FATİH ÖZKILINÇ- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün toplanan Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamayla 6 Eylül’de yüz yüze eğitimin başlayacağını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yüz yüze eğitimin başlamasıyla ilgili “Eylül ayında okullarına kavuşmayı bekleyen milyonlarca ilk, orta, lise ve üniversite öğrencilerimizin, çeşitli sektörlerde işlerine dört elle sarılan vatandaşlarımızın geleceğinin bu konuda kat edilecek mesafeye bağlı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Okullarda 6 Eylül’de yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öğrencilerle irtibatlı, ancak henüz aşı olmamış öğretmen ve diğer personelin haftada en az iki defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz. Aynı şekilde aşı olmayan üniversite öğrencilerimizin ve üniversite çalışanlarımızdan da düzenli PCR testi yaptırmalarını talep edeceğiz” açıklamalarında bulundu. Yüz yüze eğitimin başlayacak olması öğrenci ve öğretmenleri sevindirirken Eğitim İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Adem Yıldırım ve Eğitim Sen 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal okulların pandemiye uygun olarak eğitim ve öğretime hazır olup olmadığı noktasında kaygılarını dile getirdi.

“Endişelerimiz var”


Yüz yüze eğitimin başlayacak olmasının umut verici olduğunu aktaran Eğitim İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Adem Yıldırım, “Biz bu sürecin başından bu yana aşılanmanın hızlanması ve yüz yüze eğitimin başlaması gerektiğini söyledik. 6 Eylül’de yüze yüze eğitimin başlayacak olması bizim için umut verici bir gelişme. Çocuklarımız uzun zamandır öğretmenlerinde, arkadaşlarından, okullarından uzak kaldı. Bir nesli kaybetmek üzere olduğumuzun farkındayız. Öğretmenlerin aşılanma hızının da artmış olması bizim için sevindirici bir durum. Ama bazı endişelerimiz var. Çalışanların aşılanması yeterli değil. Okullarımızdaki 16 yaş altı çocuklarımızı aşılamayacağız. Dünyada bunun örneği yok. Okullardaki temizlik, hijyen konusunda ise Milli Eğitim Bakanlığının bir hazırlığı var mı? Bir önceki Milli Eğitim Bakanımızın bunları başaramadığının farkındayız. Görevden azlini istemesinin bir sebebi de bu süreci sağlıklı yürütememesi gibi gözüküyor. Yeni atanan Milli Eğitim Bakanımız hakkında ön yargılı davranmıyoruz ancak geçmişteki uygulamalara baktığımızda bununla ilgili tereddütlerimiz var. Milli Eğitim Bakanlığının okulların ihtiyaçlarını karşıladığını, gerekli önlemleri alıp almadığını bilmiyoruz. Biz gelen bilgilere göre eski halin devam ettiği yönünde. Geçmişteki görülenlerin bu süreçte de görüleceği yönünde. Yüz yüze eğitime başlayalım ama çocuklarımızın ve ailelerinin sağlıklarını koruyabilmek adına okullarda gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor” dedi.

Mobbing unsuru olmamalı

Aşı olmayan öğretmen ve diğer personele haftada en az iki defa PCR testi yaptırma zorunluluğunun bir mobbing unsuruna dönüştürülmemesi gerektiğini de ifade eden Yıldırım, “Bunun gerekliliği anlatılmalı. İkna yolu tercih edilmeli. Yarın üçüncü bir uygulama gelirse orada sıkıntı yaşanabilir. Aşının koruyuculuğu, güvenilirliği noktasında kamuoyundaki olumsuz algının kaldırılabilmesi için pandemi sürecinin akılcı, şeffaf bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Aşıya karşı direnen insanlar varsa Sağlık Bakanlığı ve yetkililerinin veriler konusunda şeffaf olmaması ve süreci iyi yönetememesinden dolayı. İkna yolu tercih edilmeli ve aşının koruyuculuğu anlatılmalı. Ama bu mobbing unsuruna dönüşürse sıkıntı yaşarız. Sonuç olarak aşı olmak nasıl bir tercihse aşı olmamakta öyle bir tercih” diye konuştu.

“Tarih vermek yetmez”

Yüz yüze eğitim ve öğretimin başlamasının kamuoyu talebi olduğunu aktaran Eğitim Sen 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal ise “Sadece tarih vermek yetmez. Verilen tarihte okulların açılması için gerekli çalışma ve hazırlıklarında yapılması gerekiyor. Tam zamanlı yüz yüze eğitim yapılacak ama sınıf mevcutlarının 40-50 olduğu okullarda mesafenin nasıl ayarlanacağı, okulların nasıl havalandırılacağı konularında ayrıntılı bilgiye ihtiyaç var. Eğitim ve öğretimi yüz yüze kesintisiz sürdürebilmek için gerekli çalışmaların yapılması gerekiyor. Öğretmen, destek personel atamaları, hijyen, mesafe konularında bir dizi çalışmanın hızla yapılmalı. Milli Eğitim Bakanlığı ve iktidarın sorumlulukları var. 6 Eylül’den sonra yüz yüze eğitimi kesintisiz sürdürebilmek, sürekliliğini sağlamak için bir takım adımların atılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Aşılanan öğretmen sayısı her geçen gün artıyor

Öğretmenlerin Kovid-19 aşısı olma oranlarının her geçen gün arttığını da kaydeden Vardal, “Aşı yaptırmak istemeyen öğretmen ve diğer personelin haftada en az iki defa PCR testi yaptırması gerektiği ifade ediliyor. Bu salgın için alınması gereken bir önlem. Bu önlemlerin alınmasını olumlu buluyoruz” açıklamasında bulundu.