2019-2020 sezonunda Karşıyaka ilk kez kendi seyircisi önünde sahaya çıktı. Rakibi Kozan Spor'un ise ilk haftayı bay geçtiği için ilk lig maçına çıktı. Müsabakada Kaf Kaf oyunun hâkimiydi ama kazanan konuk takım oldu. Bu maçın tek cümleyle yorumu böyleydi işte. Geleyim açılımına.
***
Oyuna Karşıyaka istekli başladı. Koştu, tam saha pres yaptı, oyunu rakip alana yıktı. Kozan Spor bir atak yaptı, gole yetti.
7. dakikada gelişen Kozan atağında ceza alanı içerisinde o kadar rahat paslaştılar ki, yakın olmasına rağmen o bölgede bulunan 3 Karşıyakalı oyuncu hiç bir şekilde müdahale edemedi. Furkan Karabatak topu düzeltti, kale direği yakınına plase yaptı, golü attı. Defans seyretti sadece.
Yeşil kırmızılılar beraberlik için yüklenmeye çalıştı, tam saha prese devam etti ama konuk takımın dar alanda güzel paslaşmalarla baskıyı kırmayı bildi. Bu yüzden ev sahibi her ne kadar oyuna hâkim gibi görünse de, Adana ekibi ilk maçına çıkmış olmasına rağmen, daha derli toplu göründü. Net gol pozisyonları yakaladı.
20. dakikada soldan gelişen atakta altı pas içine gönderilen top, geriye doğru bir zamanlar Aliağa Belediye, Altay, Turgutluspor ve Menemenspor'da da forma giymiş, İzmirli deneyimli oyuncu İlhan Aslanoğlu'na çıkardı. O direk dibine plase yapmak istedi, auta attı ve yüzde yüzlük gol kaçmış oldu.
***
Bu dakikadan sonra Karşıyaka da gole yaklaşmaya başladı. Ceza alanına kadar gitti, sonuç alınamadı. Paslar yerini tutmadı. İşin kötü tarafı, bazen şut çekilmesi gerekirken, pas tercih edildi, toplar rakibe atıldı. Özellikle Hakan Kuş yanlış karar ve hatalı paslarda başı çekti.
Gol atmayı başaramayan Kaf Kaf'a, kaleci Onur Bulut, bir hediye verdi. Ceza alanına yapılan orta, havaya çok dikildi. Onur çıkıp almak istedi ama tek elini kullanmaya kalkınca ıskaladı. Mustafa sadece kafasını koydu, top adeta ağır çekimde kaleye yöneldi. Defansın müdahalesi yeterli olmayınca skora denge geldi, 31. dakikada. Onur topun tam altına giremedi ve çevre kontrolünü iyi yapamadı. Adeta çevresindeki oyunculardan çekindi ama kendisine müdahale eden olmadı. Bomboştu diyebilirim. Hafif rüzgâr ve güneş de olumsuz etkilemiş olabilir. Ama her şeye rağmen kendisine yakışmadı.
41'de Mustafa orta saha yakınlarında topu rakibinden kaptı, ilerledi. Sağında Doğukan bomboştu. Ona pas vermek yerine uzaklardan şut çekmeyi yeğledi, kötü vurdu.
Golün de etkisinden olsa gerek, Kozan Spor defansı iyice boşladı. Bol bol atak yedi kalesine, gol yemedi.
***
İkinci yarıya da hırsla başladı Karşıyaka. Oyunu tamamen kontrol altına almıştı. Ceza alanı içerisinden taca doğru giden topa Yaşar Kaan koştu. Arkasından koşan Mustafa Değirmencı faul yaptı. Yapmasa oradan çıkması imkânsız gibi bir şeydi. Tek başınaydı. Ne yüzünü kaleye dönebilirdi ne de pas verebilirdi.
Buradan topları genellikle Yaşar Kemal kullanırdı. Teknik Direktör Mustafa Diliçıkık, bu sefer Emre Can'ın atmasını istedi. 65'te Emre Can gidip, topun başına geçti. Sol ayağı ile arka direğe havadan bir vuruş yaptı. Direğin içine çarpan top, ağlarla buluştu.
Golü atan Emre Can, 4 dakika sonra 2. sarı karttan oyun dışı kaldı.
Karşıyaka baskıyı daha da arttırdı, Kozan Spor iyice geriye çekildi. Heyecan doruklara çıktı. 75'te Mustafa'nın yakın mesafeden zorda olsa vuruşunu kaleci yatarak çizgiden çıkardı. Ardından Doğukan ve Muhammet'in pozisyonları derken maçın bitmesine saniyeler kala, gelişen atakta, kafa pasları sonucunda Hakan Kuş'un önüne al da at dercesine top geliverdi. Arka direkte altı pas içi. Kaleci kalenin ortasında. Hakan vuruşunu yaptı, Onur direğe doğru atladı ve topu çıkarmayı başardı. 'Yine son dakika puanı geldi' dedi herkes, yanıldı. Maçı 2-1 kaybetti.
***
Hakan çok kötü bir oyun sergiledi. Sürekli pas hataları yaptı. Topu önündeki arkadaşına bile atamadığı zamanlar oldu. Ceza alanı içerisinde kafasını kaldırmadan, arkadaşlarını görmeden, gözü kapalı paslar denedi, rakibe gitti. Oyun içinde olsun, maç sonu olsun taraftardan çok tepki aldı. Maç bitiminde yuhalandı o da taraftara kızdı, el hareketleriyle bunu gösterdi. Her iki taraf da sağduyulu olmalı, biraz anlayış göstermeliydiler. Hafta arası antrenmanda taraftar ile Hakan bir araya gelmeli, yaşanan bu ufak gerilimi, morale dönüştürmeli. Yeşil kırmızılıların transfer yapma olasılığı da yok, forvet alınsın. Biraz zaman tanınırsa her şey yoluna girecek, Hakan formuna kavuşacaktır.
***
Muhammet Öztekin'in sakinliğini ve yerinde müdahalelerini takdir ettim. Doğukan çok çalıştı, iyi işler yaptı ancak bazen de kendisine yakışmayan ortalar yaptı, toplar kaptırdı.    
***
Ellerini açarak kendine avantaj sağlamalara hep karşı çıkmışımdır. Kozan'dan Uğurcan, kendisine atılan pasta kollarını açarak arkasındaki Karşıyakalı oyuncunun önüne geçip, topla arasına girmesini engelledi. Genelde bu harekete faul verilmez ama bu sefer hakem Erdoğan Özkaya faulü çaldı. Bu kararını takdir ettim.

Formula 1'de görülmemiş olay

Formula 1 Dünya Şampiyonası'nın 14'üncü ayağı olan İtalya Grand Prix - Monza'da komik bir durum yaşandı. Cumartesi yapılan sıralama turlarında zaman bitmek üzere iken, son turlarına başlamadan önce pilotlar birbirlerinin arkasına geçmeye çalıştılar. Amaç daha hızlı gitmekti. Çünkü öndeki araç rüzgârı göğüslerken, arkasındaki aracın rüzgârla temasını azaltıyordu. Buna hava koridoru deniyor. Bu da yaklaşık yarım saniye kazandırıyordu. 'Ben önden gitmem, sen git' diyen pilotlar, yavaşladılar, öne geçmemeye çalıştılar. Yavaşlayınca son tura başlamak için start çizgisini geçtiklerinde sıralama turu zamanı bitmişti. Hiç biri son turu atıp, daha iyi bir derece yapamadılar.  Ferrari pilotu Lecrerc ilk sırayı aldı, Mercedesler arkasında yer aldı.
Yarışta ise Lerclerc kaçtı, Hamilton kovaladı. Bu bir şeyi değiştirmedi ve yarışı kazanan genç pilot oldu. Ayrıca Ferrari, 2010'da Fernando Alonso'nun ilk sırayı gördüğü yarıştan bu yana ilk kez Monza'da ilk sırayı elde etti.