2020'ye hemen her kes ve kesim 'Güvenle bakıyoruz' açıklaması yaptı.
Özellikle girişimcilerin ve iş adamları ile sanayicilerin keyifleri de yerinde görülüyor. Çünkü kaç gündür 'vur patlasın, çal oynasın' sistemini uyguluyorlar. Herkes için hayırlı olsun...
Ama anımsatayım: Yandaşlar ve sırtlarını bir yerlere dayayanların yeni yılı göremeyeceklerini İstanbul seçimlerinden sonra duyurmuştuk, yazmıştık..
Dediğimiz çıktı... Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın hak ettikleri koltukları oturmalarından sonra, halkın ifadesi ile 'avantası' kalkan bazı medya kuruluşları, çürükler gittiler, yeni yılı göremediler. Bunlara bu yıl eklenecekler olacak, göreceksiniz. Çünkü artık 'Maymunun gözü açıldı' ve gerçekler görülüyor, hepsi gözümüzün bizim önümüzde yaşanıyor...

Pestisit denetimleri yeterli değil

Uyuz ve domuz gribinden ve uzmanların bu konudaki açıklamalarından söz edecektim ama, belirteceğim konu da çok önemli..
Ben yazmasam kim yazacak! Bu neden ve düşünce ile paylaşmak istiyorum...
Avrupa Birliği, Türkiye'den ihraç edilen bazı ürünlerde tarım zehirlerine yönelik denetimleri artırdı. İyi mi kötü mü? İyi olabilir mi? Bu güvenin kaybolduğu anlamına geliyor...
Ülkemizden Avrupa Birliği'ne ihraç edilen gıdalarda pestisit kalıntılarının artması sonucu Avrupa Komisyonu, Türkiye'den giden limon, yeşil biber, nar ve asma yaprağı için analiz sıklığını artırdı.
Türkiye'den AB ülkelerine 2018 yılında giden tarım ürünlerinden, uygun bulunmayan 318 parti üründen 113'ünün geri gönderilme gerekçesi pestisitler, yani tarım zehirleri.  

Tespit edilen zehirler neler?

Maalesef; Avrupa Birliği Gıda ve Yem Hızlı Alarm Sistem (RASSF) kayıtları, yasaklı pestisitlerin Türkiye'de kullanımına devam edildiğini kanıtlıyor.
Söz konusu kayıtlarda Türkiye'den Avrupa ülkelerine gönderilen yeşil biberde, kullanılması yasak olan omethoate, formetanate ve thiophanate-methyl, tarımda kullanımı tamamen yasak olan diafenthiuron; narda kullanılması yasak olan prochloraz ve omethoate kalıntıları ile limonda kullanılması yasak biphenyl isimli pestisitlerin kalıntılarına da rastlandığı görülüyor.

Kanserle birlekte...

Bunlara ek olarak asma yapraklarında hem kanser yapıcı hem de hormonal sistem bozucu özellikteki ditiyokarbamatlı pestisitlerin (maneb, mancozeb, metiram, propineb, thiram ve ziram dahil bir grup pestisit etken maddesine verilen genel isim) kalıntılarına rastlandığı belirtiliyor.
Ayrıca tespit edilen prochloraz, thiophanate-methyl de Uluslararası Pestisit Eylem Ağı tarafından yayınlanan, hormonal sistem bozucu pestisitler listesinde yer alıyor.
Öte yandan maneb ve mancozeb, ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından 2018 yılında yayınlanan kanser yapıcı maddeler listesinde "Grup B-Muhtemel İnsan Karsinojeni" olarak, thiophanate-methyl ise "Grup C-İnsanda Olası Karsinojen" olarak sınıflandırılıyor.

Ürünler neden geri dönüyor?

Avrupa Birliği üyesi ülkeler ithal ettikleri gıda ürünlerini iç piyasaya sürmeden önce çeşitli kontrollere tabi tutuyor.
Tüketiciyi korumak amacıyla yapılan bu kontrollerde insan sağlığı için zararlı olabilecek fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik risk unsurlarının gıdalarda bulunup bulunmadığı araştırılıyor.
Avrupa Komisyonu'nun bu kararı almasının en önemli nedeni, bazı gıda ürünlerinde yapılan analizlerde sağlığa zararlı pestisit kalıntılarının çok sık çıkıyor olması.
Bu nedenle limon, nar, yeşil biber ve asma yaprağı daha sık analize tabi tutulacak ve sorun tespiti yapılan ürünler kabul edilmeyerek Türkiye'ye geri gönderilecek.
Yani sonuçta bunları yine biz yiyeceğiz, önceden olduğu gibi...
Avrupa Birliği ülkeleri ithal ettikleri gıda ürünlerini laboratuvar analizlerine tabi tutuyor. Analizler sonucunda eğer uygunsuz bir durum tespit edilirse bu sonuçlar Gıda ve Yem Hızlı Alarm Sistemi'ne (RASFF) kaydediliyor. Bu sistemdeki kayıtlar vatandaş erişimine açık.
Dolayısıyla siteye girip Türkiye'den gönderilen gıda ürünlerinde ne gibi uygunsuzlukların tespit edildiğini görmek mümkün.

GÜNÜN HABERİ

Ülkemizde durum?

Söz konusu karar, Türkiye'de gıdalardaki pestisit kalıntılarını belirlemeye yönelik çalışmalara ve pestisit kalıntısı yüzünden ülkemize geri gönderilen ürünlerin akıbetine dair soruları akla getiriyor:
Türkiye'de tüketilen yeşil biber, nar, limon ve asma yaprağı sağlığa zararlı pestisit kalıntıları içeriyor mu?
AB'nin geri çevirdiği ürünler iç piyasaya sunuluyor mu, bu ürünlere ne oluyor?
Tarım ve Orman Bakanlığı bu konularda herhangi bir bilgilendirme yapmadığı için bu soruların yanıtlarını bilmiyoruz.
Bakanlığın internet sitesinde konuyla ilgili bilgi yer almadığı gibi, bakanlık tarafından yapılan açıklamalarda da söz konusu soruların yanıtı bulunmuyor.
Oysa Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yetkilileri tarafından, Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi'ne, ülke genelindeki tüm gıda ve yem işletmeleri, bu işletmelere yönelik denetimler, alınan numuneler, numunelerin analiz sonuçları, işletmelere uygulanan idari yaptırımlar, ithalat ve ihracat kayıtları gibi bilgiler giriliyor.
Ancak RASSF sisteminin aksine bu bilgiler halka açık değil; yani denetim ve analiz sonuçları vatandaş ile paylaşılmıyor.