Mahkeme kararının ardından DİSK Ege Bölge Temsilciliği'nde basın toplantısı düzenlendi. Burada açıklama yapan Gıda İş Genel Başkanı Seyit Aslan, "İşçilerin fabrikayı işgal ettikleri söylendi. Fabrika yönetiminin kişisel hak ve özgürlüklerini kısıtlamışız. Bu süre 4 ay sürdü ve bu sürede Tariş yönetimine oturup bunu masada çözme çağrılarında bulunduk. Hiç birine yanıt vermediler. İşçileri bölmeye çalıştılar, mobbing uyguladılar. İşçileri tek tek odalara çekerek, onların sendika değiştirmelerini istediler. Yönetim kurulu ve müdürler ellerinden gelen ne varsa yaptılar, ama işçi arkadaşlarımız sendikadan istifa etmedi. Biz de savcılığa suç duyurusunda bulunduk. 'Gelin bu durumu inceleyin' dedik ama bir adım atılmış değil. İşverenin yaptığı şikâyetler, İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün işgüzarlığının getirdiği somut durum sonucunda, işçi arkadaşlarımız 1 yıl 3 ay ceza aldı" dedi.


Seyit Aslan

Bu cezanın kendi nazarlarında meşru olmadığını ve itirazda bulunacaklarını da açıklayan Seyit Aslan, "Biz cezaya itiraz ettik. Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) gideceğiz. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar konuyu taşıyacağız" diye konuştu.

Ortak hareket etmemiz gerekiyor


Murat Yılmaz

Tariş'te çalışırken işten çıkarılan Murat Yılmaz da, "Bizi 'kadro fazlası ve yeniden yapılanma' gerekçesiyle işten çıkardılar. Biz sadece emekçiler olarak ekonomik mücadele vermedik. Aldığımız bu ceza ile ülkede yaşanan demokrasi sorunun bir parçası olduğumuzu da aldık. Bu süreçte artık tüm demokrasi bileşenlerinin ortak hareket etmesi gerekiyor. Ben inanıyorum ki bir üst mahkeme bu sorunu düzeltecek" dedi. CHP eski İzmir Milletvekili Zeynep Altıok ise işçilere 'Hürriyeti engelleme' cezası verildiğini, ama aslında işçilerin sendikalı olma hürriyetinin engellendiğini söyledi.

İşçiler tehdit edildi


Memiş Sarı

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da sendikal hak ve özgürlük mücadelesi veren Tariş işçileri ve işçilerle dayanışmaya gelen sendikacılara, mahkeme tarafından yapılan 'jet' yargılamayla 1 yıl 3 ay hapis cezası verildiğini söyledi. Sarı, "Sendikamızın, Tariş yönetiminin yapmış olduğu keyfi uygulamalara, sendikal hak ve özgürlükler üzerindeki baskılara, işçilerin odalara çekilerek istifaya zorlanmandılar. Ama işçiler üzerindeki tehditlere karşı yapmış olduğumuz suç duyuruları ise henüz dosya aşamasına gelmemişken yargının bu kadar kısa sürede karar vermesi ne anlama geliyor" dedi.

Cezayı kabul etmiyoruz

Verilen bu cezayı asla kabul etmediklerini de aktaran Sarı, şunları söyledi:

"Hangi koşullarda ve nasıl olursa olsun, verilen cezalar işçilerin, emekçilerin, onlarla dayanışma içinde olanların ve sendikamızın mücadelesini asla durduramayacak, meşru olan haklarımızı sonuna kadar kullanmaktan asla vaz geçmeyeceğiz, geri durmayacağız. Yargılanması gereken birileri varsa, bu da Tariş yönetimidir. İzmir Emniyeti'nin başından itibaren, işçilere ve dayanışmaya gelenlere yönelik anti demokratik tutumları ortadayken, mahkemenin doğrudan emniyet müdürleri ve amirlerinin ifadelerine dayanarak ceza vermiş olması tam bir hukuk garabetidir. Hiçbir araştırmaya, incelemeye gerek duymayarak yapılan bu yargılama ve verilen ceza mahkemenin yargılama sürecinde niyetinin ne olduğunun açıkça göstergesi olmuştur."