Aykut Polatlı-Terör Uzmanı Emekli Tüm General Beyazıt Karataş, İzmir'deki terör saldırısını değerlendirerek, korku ve kaos yaratarak Türkiye'nin milli birlik ve beraberlik ruhunun bozulmaya çalışıldığını ama Türk halkının buna direndiğini belirtti.
Başka hiçbir ülkenin bu kadar çok terör olayı arkasından bu kadar metanetli ve beraberlik ruhu içerisinde kalamayacağını ifade eden Karataş, dış güçlerin anlayamadığı şeyin de bu olduğunu belirteti. Karataş, 'Vatandaşımızın büyük bölümü teröre karşı el ve güç birliği yapmış durumda. Dünyada içten ve dıştan bu kadar saldırıya uğrayıp ayakta kalabilen birkaç ülkeden biriyiz. Hükümet ve emniyet güçlerinin yanı sıra vatandaşların teröre karşı birleşmesinin sonucudur bu. Bir ülke onca teröre karşı ancak böyle ayakta kalabilir. 20 günde altı eylem oldu. Dünyada bu kadar saldırıyla karşı karşıya olan bir ülkede kaos çıkar iç savaş çıkar psikolojik patlama olur. Ancak Türkiye direniyor. Türkiye'nin sabrını zorluyorlar. O nedenle herkesin vatandaşın sağduyusunu destekleyen politikalar yürütmesi lazım. Milliyetçi duyguları olan insanların yaşadığı ülke sayısı dünyada çok az. O nedenle birleştirici duyguları hakim kılacak şekilde davranılmalı' dedi.

Adliyeye değil kaleye saldırıldı

İzmir'de Adliye sarayının terör saldırısına hedef olmasının terör saldırılarının mantığını anlamak için önemli olduğuna değinen Karataş, 'Teröristler hep aynı eylemleri yapmazlar. Bombalı araçla saldırırlar intihar eylemi yaparlar ancak mekan ve hedef değiştirerek insanlarda terör korkusu yaratmak isterler. O nedenle İzmir'de olması askerlere ve polislere yönelik olması karakollarına ya da eğlence merkezlerine olması... Bunların hepsi terör örgütlerinin hedefinde. İzmir ülkenin üçüncü büyük kenti. Burada uzun zamandır zaten eylem hazırlıkları vardı. Emniyet güçlerimiz bir kısmını engelledi. Ancak seçtikleri hedef adliye sarayı. Nedeni ben senin kalene bile saldırırım diyor, meydan okuyor. Çok iyi korunan emniyet tedbirlerinin alındığı yere gündüz gözüyle girmeye çalışmak meydan okumadır. Önümüzdeki dönem içerisinde de yine en iyi korunduğunu düşündüğümüz yerlere saldırı için fırsat kollayacaklardır. Bu kadar eylem yapma imkanı olan yer var iken zoru seçmelerinin nedeni tamamen meydan okumadır diye düşünüyorum' diye konuştu.

Ortadoğu bir arena

Ortadoğu'nun terör örgütlerinin karşılaştığı bir arenaya dönüştürüldüğü belirten Beyazıt Karataş, Türkiye'nin küresel bir saldırı ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Karataş, 'Ortadoğu'da hibrit savaş veya vesayet savaşları dediğimiz savaş içerisinde ülkeler artık kendi ordularını ve kendi güçlerini açıktan açığa kullanmıyorlar. Dolayısıyla Afganistan ve Irak savaşlarından sonra artık kendi askerlerini direkt kullanmadan bu tür terör örgütlerini yaratarak ve destekleyerek savaşlarına devam ediyorlar. Bu coğrafya içerisinde ABD 11 Eylül sonrası şaşırdılar. İyi korunan bir ülkede ikiz kulelere saldırı gerçekleştikten sonra Afganistan ve Irak savaşını başlattılar ve şöyle düşündüler; bu belayı ülkemizden uzak tutmak için eski yüzyıllarda olduğu gibi bir arena yaratalım. Gladyatörlerin savaştığı gibi bir saha olsun. Bu sahada ne kadar terör örgütü varsa bunlar birbirlerini imha etsinler; ne kayıtları var bunların ne de kimse arkalarından bakacak. Bunu açıkça açılamadılar ama ortaya çıkan durum Ortadoğu şu anda bir arena ve dünyanın 90 ülkesinden gelen savaşçının savaşıp gücünü gösterdiği bir alan haline geldi. Türkiye de bu coğrafyanın tam ortasında. Ve büyük bir tehdit altına girdi. Bunu vurgulamak lazım. Türkiye'nin ABD ve AB ile yer aldığı yer yanlıştı. Komşularıyla olan ilişkilerin ileride bela açacağını dikkate almadı ama yanlıştan ne kadar erken dönülse iyi. Bu politikadan vazgeçti çünkü bölünmeye gidiyordu. Üç ve dört milyon Suriyeli sığınmacı var Türkiye'de. Yine dünyanın diğer yerlerinden gelen birçok insan ülkemiz üzerinden Batıya geçmeye çalışıyor sığınmacı, mülteci ya da turist olarak' ifadelerini kullandı.