Kübra Topal-Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İbrahim Alpaslan, Haziran'da yürürlüğe girmesi planlanan imar yönetmeliğinin çok ciddi sorunlar yaratacağını dile getirdi. Alpaslan, 'Meslek adamlarının mesleki yeterliliklerinin ve ceza alıp almadıklarının kayıtlarını tutan meslek odalarını etkisizleştirmek için yapılan düzenleme, mimar ya da mühendis olmayan kişilerin ruhsat almasının önünü açacak' dedi.



Her il için özel imar yönetmeliği hazırladıklarını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, hazırlanan yeni imar yönetmeliği ile ilgili açıklamalarda bulundu.  yaptığı değerlendirmede taslağa çok önemli eleştiriler getirdi. Alpaslan, 'Meslek adamlarının mesleki yeterlilikleri ve ceza alıp almadıklarının kayıtlarını tutan meslek odalarını etkisizleştirmek için yapılan bu düzenleme mimar ya da mühendis olmayan kişilerin ruhsat alması dolayısıyla kentlerimizin, yapılarımızın hiçbir mesleki formasyonu olmayan kişilere teslimi anlamına geliyor. Nitekim yaptığımız kontrollerde meslek dışındaki birçok kişinin sahte isimler ve gerçek olmayan taahhütnamelerle belediyelerden ruhsat aldığına dair gittikçe artan sayıda örnekle karşılaşmamız son derece kaygı verici' dedi.
Alpaslan, 'Yönetmeliğin yoğun ve kontrolsüz yapılaşmanın önüne geçmesini, daha yaşanabilir, doğal, tarihi değerlere önem veren insancıl mekanların rant yaratma ve dağıtma kaygısının ardında kalmayacağı bir gelişme ortamı yaratmasını umut ederdik. Ancak ne yazık ki yayınlanan taslak metinle bu yönde bir gelişmenin pek mümkün görünmediğini söyleyebiliriz. Bunun nedeni, yönetmeliğin özünde aslında kentlerimizi bugün neredeyse yaşanılmaz hale getiren anlayışın devamı olmasıdır' dedi.


'Deneme yanılma ile başarılı olunmaz'


'Dikey yapılaşma-yatay yapılaşma gibi bilimsel arkaplanı olmayan yüzeysel tartışmaların kentleşme sorunlarını çözmesini beklemek fazla iyimserlik olur' diyen Alpaslan, 'Her şeyden önce kentleşmenin, yapı tasarımı ve uygulamasının arkalarında ciddi bilim alanları olan önemli meslekler olduğunu, bu konudaki bilimsel gelişmeleri, meslek örgütlerini yok sayarak, deneme yanılma yoluyla başarılı olmanın mümkün olmayacağını kabul etmek zorundayız. Taslağın detayına inecek olursak, tarif etmeye çalıştığım bilimsel yöntem ve planlı kentleşme anlayışından uzak yaklaşımın birçok örneğini bulmak mümkün. Örneğin bu düzenleme ile birlikte artık meslek adamlarının ne diplomalarının ne de mesleki olarak ceza alıp almadıklarının bir öneminin kalması verilebilir. Zira artık herhangi bir kişi belediyelere gidip mimar veya mühendis olduğunu taahhüt ettiği bir dilekçe ile her türlü işlemi yapabilecek. Olur da ileride yanlış beyanda bulunduğu ortaya çıkarsa işlemlerin geçersiz sayılacağı, kişi hakkında yasal işlem yapılacağı öngörülmüş' şeklinde konuştu. Alpaslan, 'Meslek adamlarının mesleki yeterlilikleri ve ceza alıp almadıklarının kayıtlarını tutan meslek odalarını etkisizleştirmek için yapılan bu düzenleme mimar ya da mühendis olmayan kişilerin ruhsat alması dolayısıyla kentlerimizin, yapılarımızın hiçbir mesleki formasyonu olmayan kişilere teslimi anlamına geliyor. Nitekim yaptığımız kontrollerde meslek dışındaki birçok kişinin sahte isimler ve gerçek olmayan taahhütnamelerle belediyelerden ruhsat aldığına dair gittikçe artan sayıda örnekle karşılaşmamız son derece kaygı verici' dedi.
 

Planlı kentleşmenin ihmali


Benzer biçimde projelerin de ilgili meslek odalarının denetiminden geçmesinin engellenmesine dair hükümlerden bahseden İbrahim Alpaslan, 'Önceki yönetmeliklerde olduğu gibi itirazlarımıza rağmen burada da yer alıyor. Yani ehliyeti belli olmayan kişilerin yaptığı, meslek odalarınca denetlenmeyen projelerle biçimlenecek kent dokuları yaratacak bir yönetmelik önümüzdeki. Böyle bir yönetmelikle çağdaş, nitelikli, sağlıklı mekanlar barındıran yapılara, kentlere ulaşmak mümkün değil. Olasılıkla birkaç yıl sonra tekrar nerede yanlış yaptık deyip yeni yönetmelikler hazırlayacağız.
Bir diğer konu da söz konusu taslakta yeşil alanların ve meydanların altlarının otopark olarak kullanılabileceğine dair bir madde var ancak otopark yapılırken mevcut ağaçların rölövelerinin alınmasına (yerlerinin, cinslerinin vs... kayıt altına alınmasına), korunmalarına dair herhangi bir hüküm olmadığı gibi bu otoparkların imar planlarına işlenmesi de gerekli görülmemiş. Bu, kentlerimizde çok sınırlı olan yeşil, ağaçlık alanlarımızı riske atarken şehircilik biliminin olmazsa olmazı anlamındaki planlı kentleşmenin de ihmal edildiğine dair bir örnek' dedi.


Mimari estetik komisyonları


Çok önemli bir konu da 'Mimari Estetik Komisyonları' diyen Alpaslan, 'Bu yönetmelikte de geçen yönetmeliğin bu konudaki sorunları devam ediyor. Ciddi bir bilim ve çalışma alanı olan mimari estetik burada belediyeler bünyesinde herhangi bir kriter belirlenmeden toplanacak kişilerin inisiyatifine bırakılıyor. Yani niteliklerine, yetkinliklerine bakılmaksızın belediye çalışanlarından oluşacak bir grup (örneğin 3 harita mühendisi ya da 1 inşaat mühendisi ile 2 çevre mühendisi vs...) mimari projeler, yapılar hakkında estetik değerlendirmelerde bulunabilecek, yapıların özgün olup olmadıkları hakkında hükümler verecek ve bu hükümlere dayanarak yapıların müellifleri olan mimarların müelliflik haklarını gasp edebilecekler. Herhalde bunun kadar bilimle, meslekle ve etik değerlerle bağdaşmayan bir formül bulunamaz diye düşünüyorum. Kaldı ki aslında bu, 5846 sayılı Fikir ve sanat Eserleri Kanununa da aykırı bir düzenleme. Bu kurulun, adının, kimlerden oluşacağının, yetkilerinin ve çalışma düzeninin mutlaka tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz' şeklinde ifade etti. Alpaslan, 'Bütün bunlardan sonra 'yatay mı dikey mi' gibi yüzeysel tartışmaların peşine takılıp, bilimi dışlayan, meslek odalarını yok sayan yönetmeliklerle kentlerimizi daha yaşanılabilir kılmanın imkansız olduğunu gördüğümüz gün, sanırım yeni ve kalıcı bir yönetmelik yapmaya başlayacağız. Anlaşılıyor ki bu yönetmelik o yönetmelik değil' şeklinde konuştu.
 Alpaslan, 'Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Haziran ayından itibaren yürürlüğe sokmayı amaçladığı yeni 'Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği' taslağı hakkında Mimarlar Odası olarak kapsamlı bir çalışma yapıyoruz. Taslağa dair eleştiri ve önerilerimizi Genel Merkezimiz aracılığı ile Bakanlık'a ileteceğiz' dedi.