Uzakdoğu filmlerinde görmüşsünüzdür; ‘Haşi’ yani yemek çubukları kullanırken uyulması gereken pek çok kural vardır.
Yemek yerken etrafına saygılı olmak evrensel bir olgu olsa da, Japon kültüründe özellikle önemlidir.
Yanlış haşi kullanımına ‘kirai başi’ (ya da imi başi ya da kinji başi) denir. Eğer bir gün haşilerle yemek yiyecek olursanız aklınızda bulunması için birkaç kirai başi derledik
Bu arada ‘nereden nereye?’ demeyin, bunları yazmak ‘Karanlık Ömer’den söz edildiği için yazmak istedim..
‘Karanlık Ömer!’ bir zamanlar Aydın Bilgin’in yönetimindeki bir gazetede ‘Gece sekreteri’ idi..
Karanlık Ömer, o zamanlar ‘Gazetecilik okulu’ olarak adı geçen İletişim Fakültesini bitirmişti.
Bir gün Aydın Bilgin’den Amerika, İngiltere ve Almanya’da yaptığı gazetecilik ve dünya turu hakkında bilgi aldıktan sonra ilk iş olarak Alsancak Limanındaki bir yük gemisine bindi. Afrika’yı bile gezdi ve sonuçta Japonya’da karar kıldı. Yaşar Eyice’nin anlattığına göre şimdi üniversite mezunu iki de kızı var.
Yani Karşıyakalı ‘Karanlık Ömer’ bazen İzmir’e gelip gençlik yıllarını anıyor ve tekrar Japonya’ya gidiyor.
Söylediği şu; ‘Ben Japonya’ya gidip yerleştiğime göre siz de hiç ummadığınız bir anda burada olabilirsiniz.
Ömer istedi, ben de yazıma ‘kirai başi’ için derlediklerimi paylaşmaya devam ediyorum:
- Çubukları pilava dik olarak batırmak
- Çubuktan çubuğa yemek geçirmek
- Çubuğu çatal gibi kullanıp yemeğe saplamak
- Çubukları yalamak
- Çubuklarla insanları göstermek
- Çubukları yemeklerin üzerinde gezdirmek
- Tabağı çekmek
- Isırmak
- Çubuklarla tabağa vurmak
- Yemekle oynamak
- Çubukla yemeğin suyunu sıçratmak
Aslında bu Japon Kültürü’nün bir parçası aynen bizim yemek adabımıza da uyuyor…
Çorba içiyorsunuz ve elinizde kaşık var…
Bu kaşığı çubuk olarak düşünün ve siz siz olun ve sakın yukarıda belirttiğim gibi hareketleri yapmayın…
HAFTANIN HABERİ
Belli yaştan sonra
Nursen Selda Yilmaz bakın ne diyor? Belli bir yaştan sonra güzelleşiyor kadın.
Demlendikçe keyif veren çay, yıllandıkça değerlenen şarap gibi.
Belli bir yaştan sonra ‘Kim ne der?’ martavallarını kaldırıp bir kenara atmayı öğreniyor kadın.
Başkalarının olmasını istediği kişi için değil kendi olmak istediği insan için mücadele etmeyi öğreniyor.
Özgürlük en büyük değeri haline geliyor sonra.
Ve ne pahasına olursa olsun kimsenin elinden bunu almasına izin vermeyecek olgunluğa ulaşıyor.
Yollarına kırmızı halılar da serilse tüm istediği sadece sevgi, huzur ve güven oluyor.
Belli bir yaştan sonra usta bir hayat oyuncusu oluyor kadın.
Aşk, meşk her şey güzel de liste başını önce dostları almaya başlıyor. Kadın çok güzelleşiyor belli bir yaştan sonra...’
