İskender Dörtoluklar- Açıklamada hazır bulunan partililer, 'Ahlaki yozlaşma zirve yaparken sessiz kalamazdık', 'Zina yeniden suç sayılsın', 'Lut kavmide eşcinsellik konusunda sessiz kalmıştı', 'Avrupa Birliği değil, İslam Birliği', pankartlarıyla tepkilerini dile getirdiler. Toplumun temelini sarsan en büyük tehlikenin zina ve buna paralel olarak yaygınlaşan eşcinsellik olduğunu savunan Saadet Partisi İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Fatih Kaplan, "Peygamber Efendimizin (s.a.v), 'Allah İndinde, zinadan büyük günah yoktur' ve 'Sizin için en çok korktuğum şey zinadır' şeklindeki ve buna benzer onlarca hadislerinde dikkat çektiği zina, dinimize göre en ağır günahlardan ve İslam hukukuna göre en ağır suçlardandır. Yine toplumların yerleşik kuralları olan örf ve geleneklerinde de zina ağır suçlardan sayılmıştır. Ahlak mefhumunu tarumar eden ve nesillerin güvenliğini tehdit eden bu suç için derhal önlemler alınmalıdır. Yürürlükteki yasalar kişilerin can, mal ve akıl güvenliğinin sağlanması için ne kadar uğraş veriyorsa namus güvenliği için daha fazla uğraş vermelidir. Zina toplumun çekirdeği olan aile yapısının temeline konmuş bir dinamittir. Ailenin korunması tüm hükümetlerin öncelikli vazifesidir. Bu doğrultuda zinanın yasalarımızda bir suç olarak tanımlanmasının vakti gelmiş ve geçmektedir" dedi.

İktidar bu şuça ortak olmuştur

Yıllardır ülkemizde zinaya karşı cezalandırma kurumlarının olmamasının, toplumsal kargaşayı beraberinde getirdiğini belirten Kaplan, "Namus cinayetleri ve kan davalarına teşvik eden yayınların artması, yıkılan yuvalar, ortada kalan çocuklar gibi pek çok yaralar açılmaktad. Mevcut iktidar zamanında kabul edilen ve yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda zinanın suç olarak yer almaması büyük bir eksiklik. Yasa çıkmadan önce tartışılan ama Avrupa Birligi'nin baskıları neticesinde yasaya konulmayan bu hükümler, gelinen süreçte toplumun yozlaşmasında başrol oynamıştır. 765 sayılı yasanın 440 ve 441. maddelerinde suç sayılan zina eylemi, daha sonra Anayasa Mahkemesince bu maddelerin iptal edilmesinden sonra boşluğa düşmüştür. Milletin değerlerini korumakla yükümlü İktidar ise eline geçen ilk fırsatta bu boşluğu doldurmak yerine, yeni TCK'da bu konuyu pas geçerek dolaylı yoldan bu cürüme ortak olmuştur. Avrupa Birliği'nin gerek zinayı suç sayan yasa maddelerini engelleme, gerekse eşcinselliğin önündeki engelleri kaldırma konusunda gösterdiği gayret ve dayatma, milletimizin hassasiyetleriyle örtüşmeyen bir durumdur. Avrupa Birliği'nin dayatmasıyla atılan her adım, uçuruma doğru atılan bir adım olacaktır" şeklinde konuştu.

"Ak Parti, politik bir kaygı içine girmiştir"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kürtaj ile ilgili olarak kullanmış olduğu, "Cinayet" tabirini bu durum için desteklediklerini ve onayladıklarının altını çizen Kaplan,"Bizim inanç değerlerimize ve kültürel kodlarımıza göre kürtaj yapılması doktorların ortaya koymuş olduğu zaruretin dışında kesinlikle kabul edilebilir bir durum değildir. Başbakan Erdoğan'ın kullanmış olduğu "Cinayet" tabirini bu durum için destekliyor ve onaylıyoruz. Ancak 10 yıldır iktidarda olan, aileye ve dindarlığa önem verdiğini, toplumu doğru okuduğunu iddia eden Ak Parti, politik bir kaygı içine girmiştir. Bakınız bir yandan kürtaja karşı çıkıyorlar bir yandan zinayı suç olmaktan çıkarıyorlar, bir yandan da eşcinselliğin önüne geçecek adımlar atmıyorlar. Zina ve eşcinsellik toplumların ortasına atılmış tahrip gücü yüksek bombalardır. Buna karşı her milletin ve o milletin temsilcisi olanların tedbir alması ve bunu yasayla düzenlemesi boynunun burcudur" ifadesini kullandı.

İmza kampanyası başlatıldı

Açıklamanın ardından Kaplan ve partililer, zina ve eşcinselliğin suç sayılması için imza kampanyası başlattılar. Kaplan imzasını attıktan sonra, kampanyaya katılmak isteyen vatandaşların, www.zinasucolsun.com.tr internet adresinden de kampanyaya katılabileceklerini belirtti.