Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, eşlerden birinin mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya kanunen ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceğine hükmetti.

Eşinden habersiz bir arkadaşının borcu için kefil olanlara Yargıtay'dan kötü haber geldi. 

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin içtihat metni özelliğindeki emsal kararla, eşlerden birinin kefil olduğu borçtan dolayı sıkıntı yaşanmasının önüne geçilecek. 

Geçen hafta açıklanan kararda şöyle denildi:

‘Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Düzenlemeye nazaran, dosya içerisinde mevcut nüfus kaydına göre taahhüt tarihinde evli olan sanığın eşinin kefalet işlemi öncesinde veya icra kefilliği sırasında rızasının alınıp alınmadığının belirtilmemesi nedeniyle geçerli bir kefalet işlemi dolayısıyla hukuken geçerli bir ödeme taahhüdü bulunmamaktadır. Dosya içerisinde mevcut nüfus kaydına göre taahhüt tarihinde evli olan sanığın eşinin kefalet işlemi öncesinde veya icra kefilliği sırasında rızasının alınıp alınmadığının belirtilmemesi karşısında, sanığın icra kefilliğinin ve icra kefalet sözleşmesine dayanılarak verilen taahhüdün geçersiz olduğu gözetilmeden, sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerektiği cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir. 

Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.

Sayısı 34 bini geçti

Bankacılık yetkililerinden edinilen bilgiye göre Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank'ın ağustos başında konut kredisi faiz oranlarını yüzde 1'in altına çekmelerinin ardından müşterilerinden gelen talep rekor seviyeye çıkarken, 7 iş gününde 34 bini aşan kişinin 5,9 milyar liralık kredi başvurusunda bulunduğunu kaydedildi.

Başvuru sayısı ve tutarının, bu kadar kısa bir zaman diliminde ulaşılmış en yüksek seviyeye işaret ettiğini ifade eden kaynaklar, talebin bayram tatili sonrasında da devam edebileceğini tahmin etti.

Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank, ay başında konut faiz oranlarında indirime giderek, ikinci el dahil tüm konutlar için aylık faizi yüzde 0,99'dan başlayan oranlara düşürürken, vadeleri de kamu bankalarının tarihinde ilk kez 120 aydan 180 aya kadar yükseltmişti.

Türkiye ekonomisindeki dengelenme sürecine paralel enflasyondaki gerileme ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz indirim sürecine girmesiyle bankalar da bu ay başından itibaren mevduat ve kredi faiz oranlarını düşürmeye başlamıştı.

Analistler, faiz oranlarındaki gerilemenin devam etmesinin beklendiğini belirterek, kamu bankalarından sonra özel bankaların da faizlerde düşüş sürecini başlatacağını ve böylece kredi pazarının daha da büyüyeceğini ifade ediyor.

Yeni düzenleme geliyor!

BDDK yetkililerinden alınan bilgiye göre, bankalardan kredi kullanan firma ve grupların bağımsız denetim raporu sunma zorunluluğunun başladığı 500 milyon TL'lik sınırın 100 milyon TL'ye düşürülmesi planlanıyor. 

Söz konusu değişiklikle bankalara detaylı finansal bilgi temin etmekle yükümlü kılınan reel sektör firmalarının kapsamı genişletilecek ve mali şeffaflığı artırılacak, bankaların firmalara ait güncel verilere erişim imkanı kolaylaştırılacak.

Kadın ve erkek çiftçilerimiz 

Küresel Çevre Fonu’nun finanse ettiği, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliği ile yürütülen ‘Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım’ projesi kapsamında Uygulamalı Çiftçi Okulu (UÇO) çalışması gerçekleştirildi.

Proje Koordinatörü Fatma Güngör, ‘Topraklarımızı daha verimli ve daha etkin nasıl kullanalım ve yönetelim ki uzun vadede iklim değişikliğinin etkileri ile daha nasıl iyi mücadele ederiz? FAO olarak bizler, bakanlığımız ve sizler bu çalışmaları gelecek nesillere bu havzayı bizlerin gördüğü gibi bırakabilelim diye gerçekleştiriyoruz’ dedi.

DİP EKSPRES

30 Ağustos'a kadar!

Murat Gokce, kampanyasını anlattı.

Söylediklerinin bir kısmını biliyorsunuzdur.

Ama Murat Gökçe haber içindeki bir önemli konuya dikkat çekiyor.

Dinleyelim:

Türkiye Cumhuriyeti tarihi ve Ulu Önder Atatürk'ün hatırası açısından büyük öneme sahip olan tarihi Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kurucusu olduğu Medipol Üniversitesi'ne devredildi.

Bu bina, Atatürk'ün 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara'ya gelişinden itibaren Başkomutanlık karargahı ve konutu olarak uzun süre emrine tahsis edilmiş, 1920-1922 yılları arasında alınan en önemli iç ve dış kararlara tanıklık etmişti.

Ayrıca Kurtuluş Savaşı'nın hareket planları burada hazırlanmış, 21 Ekim 1921 tarihinde, Fransızlarla yapılan Ankara Anlaşmasının görüşmeleri ve imza töreni bu binada gerçekleşmiş, 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin oluşturulması ile bugünün her yıl Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmasının kararları bu binada alınmıştır.

Tüm bu nedenlerle Ulu Önder Atatürk'ün aziz hatırasını yaşatmak amacıyla TCDD, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde seçkin bir yeri olan bu binayı yeniden düzenleyerek, 24 Aralık 1964 tarihinde müze olarak halkın hizmetine açmıştı.

Oysa ki şimdi Medipol Üniversitesi'ne devredilmiş durumda. 

Tarihi bir dokunun günümüze uyarlanması dahi kabul edilebilir bir durum değilken, tarihi bir yapının ve arazinin kişisel çıkarlar uğruna bireylere devredilmesini aklım almıyor!

Bu, göz göre göre tarihin yitip gitmesine seyirci kalmak değildir de nedir?

Bu tarihi hatadan 30 Ağustos Zafer Bayramı'dan önce dönülmesini devlet büyüklerimizden yüce Türk milleti adına arz ederiz!

NOT: Tarihi Ankara Tren Garı Kompleksi içerisinde, tarihi misafirhane dahil, Medipol Üniversitesi'ne devredilen AOÇ arazisi gibi mülkler de bulunmaktadır. Benim başlattığım kampanya Atatürk'ün daha sonra müzeleştirilen konutu olması nedeniyle dikkat çekmek için bu binaya odaklanmaktadır. Ancak  talebimiz tüm bina ve mülklerin iadesidir.’