Açılmak istenen taş ocağı için Kadıovacık'ta düzenlenen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) toplantısına CHP'li Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, önceki dönem CHP milletvekilleri Zeynep Altıok, Musa Çam ve Ayşe Gürocak, CHP Urla İlçe Başkanı Hakan Özbadur, Urla Kent Konseyi Vekili Hadi Başman, Urla Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu üyeleri, Urla Kent Konseyi Çevre Sağlık Komisyonu Başkanı Ali Yanar, Kadıovacık Mahallesi Muhtarı Nazif Çakıroğlu, Balıklıova Mahallesi Muhtarı Akın Yılmaz, çok sayıda çevreci dernek üyesi, sivil toplum kuruşlarının temsilcileri ve köy halkı katıldı. Toplantıya katılanlar ellerinde 'Taş ocağı istemiyoruz', 'Kuş seslerinin yerini dinamit sesleri almasın' ve 'Ocağınız batsın' yazılı dövizler taşıdı.

Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, konuşmasında, "Burası Kadıovacık; Türkiye'de karbon ayak izini ölçen ve her sene karbon salınımını azaltan köy olarak dünya literatürüne giren köyümüz, dünyanın en çevreci köylerinden biri" dedi.

Uyar, "Şimdi biz nasıl izin veririz bu topraklara taş ocağı açılmasına? Nasıl izin veririz ağaçlarımızı kesmelerine, bu semadan yağmuru dindirmelerine? O zaman nasıl görürüz rengârenk gökkuşağını? Toprak kokusunu içimize çekmekten mi vazgeçelim? Göllerimizin kurumasına mı izin verelim yoksa? Nasıl sularız tarlalarımızı o zaman? Kuş cıvıltısı yerine kamyon gürültüsü duymak istemiyoruz ki biz. Deprem etkisi yaratacak, evlerimizi tahrip edebilecek ve kulaklarımızı sağır edebilecek ölçüde kuvvetli, işçi sağlığını tehlikeye atacak patlamaların endişesini yaşamak istemiyoruz. O tozu solumak istemiyoruz. O tozun doğayı mahvetmesini istemiyoruz. Doğal yaşam üzerinde yarattığımız olumsuz etki yalnızca bizleri mi endişelendiriyor? Ekolojik ayak izimizi derhal azaltmalıyız" diye konuştu.

'DOĞA SEVGİYLE KORUNUR'

Başkan Sibel Uyar sözlerine şöyle devam etti:

"İnsanına, doğasına, hayvanına, coğrafyasına saygılı bir kent olarak bu toprakları korumak bizlerin en büyük görevi. İnsanlığın ortak mirasıdır doğa. Ve doğa sevgiyle korunur. Bizler her birimiz bir ağaç gibi tek ve özgürüz ama bir orman gibi kardeşçesine bir araya geldiğimizde başaramayacağımız hiçbir şey yok. İhtiyacımız olan şey tam da bu aslında, örgütlenmek. Çünkü örgütlenemeyen her iyilik, örgütlü kötü azınlığın iktidarına mahkum kalacaktır."

Bölgede organik zeytinyağı üretimi yaptıklarını, geçimlerini zeytincilik ile sağladıklarını belirten Kadıovacıklı köylüler, "Zeytinlerimizi ne zorluklarla diktik. Zeytincilikle uğraşan çiftçimiz sıkıntı yaşayacak" diyerek taş ocağını istemediklerini dile getirdi.

Köylerinde taş ocağı istemediklerini vurgulayan Kadıovacık Muhtarı Nazif Çakıroğlu ve Balıklıova Muhtarı Akın Yılmaz da kendilerine destek olanlara teşekkür etti.

Olumsuz hava şartlarına rağmen katılımın yüksek olduğu toplantının ardından, bölgede taş ocağının istenmediği dile getirilen sloganlar eşliğinde ve maske takılarak yürüyüş yapıldı.