğraf kareleri var. İnanılmaz anılar var. Destek veriyorsunuz, erzak paketi veriyorsunuz 'Benim değil yan çadırdakinin daha çok ihtiyacı var' diyor ve almıyor. 'Bir Kira Bir Yuva' kampanyasında 42 milyon lirayı geçen bir bağış toplandı. Pandemi döneminde 'Halkın Bakkalı' adıyla yaptığımız kampanyada ise 250 binin üzerinde erzak paketi dağıtıldı. Herkes İzmir'de yaşadı, gördü ve biliyor. Ben şunun altını çizmek istiyorum. Çok iç karartıcı bir seneydi. Ama içimizi aydınlatan ve geleceğe umutla bakmamızı mümkün kılan destansı bir dayanışma yaşadı İzmir. Birbirine sahip çıktı. İzmirli İzmirliye sahip çıktı. Bütün Türkiye İzmir'e sahip çıktı. Ve bu tür krizleri atlatmak için bu dayanışmanın ne kadar kıymetli olduğunu görmüş olduk” dedi.

En büyük yatırımı olacak

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ulaşım konusunda da şu mesajları verdi: “En temel meselemiz metro hatları. 2020 yılı içerisinde 125 milyon euro kaynak yarattık ve Narlıdere metrosunda 10 bin metrenin üzerinde tünel kazdık. Bütçesinde hiç bir aksama olmaksızın vaat edilen tarihe doğru dörtnala gidiyoruz. Şimdi şehitliğe gelmek üzere. Çok kısa bir süre içerisinde bu süreç tamamlanmış olacak. Niyetimiz 2021 yılının Temmuz ayında bütün tüneli tamamen bitirmek ve öngörülen 2022 yılında Narlıdere Metrosu'nu açmak. Çiğli Tramvayı ile ilgili 440 milyon liralık ihale gerçekleşti. Yer teslimi yapıldı. Süreç başladı. En büyük haber Buca Metrosu. Buca Metrosu için 1 milyar 70 milyon Euro’luk dev bütçesiyle İzmir tarihinin en büyük yatırımı olacak. 80 milyon Euro’luk ilk a dım gerçekleşti. Yaklaşık 490 milyon Euro’luk da bir konsorsiyum oluşturduk. Ocak ayında onun da uluslararası ihalesine çıkıyor olacağız” dedi.

Dönüşüme devam

İzmir’de kentsel dönüşüm çalışmalarından da söz eden Soyer, “Ege Mahallesi’nde uzun yıllardır bekleyen kentsel dönüşüm çalışmasını başlattık. Belediye şirketini ihaleye sokarak diğer müteahhitleri tetiklemiş olduk. Yer teslimi yaptık ve yıkım başladı. Bu çok kıymetli, çünkü kentin göbeğinde ve yoksulluğun derin biçimde yaşandığı bir mahallede kentsel dönüşümü başlattık. Örnekköy’de ikinci etap için de müteahhide yer teslimi yaptık. Bugün ise Örnekköy üçüncü ve dördüncü etap ile ilgili 1000 konut için kentsel dönüşüm sözleşmesi yaptık. Bunun devamı Aktepe Emrez ve Gültepe’de de gelecek. Biz altı alandaki kentsel dönüşüm ile ilgili ihale süreçlerini devam ettireceğiz ama müttehitlerden yeteri kadar güç ;lü katılım göremezsek belediyenin şirketleri ile işi yapacağız. Bu nedenle artık kentsel dönüşümde tökezleme olmayacak” şeklinde konuştu. Deprem sonrasında yapı stoku envanteri çıkartmak için çalışmalara başladıklarını da belirten Soyer, “Tabii bununla beraber birçok bina ile ilgili yıkım kararı alınması ve vatandaşlara çözüm üretilmesi gerekecek. O çözüm için Dünya Bankası ile görüşüyoruz. Eğer arzu ettiğimiz faiz ve vadede o kaynağı temin elde edersek, vatandaşı o uzun vadeli düşük faizli finansman ile buluşturup kendisinin kentsel dönüşümü başlatmasının önünü açacağız. Geldiğimiz noktada Dünya Bankası ile yaptığımız görüşmenin cevabını bekliyoruz. Bunun müjdesini yeni yılda vereceğiz diye düşünüyorum” dedi.

Kendimle rekabet ettim

Soyer, basın toplantısını şu sözlerle tamamladı: “Hayatım boyunca kendimle rekabet ettim. Dün acil çözüm ekiplerimizle Karabağlar’ın üç mahallesini dolaştık. Daha önce Buca ve Konak’ta da yapmıştık. Ben en çok sahada olmak, İzmir’in sorunlarını hızla çözmek istiyorum. Bu kentte hem refahı büyütecek hem de artan refahın bu şehirde yaşayan herkes arasında adil paylaşımını sağlayacağız. Buca’da Adile Naşit Parkı’nda dedim ki ‘Alsancak’ta bir parkı nasıl yaptıysanız burada da aynı parkı yapacaksınız.’ Şimdi Karabağlar’ın üç mahallesinde aynı çalışmayı başlattık. Herkesin bu şehirde yaşıyor olmaktan gurur duyacağı bir kent yaratacağız. Ben bu yolda mücadele etmeyi kendime hedef olarak koydum.”