İşadamı Latif Topbaş ve bir gruba ait ait, zaman zaman Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da ailesiyle tatil yaptığı Hacılar Koyu'ndaki villaların kaçak olduğu konusunda daha önce şikayetler yapıldı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, villaların bulunduğu koyu, birinci derece SİT'ten, yapılaşmaya izin veren 3'üncü derece doğal SİT statüsüne çevirdi.

İPTAL DAVASI AÇILDI

Bu duruma tepki gösteren çevreciler ile bölgedeki hak sahipleri, 1'inci derece doğal SİT alanı içerisinde bulunan 200 hektarlık alanın 'Sürdürebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı' olarak tescil değişikliği yapıldığını, işlemin iptali istemiyle ÇEHAV avukatları Şehrazat Mercan, Arif Ali Cangı, Ömer Erat ile CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir aracılığıyla dava açtı.

SİT DEĞİŞİKLİĞİNE YÜRÜTMEYİ DURDURMA

Davaya bakan İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nin belirlediği 3 kişilik bilirkişi heyeti de, bölgedeki incelemelerinden sonra hazırladığı 18 sayfalık raporun sonuç bölümünde "Netice olarak söz konusu alanın iki farklı özellikte parsel gruplarını içerdiği belirlenmiştir. Yerleşimin olduğu parsellerin belirtilen sebeplerden dolayı sürdürülebilir koruma ve kontrolü kullanım alanı olarak (üçüncü derece doğal SİT) değerlendirmesi gerektiği, diğer parsellerini ise, insan etkisine daha az maruz kalmış olduğundan doğallığını halen koruduğu gözlenmiştir. Bundan dolayı bu parsellerin, 'kesin korunacak hassas alan' birinci derece doğal SİT olarak kalması gerektiği kanaatine varılmıştır" dendi. Bu rapor doğrultusunda 2'nci İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi.

BAKANLIK VE VİLLA SAHİPLERİNDEN DURDURMAYA İTİRAZ

Ancak, 2'nci İdare Mahkemesi'nin verdiği yürütmeyi durdurma kararına, hem SİT derecesi değişikliğini yapan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, hem de villa sahipleri, Bölge İdare Mahkemesi'ne itirazda bulundu.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KALDIRILDI

İtirazları görüşen Bölge İdare Mahkemesi yürütmenin durdurulması kararını kaldırdı. SİT derecesinin iptali davasında başa dönülmesine neden olan karar sonrası 2'nci İdare Mahkemesi'nde bugün dava görüldü. Davaya ÇEHAV avukatları Şehrazat Mercan, Arif Ali Cangı, Ömer Erat ile CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hukuk müşaviri katıldı.

ÇEVRECİLER: MAHKEME BİR KEZ DAHA YÜRÜTMEYİ DURDURSUN

Yaklaşık 2 saate yakın süren duruşmada söz alan Avukat Şehrazat Mercan, “Bu tarihe not düşecek emsal teşkil edecek bir hukuk ve doğayı koruma dosyası. İster uygulansın ister uygulanmasın. Biz ilk verilen yürütmeyi durdurma kararının uygulanmasını istiyoruz. İlk karar çok içerikli ve doğru bir karardı. Bu konuda Danıştay kararları da var. Binalar yıkılır doğa eski haline döner. Burada 'dört mevsim' yaşam var. Yıkım kararı verilmesine rağmen, kaymakamlık elini bile kıpardatmayıp, bunu uygulamamıştır. Ben bu bölgede yaklaşık 40 yıldır yaşıyorum. Biz 'bu koyda hukuk yok' diyoruz. Mahkemenizde adli tatil döneminde heyet değişikliğine gidildi. Daha önce olumlu karar veren iki üye başka yere gönderildi. Bunlar hepsi politik bir tayin. Mahkemenin daha önce verilen yürütmenin durdurulması kararını, bir kez daha vermesinini bekliyorum" dedi.

Bu davanın 1'inci Derece Doğal SİT alanındaki kaçak yapılaşmanın, yıkılmasını önlenmesi davası olduğunu söyleyen Avukat Arif Ali Cangı, ise “Daha önce mahkemenizce verilen yürütmeyi durdurma kararında belirtildiği gibi, 'ekolojik yaşam dengesinin sağlanabilmesi amacıyla dava konusu parseller ile çevresenin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir.' Parsel bazında yapılan değerlendirmenin, ekosistemlerinin korunması ve çevresel bütünlüğün sürekliliği açısından telafisi mümkün olmayacak ekolojik zararlara yol açar. O yüzden hukuka aykırı SİT derecesinin düşürülmesi kararı iptal edilmelidir. Mahkemeden daha önceki kararında olduğu gibi tabiat varlıklarının korunması yönünde bir karar vermesini bekliyoruz. Unutulmaması gereken, doğal yaşam yok olduğu dünyada insanın da yaşama şansının olmayacağı ortadadır" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı avukatı ise “En çok hukuk bu koyda uygulanmıştır. Daha önce verilen kararın uygulanması ve bu davanın reddine karar verilsin" dedi. Mahkeme heyeti gerekçeli karanını 15-20 gün içerisinde yazacağını belirtip duruşmaya son verdi.