İzmir tarihi günlerinden birini yaşadı. Karşıyakalı taraftar Play-Off ilk maçında takımını yalnız bırakmadı ve İzmir Atatürk Stadı’na akın etti. Günlerden Cuma idi ve üstelik de Ramazan ayında idik. Maç saati orucun açılma zamanına denk gelmesine rağmen, oruç olanlar bile tribündeki yerlerini aldı. Kapalı tamamen doldu, yetmedi açık tribüne de taraftar alındı. Bu stat bu kadar en son ne zaman doldu hatırlamıyorum. Hafta sonu olsa ve Ramazan ayında olmasak, açık bile dolabilirdi.

Hava bir gün önce akşam oldukça serindi ve üşütüyordu. Maç akşamı da çok güzeldi. Ilıman bir sıcaklık vardı. Bundan daha iyi bir hava düşünülemezdi.

Karşıyaka bandosu da geldi. Önce saha kenarında çaldılar ama orada durmalarına izin vermediler. Önceden de kendilerine yer ayrılmamıştı. Tribünler tıklım tıklım olduğundan onları kapalının en uzak köşesine oturttular. Burada da ne kadar çalsalar da herkese duyurmaları imkânsızdı. Bu sebepten de onlar da çalmayı bırakıp, maçı izlemek zorunda kaldılar.

***

Karşıyaka maça daha atak başladı. Sık sık rakip kalede göründüler. Van BBSK oyuncuları da pas yaparak çıkmayı tercih ettiler. Kendi yarı alanlarında çok iyi paslaşmalarına rağmen, ileriye çıktıklarında topu kaptırdılar, kaleye gidemediler.

Vanlı oyuncuların paslaşmalarını çok beğendim. Öyle ki baskı altında bile pas yapmayı bırakmadılar. Topu hep olumlu kullanmaya çalıştılar. 3. Lig’de böyle bir oyun sistemini görmek imkânsız gibi bir şey. Önceden Göztepe forması da giyen Samet Cantürk, bir pozisyonda, defansta kendisine doğru gelen topu, baskı yemesine rağmen göğsüyle aldı. Biraz zorlansa da topa sahip olmayı başardı ve gelişigüzel vurmamış oldu. Kaptırsa, kalesinde tehlike yaşayabilirdi. Bu kadar özgüvenli oynaması takdir edilecek bir şeydi.

Baştan Karşıyaka daha üstün görünse de, sonradan Van ataklara başladı. Oyun hızlanmışken sakatlıklar başladı. Özellikle konuk takım oyuncuları çok sık yerde kaldı ve sürekli sağlık ekibi sahaya girmek zorunda kaldı. Top oyuna geç sokuldu, oyun iyice soğudu, sıkıcı hale geldi. Zaman zaman hızlandı, zaman zaman yavaşladı mücadele boyunca oyun.

***

Genelde Karşıyaka daha üstün idi. Özellikle de 2. yarıda oyun üstünlüğünü rakibine hiç kaptırmadı. Sürekli gol aradı ama pozisyon olarak çok kısır kalındı. Yine de penaltı sayesinde Kaf Kaf öne geçme şansı yakaladı. Hakan Kuş’un yerden vuruşu, yan direğin içine çarptı ve diğer taraftan auta çıktı.

Ceza alanındaki etkisizlik yüzünden karşılaşma golsüz beraberlikle sona erdi. Kalecilere neredeyse hiç iş düşmedi. Eleme maçı olduğundan her iki takım da önce gol yememeyi düşünmüş, ileriye çok adamla çıkmaya cesaret edememişti.

***

Herkes bir yana, Mustafa Aşan bir yana. Her maçta olduğu gibi bu maçta da Mustafa fark yarattı. Koştu savaştı, top kaptı, adam geçti. Tank gibiydi adeta. 2 kişi, 3 kişi ile mücadele etti, topu kaptırmadı. Tekmeler yedi, iteklendi bana mısın demedi. Sakatlandı, kafasına bandaj sarıldı, yine de mücadelesine devam etti. Futbolun Hulk’u… Ama 79. dakikada sedye ile çıkmak zorunda kaldı.

***

Bu ligde deplasmanda oynama ile evinde oynama arasında pek fazla fark yok. Pozisyonlar az olduğundan dolayı, gol yenmediği sürece herkesin kazanma ihtimali yüksek oluyor. Bu sebepten dolayı Karşıyaka şansını azaltmış durumda değil. Van’dan turla dönebilir.

***

Maç başında ve sonlarına doğru Van taraftarı Kaf Kaf çekti. Karşıyakalı taraftarlar ise buna karşılık vermedi. Stat o kadar kalabalıktı ki ve Vanlı taraftar o kadar uzaktı ki, pek duyan olmadı sanırım. Onlara en yakın oturan birkaç taraftara sordu, onlar bile durmadıklarını söylediler. Bu yüzden yapılan bu centilmenliğe, centilmenlikle karşılık verilemedi.

Belediye çok düşünceli davranmış ve yeşil kırmızılı taraftarlar için Halkapınar – Çiğli arası ek olarak İzban seferi koymuştu.