İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Kazım Önal hastanede basın toplantısı yaparak 1997 yılından bu yana yaşanan gelişmeleri anlattı. Doç. Dr. Önül, 1997 yılında insan kulağını mikroskopla incelerken beyin ile kulak sınırında hassas bir yerde bir kemik ve iki boşluk bulduğunu, kemiğe daha çok akılda kalması için 'supratubal recess’ adını verdiğini, bu adın 2000 yılında ABD’de okutulan tıp kitaplarına geçtiğini açıkladı. Doç. Dr. Önal, kitaplarda kemiğin kendisi tarafından bulunduğunun da belirtildiğini anlattı. Doç. Dr. Önal, o yıllarda bu kemiği bulduğunu duyurmamasının gerekçesini ise 'aşırı tevazu sahibi' olmasıyla açıkladı.

2011 yılında İtalya’nın Modena Üniversitesi’nden Daniele Marchioni adlı bir bilim adamı, kulağın aynı bölgesini endoskopi ile incelerken kemik ve iki yanındaki boşluğa dikkat çektiğini, kemiğin yanındaki iki boşluğun da 'Önal tip 1’ ve 'Önal tip 2’ olarak isimlendirdiğini anlattı. Doç. Dr. Kazım Önal, bu bilim adamı sayesinde adının dünya tıp literatürüne girdiğini vurgulayarak, bulduğu kemiğin ve boşlukların önemini şöyle anlattı:

“Burası, orta kulakla beyin bölgesi arasında gizli bir köşe. Orta kulağın bitip beynin başladığı yer olması açısından çok önemli. Bu bölgede ameliyat yapan cerrah, bu kemiği görünce beyin ve yüz sinirlerine zarar vermemek için frene basmalı ve durmalı. Basmazsa girdiği yerde hasta hayatını kaybediyor, yüz felci geçirebiliyor. Bu kemik bir anlamda işaret levhası. Bu kemiğin farkına varıldığı zaman durulduğunda hasta büyük bir hasardan, cerrah ta büyük bir kazadan kurtulmuş oluyor.”