Halil Özkan - İki kolu ve bir bacağı doğuştan engelli olan Psikolog İlknur Peder, bir yıldır sakatlar derneğinin İzmir şube başkanlığını yürütüyor. Sivil toplum kuruluşlarının kendi ayakları üzerinde duramadığını ifade eden Peder, "Bu durum malesef dilenci konumunda olmamıza sebep oluyor. 'Yine ne isteyecekler' beklentisine yol açıyor. Keşke düzenli bir gelir kaynağı oluşturacak yönde çalışma yapılsa çok daha iyi olur. Bu konuda sivil toplum kuruluşlarıyla yerel yönetimler iş birliği yaparsa ortaya güzel sonuçlar çıkar diye düşünüyorum. Bunun detaylandırılarak olgunlaştırılması lazım." diye konuştu.
Sivil toplum kuruluşlarında sapla samanın ayrılması gerektiğine dikkat çeken Peder, şöyle devam etti: Malesef aramızda istismara açık olan sivil toplum kuruluşları da var. Bu da bir sıkıntı. Rant için kurulan sivil toplum kuruluşları ve dernekler var. Biraz daha doğru bir kontrol mekanızmasıyla gerçekten çalışan, üyelerine ya da topluma faydalı olanların ayrılarak desteklenmesi mümkündür diye düşünüyorum.
Her yerde sorun yaşıyoruz
Psikolog İlknur Peder, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin önderliğinde 8 Mart Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen '8 Kadın 8 Çözüm' paneline katılmıştı. Konuşmaya çıkarken engelli rampasını kullanamamış ve bütün salona, "Burası neresi, Mimarlar Odası, ben engelli rampasını kullanamadım, normal bir kişi bile inmeye korktu ve kullanmadı." diyerek tepki göstermişti. Ülke olarak erişilebilirlik konusunda olması gereken kriterlerin yerine getirilmediğine dikkat çeken Peder, yaşadığı sorunu şöyle anlattı, "Konuşmaya çıkacağım kürsüye giderken rampa uygun değildi. Ben merdivenlerden çıkmak zorunda kaldım. Mimarlar odası dahil her yerde bu sorunu yaşıyoruz. En başta gelen sorunumuz bu" şeklinde konuştu.
4 üniversite öğrencisine burs
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği 10. Kadın Festivali'ne üyelerinin yaptığı el işlerini satmak için stant açan dernek, ilgiyle karşılandı. El işine yatkın olan üyelerle birlikte çalıştıklarını ifade eden Peder, "Gündemde olan poşet konusundan dolayı biz file ördük. Kumaştan el emeği torbalarımız var. Çevreye duyarlı bir çalışma da yapıyoruz. Genellikle çöpe attığımız malzemeleri değerlendirdik. Çöpümüzü azaltıp kullanılabilir hale getirdik. Yumurta kolisinden magnet, nikâh şekerleri yaptık. Ayakkabı kutularından sepet yaptık. Tuvalet kağıdı rulosundan kalemlik yaptık. Sıvı sabun şişelerinden kalemlik yaptık" şeklinde konuştu. Peder, bu yıl öğretim yılının başından beri, kendisi engelli ya da annesinde, babasında engel bulunan 4 üniversite öğrensicisine burs verdiklerini de sözlerine ekledi.
