'Devredilemez Ebeveyn İzni' İstiyoruz
Mevcut politikaların laik ve demokratik haklara saygılı anlayış yerine din kılıfı içerisinde empoze edildiğini söyleyen Beytaş, 'Baskıcı, dayatmacı, istismarcı bir anlayışın getiriliyor olması biz kadınları üzüyor' diye belirterek, 'Kadınların günümüzde kazanmış olduğu konum yetersiz. Çünkü kadınlar halen mücadele ediyor. Kadınların doğuruyor olması, ona annelik rolünün biçilmesine yetiyor. Kadın doğurmuşsa çocuğa da o bakacak gibi dayatılıyor. Biz doğum sonrasında aileye 'devredilemez ebeveyn izni' hakkının verilmesini istiyoruz. Doğum sonrasında çocuk 4,5 yaşına gelene kadar kadına, kısmi izin hakkı veriliyor. Bu annelik izni diye adlandırılıyor. Bu hak aslında devredilemez ebeveyn iznidir, annelik izni değildir. Doğumdan sonra yasalarda annenin de babanın da çocuğa bakma yükümlülüğü olmalı. Yalnızca anneye yüklenmemeliyiz. Doğan çocuğa karşı babanın da bakmım yükümlülüğünün olduğunu tüm toplumun anlaması gerek. Ebeveyn izni olduğu zaman çocuğa sadece anne bakıyor ama 'Devredilemez Ebeveyn İzni' olduğu zaman çocuğa bir süre anne bir süre ise baba bakıyor. Anne bu süreçte sadece emzirmekle yükümlü kalıyor. Tüm toplum kadın ve erkeklerden oluşuyorsa her alanda paylaşımcı olmalıyız' diye konuştu.
'Yeni müfredat kadını incitiyor'
Yeni müfredat içerisinde kadınlarla ilgili incitici konulara yer verildiğini vurgulayan Beytaş, 'Ateistle evlenmeyin, evlilik iffetli bir toplum olma yolunda önemli bir adımdır, inançlı, dindar ve ahlaklı kişilerle evlenin, gizli nikah zinadır, dindar aile kurun gibi birtakım kadına yönelik saldırılar yer alıyor. Bunlar eğitim modeliyle çocuğun beynine yerleştiriliyor. Çıkarılan yasalarla kadını hedef aldıkları gibi, çok tartışılan bu yeni müfredatla da kadın düşmanı bir toplum yaratılmaya çalışılıyor. Biz bu kadın düşmanı yasalara karşı 2 Ekim'de İzmir, İstanbul ve Ankara'da kadınlar olarak eş zamanlı eylem yapacağız' diye açıkladı.