Ali Budak-Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Tunus gezisinde, 'Buradaki cari açığı daha da düşürelim. Örneğin bir zeytinyağı ithalatı olabilir. Arkadaşlar bu konuda çalışma yapacak' açıklamasında bulununca gözler altın yılını yaşayan zeytin ve zeytinyağı sektörüne çevrildi. Sektör temsilcileri böyle bir ithalata gerek olmadığını, eğer böyle bir şey gerçekleşirse üreticiye ciddi zarar vereceğini söylerken ihracatçılar ise 'İspanya ve İtalya gibi yapabiliriz. Yani Tunus'tan alıp direkt 3'üncü dünya ülkelerine ihraç yaparız' önerisinde bulundu.
'Cumhurbaşkanımızın 'Tunus'tan zeytinyağı ithalatı yapabiliriz' sözünü diplomasi gereği yani nezaket icabı söylenilmiş bir söz olarak değerlendiriyoruz' diyen Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Ümmühan Tibet, 'Çünkü sektörümüz müthiş bir hassasiyet içinde ve tedirgin. Çünkü böyle bir ithalat sektörün bütün dengelerini alt üst eder. Bu yıl harika bir yıl geçiriyoruz. Hükümetin 10-15 yıldır verdiği desteklerin meyvelerini bu yıl toplamaya başladık. Bu yıl ilk kez çok kaliteli ve rekor düzeyde ürün bekliyoruz. Çiftçilerimiz büyük bir heyecan içinde ürünlerini hasat ediyor. Böyle herkesin yüzünün güldüğü bir ortamda enerjimizi düşürmek istemiyoruz. Bu kadar kaliteli ve rekor düzeyde ürünümüz varken ithalat yapılacağını düşünmüyoruz. Çünkü altın yılımızı yaşıyoruz' dedi.

'İthalat ihtiyacımız yok'

Hem iç piyasaya hem de ihracata yetecek ürünün olduğunu söyleyen Tibet, şöyle devam etti: Bunun dışında üreticimize zarar vereceği için herhangi bir ürüne de talebimiz yok. Zaten sektörümüzün bu duruma gelmesi için ciddi destek veren hükümetimizin de böyle bir hata yapacağını düşünmüyoruz. Bu noktadaki ümidimizi de muhafaza ediyoruz. Yoksa sektörden gelen tepkiler çok kötü. Herkes infial halinde ve konseyi arıyor. Zeytinyağı ithalatına ihtiyacımız yok. Çünkü böyle bir ihtiyaç yok. Diğer tarım ürünlerine benzemeyen zeytinyağı çok hassastır. Hükümet sektöre özellikle son 10 yıldır çok ciddi destek verdi. Böyle bir ithalat yapılırsa da bu desteklerin hiçbir anlamı ve mantığı kalmaz. Dünya 2'nciliği hedefimizde dörtnala giderken böyle bir ithalat çok ciddi zararlar verir.

'Tunus'tan alıp dünyaya ihraç edelim'

'Sayın Cumhurbaşkanımızın dost, kardeş Tunus Devleti'nin cari açıklarını kapatmasına yardımcı olmak amacıyla ticaretin arttırılmasını istemesi oldukça önemli' diyen Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, 'Bu noktada da sanırım satabileceğiniz ne var diye sorulduğunda zeytinyağı ortaya çıktı. İhracatçılar olarak Tunus zeytinyağını alıp dünyaya pazarlamakta hiçbir sakınca görmüyoruz. Çok da iyi olur. Ancak zeytinyağının bol olduğu bu yıl gibi yıllarda böyle bir durumun üreticimize zarar verip vermeyeceği konusunda ise şu an için yorum yapmayacağım. Çünkü olay çok yeni. Ancak alıp, kutulu bir şekilde başka ülkelere ihraç edilmesinde hiçbir sakınca yok. Çünkü bunun zaten yapılması gerekiyor. Dünyanın en büyük üreticileri olan İspanya ve İtalya da diğer ülkelerden zeytinyağı alır ve satar. Ama kendi ülkesine satmaz. Tunus'tan alıp 3'üncü dünya ülkelerine ihracat yapabiliriz. Ancak üreticimize zarar vermemeye özen göstermeliyiz çünkü milli üretim son derece önemli. Bunun yanında üretimin arttırılması için öncelikle ağaç sayımızı da 300 milyona çıkarmalıyız' ifadelerini kullandı.

Daha ithal edilecek rakam belli değil!

Böyle bir ithalat konuşması geçtiğini ancak rakam olarak ortada herhangi bir bilgi olmadığına dikkat çeken Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Genel Müdürü Güngör Şarman, 'Rakam konusunda henüz bir netlik yok. Çünkü piyasanın etkilenip etkilenmeyeceği ithal edilecek rakama da bağlı. Ancak Türkiye'nin zeytinyağı ithal edeceği tartışması bile sektör açısından dikkate değen ama hoş karşılanmayan bir durumdur. Çünkü yerli üretimimiz geleceğe umut veren bir vaziyette. Yerli üretime sıkıntı yaratacak bir uygulama görüntüsü de veriyor. Umarım bu iş düzelir' dedi.
Şarman, ihracatçıların 'İtalya ve İspanya'nın yaptığı gibi Tunus'a aracı olup oradan ithal edilen zeytinyağını direkt dünyaya satarız' önerisi hakkında da şunları söyledi: Bunu yapacaksak yerli üretimden yapmamız gerekiyor. 288 bin ton üretim olan ülkede, dışarıdan zeytinyağı alıp dışarıya satma durumu yerli üretimin satışını yavaşlatır yani zarar verir. Böyle bir uygulamada alınması gereken yüzden 30'dan fazla gümrük vergisi ödenmeyecek. Bu ise halkın cebinden çıkacak. Bir süre sonra da dışarıdaki üreticiyi destekleyen bir uygulamaya dönüşür. Yani her anlamda zarar verir. Burada önemli olan ihracatı yerli üretimden yapmaktır. Yerli üretimimizi ihraç etmeliyiz. Başka ülkeler gibi davranmak yerine kendimiz gibi davranmalıyız. Eğer ihracatta fiyat tutturamama vb. gibi sorunlar olursa da o sorunların çözümüne yönelik çalışılmalı.

'Bu karar çiftçi için felakettir'

Türkiye'de zeytinyağı eksiği olmadığını söyleyen Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sami Özat, ise şöyle konuştu: Cumhurbaşkanı evet zeytinyağı ithalatı ile ilgili bir açıklama yaptı. Ancak şu an Türkiye'de bırakın yağını zeytin fazlası var. Neden böyle bir şey söyledi anlamadık. Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamayı Türkiye ile kıyasladığımızda çok ters oluyor. Böyle bir durum olursa zeytin üreticileri toptan iflas eder. Bu çiftçiler için felakettir. Hatta bu açıklamanın yayılması bile sektöre yetti. Bu haber yayılsın, zeytin fiyatları yerlerde. Bu durum ise zeytin üreticilerine büyük bir darbe vurur.
Zeytinde en çok mahsulü bu yıl verdiklerini belirten Gemlik Ziraat Odası Başkanı Ali Çelik ise 'Zeytinde en çok mahsulü verdiğimiz yılda Cumhurbaşkanımızın böyle bir açıklama yapmasına açıkçası çok şaşırdık. Bu karar faaliyete geçtiğinde ise Türkiye'deki zeytin üreticileri için durum hiç iyi olmaz. Üreticilerin çoğu iflas eder. Çiftçi zaten zeytinden ciddi bir gelir elde edemezken, böyle bir kararla emeği de çalınmış olur' dedi.