Almanya’da oturan 2 çocuk babası Serdar Kubilay Orhanlı, 3 Haziran 2002 tarihinde  tatil için İzmir’e geldi. Binnur Orhanlı, kendisini sık dövdüğünü öne sürdüğü eşini öldürmesi için cinayet suçundan tutuklu bulunduğu cezaevinde Şartla Salıverme Yasası’ndan yararlanarak bırakılan 41 yaşındaki Yılmaz Gedik ile anlaştı. Orhanlı, bu durumu Aydın’da oturan kız kardeşi 41 yaşındaki İsmet Chaudhry’a da anlattı. Binnur Orhanlı, kız kardeşine Yılmaz Gedik’in cep telefonunu vererek bağlantı kurmasını istedi. Cinayet planını uygulamaya koyan İsmet Chaudhry, cep telefonu ile eniştesini arayarak ona Çeşme’de birlikte tatil yapma teklifinde bulundu. Eniştesinin teklifi kabul etmesi üzerine Chaudhry, Gedik’i arayarak, buluşma yerini bildirdi.

Serdar Kubilay Orhanlı, baldızı ile Aydın-İzmir karayolunda bir giyim fabrikası yakınında buluştu. Buluşma yerine önceden gelerek pusu kuran Yılmaz Gedik, Serdar Kubilay Orhanlı’yı tüfekle ateş ederek öldürdü. Jandarma, cinayeti, Serdar Kubilay Orhanlı’nın cep telefonunda, en son aranan numaraları inceleyerek çözdü. Gözaltına alınan İsmet Chaudhry ve Yılmaz Gedik, sevk edildikleri mahkeme tarafından mahkeme tarafından tutuklandı.

İki şüpheli ve Almanya’da oturan Binnur Orhanlı hakkında İzmir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. 2005'te sonuçlanan davada, tutuklu sanıklar Yılmaz Gedik ve İsmet Chaudhry’e cinayet suçundan ömür boyu hapis cezası verildi. Binnur Orhanlı’ya ise beraat kararı vererek, davayı bitirdi. Dosya, temyiz için Yargıtay’a gitti. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, iki sanığa verilen cezayı onarken, 'Eşini kasten öldürmeye azmettirme' suçundan yargılanan Binnur Orhanlı’ya verilen beraat kararını bozdu. Ceza Dairesi, sanığın eşini tasarlayarak öldürmeye azmettirme suçunu oluşturduğunu belirterek, bu nedenle cezalandırılmasını istedi. Bozma kararı ardından tekrar yargılanan Binnur Orhanlı, davanın görüldüğü İzmir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 2012 yılı Kasım ayında yeniden hakim karşısına çıktı.

Cumhuriyet savcısı, sanık Binnur Orhanlı’nın, Yargıtay’ın sanığın ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Savcı, suçun niteliği, mevcut kanıt durumu, yasada öngörülen cezanın miktarı göz önünde bulundurulduğunda sanığın hükmen tutuklanmasına karar verilmesini de istedi.

Tutuksuz sanık Binnur Orhanlı, suçlamaları kabul etmedi. Orhan,ı "Mutlu bir evlililiğimiz vardı. 2 çocuğumuz var. Olaydan önceki 2 yıl içerisinde Türkiye’ye hiç gelmedim. Türkiye’ye gelmeden nasıl kiralık katil tutarım. Eşimden boşanmadım. Ben 10 senedir halen onun acısını yaşıyorum. Eşim Türkiye’ye geldiğinde ben yeni komadan çıkmıştım. Beyin kanaması geçirmiştim. Kuran’a el basıyorum ki şahsı ne aradım, ne talimat verdim ne de telefon numarasını biliyorum. Eşimle severek ve kaçarak evlendik. Beraatimi istiyorum” dedi.

Mahkeme heyeti, sanığın “tasarlayarak eşini kasten öldürtmeye azmettirme' suçunu işlediği kanaatine varıldığını belirterek, Binnur Orhanlı’yı önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Ardından duruşmalardaki iyi haliyle nedeniyle cezasını ömür boyu hapse çevirdi, tutuklanmasına karar verdi. Tutuklama kararı ardından Binnur Orhanlı, adliyeden cezaevine götürüldü.

Binnur Orhanlı’nın avukatı kararın temyizi için Yargıtay’a başvurdu. Avukatın temyiz istemini inceleyen Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, 3 gün önce, Binnur Orhanlı'nın tahliyesine karar verdi. Yargıtay tarafından, Orhanlı'nın tutuklu bulunduğu İzmir’deki Yeni Şakran Kadın Kapalı Cezaevi'ne faks çekilerek, tahliye edildi. Binnur Orhanlı, Yargıtay'ın bozma kararı ardından, yeniden hakim önüne çıkacak.