Namık Kemal Lisesi’nden, yani gençlik arkadaşım Şair- Akademisyen Suavi Tuncay zaman zaman çok önemli bilgileri paylaşır.
Söylediklerine yazdıklarına gözüm kapalı imza atarım..
Yani zamanımızda en önemli eksikliğimiz olan ‘güven’ Dr. Suavi Tuncay’ın şahsında şaha kalkmış durumda…
Suavi Tuncay haftanın ilk günü Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun, yeni Anayasa konusundaki görüşlerini paylaşmış…
Yine çok isabetli yorum yaptıktan sonra şu notu ilave etmiş:
‘Eğer ülkenizi seviyor ve korumak istiyorsanız, dikkatlice okuyunuz!’
Şimdi Sabih Kanadoğlu’nun görüşünü birlikte okuyalım:
1- Bu Meclis dört yıl için yasama yetkisi almıştır.
2- Meclis üyeleri mevcut Anayasa’ya sadakat yemini etmiştir.
3- Birinci ve ikinci maddede belirtilen nedenlerle bu Meclis’in bir yeni Anayasa yapma yetkisi yoktur.
Yeni bir Anayasa yapma şartları oluşturmak için;
a- Evvela halkın yeni bir Anayasa isteyip istemediğini referandumu sunulur.
b- Nitelikli çoğunlukla kabul edildiği takdirde barajsız bir seçimle bir ‘Kurucu Meclis’ oluşturulur.
c- Bu Kurucu Meclis’in hazırlayacağı yeni Anayasa taslağı yeniden referanduma sunulur.. ‘
Bu yazıdan açık ve net şu anlaşılıyor.
‘Aman hata yapmayalım!’
Bakalım siyasiler daha doğrusu partiler ve milletvekilleri Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun, yeni Anayasa konusundaki görüşüne ve yorumuna nasıl bir tepki verecekler.
Bence asıl tepki kurumlardan ve sivil toplum kuruluşlarından gelecek.
Önemli olan bu
Şimdi de memleketin halini anlatmaya çalışacağım..
İşsizlikten, iç ve dış sorunlardan söz etmeyeceğim…
Gazeteci arkadaşımız Artun Sucuoğlu’nun haberinden bahsedeceğim, yorumu da size bırakıyorum.
Aydın’ın Germencik Belediyesi herhalde birçok belediyeye ya da yöneticiye örnek olacak bir ‘kaynak yaratma’ dersi vermiş oluyor…
Nasıl mı?
‘Borç bini aşınca, gelir gideri karşılamayınca Germencik Belediye Başkanı Fuat Öndeş, uzun süredir atıl durumda bulunan 80 dönüm araziyi işletip buğday ektirmiş.
Buğdaydan 30 bin 800 kilogram mahsul ile samanı satmış…
Ve belediye personelinin geçmiş döneme ait alacakları ile ikramiyelerini ödemiş…
Şunu hatırlatayım:
Einstein bile olsanız, her soruna çare olamazsınız.
Babası gibi ünlü bir bilim insanı olabilecek sonu akıl hastanesinde biten Eduart Einstein’in hazin sonunu anımsamak bile bize daha sakin ve daha iyi düşünmemizi sağlamalıyız.
