Seçimler yaklaşıyor, listeler yapılıyor, listeler savaşıyor bu savaşta kan gövdeyi götürüyor. Yeni bir şey mi, haşa. Böyle gelmiş böyle gidiyor, bizler de seyrediyoruz. Siyaseti meslek edinmişlerin işi sanki. Yani erkeklerin deyişiyle " Herkes kendi işiyle uğraşsın. Normal vatandaşın bu işlere aklı ermez". Algı ve yönlendirme ile idare edilirler. Sanki olan biten tüm koşullar onlar için değilmiş, faturaları bedelleri ödeyen onlar değilmiş gibi. Biz vatandaşlar da sütten çıkmış ak kaşık değiliz. Hani meşhur bir deyiş var ya " İnsanlar sizi, ancak sizin izin verdiğiniz kadar üzerler". Bu sözün gerçekliğini belirli bir yaşa geldiğinizde ve üzüm üzüm üzüldüğünüzde, olanlardan sonra anlıyorsunuz. Bu tespitimden bir kısmımızı tenzih ediyorum. Farkındalıklı ve çırpınan vatandaşlar da duvara çarptırılıyorlar.

***

Bu çoğunluğun yaşamını oluşturanlar da toplumun direği " Kadınlar " lar. Evde, işte, kariyerde gerçek hakkettikleri yerlere konmayan "Kadın"lar. Özellikle de " siyasette". Çünkü kadın problem çözücüdür, barışseverdir, düzgün, ahlaklı, vicdanlıdır, ve doğruları söylerler. 1997 yılında ANAP konak ilçe başkanı Sayın Nedret Utku'nun düzenlediği "Türkiye'de, kadının siyasetteki yeri" panelinde konuşmacılardan biriydim . Dönemde siyasete hazırlanan kadınlarında katıldığı. Daha sonra EKAM ( Ege Üniversitesi Kadın araştırmaları merkezinde) açılan siyaset okulu ikinci döneminde de sertifikamı aldım, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi siyaseti hakkında bilgiler edindim. O günden bu güne söyleyebileceğim; muhteşem bir dünya lideri ATATÜRK döneminde kadınlara verilen değer ve destek, Atamızın ölümü ile başlayan projelerle Osmanlının gerisi bir zihniyete çekilmiş bugün. Her iktidarın da tuzunun olduğu. Bir güzel gelişme Mart 1997 de, kadınları siyasete hazırlama, eğitme, destekleme adına Ka-Der' in kurulması oldu. O zamanlar, ilk kurucu grup içinde koştururken oluşan bir takım kaoslar nedeniyle, çok vakit ve emek isteyen bu yolda, eşimin düzenlediği 2000 yılı ISPN Dünya Kongresi ve diğer derneklerime öncülük vererek devam edemedim. Çünkü çok konularda bölündüğünüz zaman verimli olamıyorsunuz.

***

1995 de Pekinde Dünya Kadın Konferansında altı çizilen konulardan biri Eşit temsil idi. O zaman bu konferansa kendi olanakları ile katılan ve bizlere bir çok bilgiyi getiren rahmetli Şenel Aksu'yu anıyorum. İzmir'de gerçek öncü STK kadınlarından biri olarak. Ka-Der yıllar içinde değerli kadınlarımızın emekleri ile bu gün başarılı projeleri ile yoluna devam ediyor. Geçen Perşembe konukları idim ama Kültür Mahallesi Muhtarlığı azası sıfatı ile. Muhtarımız Nilgün Güney konuşmacı idi. Ka-der' in İzmir kadın muhtar adayları için destek projesinde ve E.Ü İletişim fakültesinden Prof. Gülbin Erdoğan Tosun. Teoride ve pratikte çok yararlı paylaşımlar oldu, pırıl, pırıl kadın muhtar adayları ile. Geçmiş dönem başkanlarından güzel projeler üreten sevgili Sema Övgün bu dönemin Ka-Der Başkanı Nuriye Çelik ve yönetim kurulu arı gibi çalışıyorlar, siyasette kadın için. Ancak işleri çok zor. Yazımı yazdığım bugün CHP'de listeler açıklanıyor. İzmir ve ilçelerinde açıklanan adaylardan Selçuk Belediye Başkanlığı için Filiz Ceritoğlu Şengül, Seferihisar Belediye başkanlığı için Yelda Celiloğlu. Yani İzmir de "Kadının Adı Yok", rahmetle İnci Asena'yı anıyorum. Urla, Konak Belediyesinin başarılı kadın başkanları çizilmiş. Elbet herkesi memnun etmek mümkün değil ama merak eden girer internete bilgilenir. Sırf şikayet etmekle olmaz, biz kadınlarında ders almamız gereken şey var. Öncelikle tam bağımsızlık; birbirlerini yeri ve zamanında koşulsuz destekleme ve tolerans. Üstelik tarihte ilk hakkını arayan kadınlar, İzmirli kadınlar. İzmir valisi Hasanpaşa'nın ekmek için izin verdiği zammı erkeklerin protestoları bir netice vermeyince, çocuklarıyla üç gün bu zammı protesto eden kadınlar neticede valiye bu zammı geri aldırmış. Anton Prokeshh von Osten 1934 yılında Avusturya'da yayınlanan "Edebiyat Yılı Dergisi"nde kaleme aldığı yazısında o dönem Avusturya-Macaristan elçisi olarak bulunduğu İzmir'de Türk kadınının zam karşısında gösterdiği mücadeleye, eylemlerine geniş yer vererek anlatmış. Son araştırmalarda kadının siyasette ki yeri vahim... Milletvekilliği : % 13,91 , B.Şehir Belediye Bşk; % 6,6 , Rektör : % 9 vali : % 2,4 Vahimden de öte. Bizde nüfusun yarısı, seçmenin yarısı kadın ama temsilde eşitlik ve adalet yok. Bakın düzenine, imkanlarına imrendiğimiz ülkelere, oralarda kadının temsili çok.