Ali Budak- Türkiye, dünya salyangoz ticaretinde önemli bir rol üstleniyor. Avrupa'da yenilebilir salyangozun soyunun tükenmek üzere olması nedeniyle toplanmasının yasaklanması sonrası salyangozlar sadece çiftliklerde üretilebiliyor. Türkiye’de ise hala doğadan salyangoz toplanabiliyor ancak Türkiye’de de salyangoz bitiyor. Girişimci, iş kadını Gamze Atay ise bu duruma İzmir’in Menderes ilçesinde kurduğu salyangoz çiftliği ile çözüm buldu. Atay, İzmir Menderes’te Türkiye’nin ilk kuluçkahanesi olan salyangoz çiftliğini kurdu.

‘Salyangoz ihracıyla döviz getireceğiz’

Türkiye’de salyangoz üretiminin öncüsü olarak hem yurt için hem yurt dışı pazara büyük katkı sağlamak istediklerini belirten Atay, ‘Salyangoz ihraç edip ülkemize döviz getirmek için Helixturca’yı kurduk. Helixturca da Türkiye’nin kuluçkahanesi olan ilk salyangoz çiftliği oldu. Türkiye’de salyangoz çiftlikleri var. Bildiğim kadarıyla iki ya da üç tane bu işi yapmaya çalışan arkadaşlarımız var. Ama onların yaptığı üreticiliği çok farklı. Doğadan topladıkları salyangozları çiftliklerine koyuyorlar ama bu salyangozların üreyip üremediğinin kontrolü yapılmıyor. Yani kontrollü bir üretim olmuyor. Biz kontrollü üretim yapıyoruz. Bizim tek olmamızın nedeni kuluçkahane olmamız. Türkiye’nin doğada salyangozu bitiyor. Ama biz istediğimiz zaman istediğimiz kadar salyangoz üretebiliriz. Biz bahara hayvanın üreme dönemlerine sadık kalmak durumunda değiliz. Üreteceğimiz salyangozların tek bir ırktan olması ve doğadan bulaşabilecek herhangi bir hastalık veya katkı riski olmaması için Avrupa’da sertifikalı bir çiftlikte yetiştirilmiş olan anaçları ithal ettik. Anaçlarımızın gelmesiyle mayıs ayı başında yetiştiriciliğe başladık’ dedi.

‘Türkiye’de olmayan katma değeri yüksek alana yöneldik’

Araştırma sürecinde özellikle Türkiye’de hiç yapılmamış ve katma değeri yüksek alanlara yöneldiklerini söyleyen Atay, şöyle devam etti:  Bu sürecin sonunda araştırmalarımızı bu alanda yoğunlaştırdık. Ülkemizde daha önce bu tür bir yetiştiricilik deneyimi olmadığı için yurt dışı firma ve kaynaklardan, yazılmış tezlerden bilgi topladık. Yaptığımız derin araştırmalar sonucu ülkemizde çok küçük bir pazar payı olsa da özellikle Avrupa ülkelerinde pek çok restoranın menüsünde sıkça yer aldığını bildiğimiz bu ürünle ilgili yatırım yapma isteğimiz güçlendi. Üretim sürecini en ince ayrıntısına kadar görmek ve öğrenmek için farklı zamanlarda birkaç kez Avrupa’da bir çiftliğe giderek yerinde inceleme yaptık ve eğitim aldık. Tüm bu analizlerin sonucunda yatırım kararını aldık. Şimdilik yatırımımız konusunda da rakam veremem. Çünkü yatırım sürecimiz hala devam ediyor.

‘Yılda 500 bin ton tüketiliyor’

Başlangıç aşamasında olduklarını ve süreci 7 kişilik bir ekiple yönettiklerini ifade eden Atay, ‘Tabii bu sayı hızla artacak. Öncelikle Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan gerekli izinleri ve yetiştiricilik belgemizi aldık. Sonrasında yukarıda belirttiğim anaç ithalatını gerçekleştirdik ve kuluçkahanede salyangozlar için gereken ortamı sağlayarak üretime başladık. Yavruları aldıktan sonra da besi dönemi açık alandaki özel ekilmiş bahçelerde devam edecek. Salyangozlarımız yetişkin olduklarında prosedürlere uygun şekilde paketlenerek ihracat başlayacak. Dünya’da salyangoz tüketimi yılda yaklaşık 450-500 bin ton civarındadır. Bunun yanında da kozmetik sanayinde de ciddi bir kullanımı var. Pazar her geçen gün büyüyor ve özellikle Avrupa’daki talep sürekli artıyor. Başta Fransa olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri bu tüketimin yüzde 50’sinden fazlasını yapıyor. Çin, Amerika, Afrika da kalan pazarı paylaşıyor’ ifadelerini kullandı.

Türkiye’de sadece doğadan elde ediliyor

Türkiye’den salyangoz ihracatının doğadan toplanarak işlenmiş ürün şeklinde yapıldığını dile getiren Atay, konuşmasını şöyle sürdürdü: 2014 yılında yapılan ihracat yaklaşık 5 milyon Euro değerinde iken, 2016 yılına gelindiğinde bu rakam 3 milyon Euro civarlarına düşmüştür. Bu düşüşün temelindeki neden bilinçsiz doğa toplayıcılığıdır. Avrupa’da doğa toplayıcılığı yasaklanarak birçok çiftliğin açılması teşvik edilmiştir. Biz de Türkiye’de salyangoz üretiminin öncüsü olarak hem yurt için hem yurt dışı pazara büyük katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz. Şu anda yumurta üretimindeyiz ve ilk ihracatımızı Eylül ayı gibi yapmayı planlıyoruz.

Pazarımız yurt dışı

‘Müslüman mahallesinde salyangoz satmak’ gibi bir deyişin olduğunu ve bu durumun kendilerini olumsuz etkilemediğini belirten Atay, ‘Türkiye’de Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz düşüncesi çok aşılmış vaziyette. Türkiye’de belirli bölgelerde salyangoz çok tüketiliyor. Türkiye’de özellikle Ege köylüleri bahar zamanı kendileri toplayıp pişiriyorlar. Alaçatı, Çeşme gibi yerlerde restoranlarda pişiriliyor. Beş yıldızlı otellerde böyle menüler var. Kaldı ki salyangoz tavuktan bile temiz bir hayvan. Çünkü sadece ot yiyor. Tabi ki bu bir kültür meselesi ama bizim pazarımız iç değil, yurt dışına ihraç edip ülkemize döviz getireceğiz’ dedi.

‘Salyangoz havyarının 100 gramı 100 dolar’

Salyangoz havyarı üretimini de yaptıklarını belirten Atay, şöyle konuştu: Salyangoz havyarı, kara salyangozunun taze veya işlenmiş yumurtalarında oluşan bir havyar türü. Yumurtalar genellikler 3-4 milimetre çapında ve doğal durumunda renksizdir. İşlendikten sonra beyaz, pembemsi beyaz veya krem rengini alabilir. Salyangoz havyarı modern gastronomide popülerite kazanmakta olan yeni ve heyecan verici bir malzeme olarak iştah açıcı yemeklere lüks bir dokunuş eklemektedir. Biz şu anda ürettiğimiz havyarı kendimize bebek yapıyoruz. Salyangoz almak için üretim yapıyoruz. Havyar siparişi aldığımızda havyarını üreteceğiz. Havyarın 100 gramı ise 100 dolara satılıyor.