Tarih boyunca bir kandırmaca ve emek sömürüsü yaşandığını belirten Işık, "Anadolu'nun batısı hep 'Helen Yurdu' olarak gösterildi. 200 yıllık çağdaş arkeoloji tarihinde de bu hiç sorgulanmadı. Bir kandırmacayla bugüne kadar gelindi. Oysa uygarlık Anadolu'dan doğdu" dedi. 'Hocaların Hocası' olarak anılan Prof. Dr. Fahri Işık'ın 'Uygarlık Anadolu'dan Doğdu' sunumu, Karabağlar Belediyesi Ana Hizmet Binası'ndaki  Muzaffer İzgü Konferans Salonu'nda yapıldı. Yoğun ilgi gösterilen etkinliği, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ve Eşi Fügen Selvitopu, Prof. Dr. Işık'ın eşi Prof. Dr. Havva Işık, akademisyenler, öğrenciler, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin aralarında olduğu çok sayıda kişi izledi.

Konferansın açılışında konuşan Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, üzerinde yaşadığımız Anadolu Coğrafyası'nın kültürü, uygarlıkları ve değeri konusunda kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla etkinliği düzenlediklerini söyledi. Başkan Selvitopu, "Yaşadığımız coğrafyayı, burada yaşamış geçmiş uygarlıkları tanımak, onların deneyimlerinden örnek almak bizler için çok önemli. Ülkemizin buna çok ihtiyacı var. Konferans teklifimizi kabul edip geldikleri için Prof. Dr. Fahri Işık'a çok teşekkür ediyoruz" dedi.

Akurgal'ın izinden

Daha sonra kürsüye gelen Prof. Dr. Işık, yıllar süren çalışmalarında hep İzmir ve çevresini odak almasına karşın ilk kez bu kentte konferans verdiğine dikkat çekti. Ord. Prof. Ekrem Akurgal'ın Anadolu özlü İyon Uygarlığı'nı 'Doğu Yunan' olarak tanımladığını anımsatan Prof. Dr. Işık, "Ekrem Akurgal bilimin o günkü koşullarında orada kaldı. Bir öğrencisi olarak arkeolojinin yeni bulgularıyla yola çıkan ben, o yolu biraz daha süpürme çabası içine girdim. 1986'dan itibaren girdiğim bu yolda, İyon Uygarlığı'nın yerli bir Anadolu Uygarlığı olduğu sonucuna vardım. Daha ileri gittim; İyonların Luvi halklarından olduğunu, Atina'dan gelmedikleri sonucunu buldum" dedi.

Heredot etkisi

Milat'tan Önce 1200-800 yılları arasındaki Atina mitlerinin, Herodot anlatılarının etkisiyle Anadolu'nun batısının 'Helen Yurdu' olarak gösterildiğini belirten Prof. Dr. Işık, "200 yıllık çağdaş arkeoloji tarihinde de bu hiç sorgulanmadı. Herodot'un aktardıkları gerçekmiş gibi yorumlandı, tarih Helen dostluğu üzerine, haksız bir şekilde kuruldu. Ama aradan 200 yıl geçti. Kazılar yapılıp gerçek ortaya çıktığında da iş işten geçmişti" diye konuştu.

Görsel kanıtlar

Prof. Dr. Işık sunumunda, bugün dünyada kabul edilenin aksine Yunan Uygarlığı'nı Anadolu Coğrafyası'nın yarattığına ilişkin görüşünü görsel kanıtlarla katılımcılara anlattı. Heykel, sikke, mimari yapı, yazı gibi arkeolojik buluntu görsellerinin yanı sıra, başta Ord. Prof. Akurgal olmak üzere dünyaca ünlü arkeologların bilimsel görüşleriyle de sunumunu zenginleştirdi. Anadolu'nun erken döneminde yaşayanların yarattığı eserleri sonradan kurulan Yunan, Mısır uygarlıklarının yaptıklarıyla karşılaştıran Prof. Işık, "Henüz Mısır yokken bizde Göbeklitepe vardı. İnsanlar hala Göbeklitepe'nin gizemini çözmeye çalışıyor" dedi. Almanya'ya kaçırılan Bergama'daki Zeus Sunağı'nın 'U' biçimli anıtsal örneklerinin Anadolu'nun farklı noktalarında çok önceleri görüldüğüne dikkat çeken Işık, benzer şekilde ızgara biçimli kentleşmenin de Yunanistan'dan önce Anadolu'da başladığını vurguladı.

Emek sömürüsü

Tarih boyunca bir aldatmaca ve emek sömürüsü yaşandığını belirten Işık, "Sadece İyon Uygarlığı'nı alıp 'Bu benim uygarlığım' demekle kalmıyor Atina. İyon sanatındaki gerçekçilik ve doğallık, adına Yunan Klasiği dediğimiz klasiği yaratıyor. Dor Tapınağı'nın sütununu, çıplak heykelleri Mısır'a borçlu. Bir kandırmacayla bugüne gelmişiz. Bugünkü Yunanca bile İyonya'da yazılan Yunancadır. Kendisi yazısını bile yaratamayan bir kültürden söz ediyoruz" diye konuştu. Batı taklitçiliğinin ülkeyi bir yere taşımayacağını anımsatan Prof. Dr. Işık, Mustafa Kemal Atatürk'ün vurguladığı bilimin ışığında ve bu topraklar için çalışmanın önemine dikkat çekti.