Esin Gençel- Ege Üniversitesi'ne gelen Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'a yumurta atan Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri Esin Çalışkan ve Ayberk Demirhan yargılandığı ilk duruşma gerçekleşti. İzmir 5. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Esin Çalışkan ve Ayberk Demirhan ile avukatları katıldı. Yaklaşık iki saat süren duruşmanın ardından Hakim iki öğrencinin tutuksuz yargılanması kararını verdi ve bir sonraki duruşmayı 27 Haziran 2012 tarihine erteledi. Sanık Ayberk Demirhan, olay tarihinde Bakan Bağış'ın açılış için üniversitelerine geldiğini, kendisinin AK Parti'nin Türkiye genelindeki ve üniversitelerdeki politika ve baskılarını eleştirmek amacıyla "AKP defol, üniversiteler bizimdir" diye slogan attığını söyledi. "Bu sloganı herhangi bir örgüt adına veya yönlendirmeyle atmadım. İçimden geldiği şekilde kişisel tepkimi dile getirdim" diyen Demirhan, suçlamaları reddetti. Sanık Esin Çalışkan da yumurtayı Ak Parti'nin ülkedeki ve üniversitelerdeki uygulamalarını protesto etmek için attığını ifade ederek, Bakan Bağış'ın karakter ve kişiliğine saldırı düzenlemediğini, kasten yaralama amacı olmadığını kaydetti. Hakimin "Peki sonuçlarını, yaralama veya başka bir suç oluşturabileceğini hiç düşünmediniz mi?" diye sorması üzerine Çalışkan, "Eylemde hedef gözetmediğim için attığım yumurtanın isabet etmesi tamamen tesadüftür" dedi.

Yumurta çiğdi


Çalışkan, açılışın yapıldığı alanda güvenlik kontrolü yapılmadığını, yumurtanın çiğ olduğunu kaydetti. Duruşmada dinlenilen tanık Murat Hoş, olay tarihinde koruma şube müdürü olarak görev yaptığını, Bakan Bağış yanındakilerle sohbet ettiği sırada slogan ve yumurta atıldığını söyledi. Havanın karanlık olmasından dolayı güvenliği sağlamanın zor olduğuna işaret eden Hoş, Bağış'ın etrafında 4'ü yakın koruma olmak üzere yaklaşık 10 polis bulunduğunu belirtti. Sanık avukatlarından Nergiz Tuba Aslan ise müvekkillerinin demokratik haklarını kullanarak protestoda bulunduklarını savunarak, mağdur olan kişinin bir bakan olmasından dolayı soruşturmanın bu şekilde yapıldığını öne sürdü. İddianamede yumurtanın silah olarak değerlendirildiğine dikkati çeken Aslan, bir şeyin silah olabilmesi için savunma ve saldırıya elverişli olması gerektiğini söyledi. Aslan, "Tüm tutanaklarda mağdur Egemen Bağış 'beyefendi', 'sayın bakan' şeklinde ifade edilirken müvekkillerimiz için 'şahıs' tanımı kullanılmış. Öyleyse burada tarafsızlıktan söz etmek mümkün değil. Ayrıca, adli muayenenin nasıl yapılması gerektiği Sağlık Bakanlığı genelgesinde tarif edilmiştir. Bakan Bağış, Adnan Menderes Havalimanı'nın VIP salonunda, oraya getirilen bir hekim tarafından muayene edilmiştir. Bu da kurallara uygun değildir" diye konuştu. Bu arada, duruşmada, müşteki Egemen Bağış'ın avukatı aracılığıyla gönderdiği dilekçeyle davaya katılma talebinde bulunduğu belirtildi. Mahkeme, hazırlık aşamasında toplanan deliller, yargılama aşamasında tarafların verdiği ifadeler göz önüne alındığında müşteki Egemen Bağış'ın davaya katılma talebinin kabulüne karar verdi. Öğrenci olan sanıkların savunmaları alındığı için duruşmalarda bulunma zorunluluğu olmadığını belirten hakim, sanıkların duruşmalardan vareste tutulma isteklerini de kabul etti.


Hakim, avukatları politik buldu

Öğrenci Kolektifi üyesi, duruşmada hakimin Egemen Bağış'a "beyefendi", arkadaşlarına ise "şahıs" dediğini, bu duruma tepki veren avukatların, protesto amacını anlatırken de hakimin  "AKP politikalarının burada anlatılması doğru değil" diyerek avukatları susturduğunu açıkladı. Duruşma bitiminde arkadaşlarının ve destekçilerinin yanına gelen Çalışkan ve Demirhan alkış ve sloganlarla karşılandı. Çalışkan, "Biz içeriye girerken oraya özgür girdiğimiz gibi çıkarken de özgür çıkmak istediğimizi ve öyle çıkacağımızı söylemiştik. Avukatlarımız bizi çok güzel savundular. Aynı ifadelerimizi tekrar verdik ve dava ertelendi. Onlar içerde yumurtayı tartışa dursunlar, biz yine burada parasız eğitimi, özgür üniversiteyi, anadilde eğitimi savunmaya devam edeceğiz. Biz üniversite öğrencileri olarak sokakta, her yerde yürümeye devam edeceğiz. Öğrenci Kolektifleri hala taleplerini ve yumurtanın arkasındadır" dedi.


Bağış, sonradan şikayetçi oldu

Avukat Nergis Tuba Aslan konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Davada müvekkillerimin ifadeleri alındı. kişinin mağdurun şahsına yönelik herhangi bir tavır ve davranışlarının olmadıklarını ifade ettiler. Esin, yaralama kastı olmadığını protesto amaçlı bir eylem yaptığını söyledi. Biz davaya ilişkin delil değerlendirilmesi yaptık ve soruşturmayı yöneten savcılık makamının mağdurun devlet bakanı olması nedeniyle taraflı ve bağımsız davranamadığından bahsettik. Soruşturma da bir ceza yargılamasında görülmeyecek olan kişinin, mağdurun veya failin kimliğinin, nüfuzunun ve konumunun adalet önünde hiçbir önemi yoktur. Adalet önünde herkes eşittir. Ancak soruşyturma aşamasında mağdurdan sürekli 'sayın', 'sayın devlet bakanı' gibi ibareler kullanılırken müvekkillerimden 'şahıs' ya da 'şahıslar' olarak hitap edildi. Ayrıca Egemen Bağış'ın davanın hazırlık aşamasında ifadesi dahi alınmamış. Şikayetçi olup olmadığı sorulmamış. Bu şart gerçekleştirilmeden soruşturma yürütülmüş.  Kasten yaralamadan davanın açılamayacağını, savcının taraflı bir şekilde davranarak resmen şikayetçi olunmadığı için bu yolu kullandığını düşünüyoruz. Yumurta bu kast için kullanılacak bir araç değildir. Egemen Bağış'ın ifadesi alınması yönünde mahkemeden bir talebimiz oldu. Kendisi avukatları aracılığıyla şikayetçi olduğunu belirtmiş. Basında şikayetçi olmadığına dair çıkan haberleri de mahkeme ile paylaştık. İradesini yansıtıp yansıtmadığı konusunda kesin bir durum yok. Ancak mahkeme avukatları vekaleti aracılığıyla gelen şikayetini kabul etti. Basında çıkanların aksine bu davaya müdahil. Savcılık hukuken bir yanlışlık yapmıştır. Bu durum olsa olsa 'taksiren yaralama' olarak değerlendirilebilir. Bunun için de şikayet şarttır. Ancak şikayet aranmadan açılan davada sonradan gelen şikayet yeterli görülmüş ve dava görülmeye devam edecek."

DAVACI OLMADIM DEMİŞTİ

Egemen Bağış kendisine yumurta atılmasıyla ilgili yaptığı açıklamada "Yumurta konusunda gençlerin fikirlerini her türlü platformlarda söylemesinden yanayım. Protesto biçim değil saldırıdır. Herkes yumurta atarsa Türkiye kadınbudu köfteye döner. 1 cm daha ileri gelse tek gözü kör bakana soruyor olacaktınız. Kendisinden davacı olmadım, ama yürüyen dava sürecinde savcı takip ediyor. Bekleyip sonucu görelim." demişti.