Sevgili okuyucularım:
Bugün yine her zamanki gibi klasik bir giriş yapacağım, önce basit bir sağlık bilgisini sizinle paylaşacağım:
Yemeklerden hemen sonra çay ve kahve tüketimi yiyeceklerden aldığımız demirin emilimini bozar.
Azaltır.
Bunun sonucunda da kansızlık gelişebilir.
Çay ve kahveyi yemeklerden iki saat sonra tüketmeye özen göstermeliyiz.

Sezaryen ile doğumda dünyayı geçtik

Yapılan araştırmalar son yıllarda dünyada sezaryen ile doğum oranlarının çarpıcı bir şekilde yükseldiğini gösterirken, Türkiye'nin yüzde 50,4 ile sezaryen ile doğumda dünyada birinci sırada yer aldığı belirlendi. Ülkemizde her iki hamile kadından birinin tercih ettiği sezaryen ile doğum hakkında çeşitli görüşler öne sürülüyor.
Sezaryen ile doğum sayısının artışında, yaşlı kadınların doğum sayısında yaşanan yükseliş, teknolojik gelişmeler ve kişisel tercihlerin öne çıktığı saptanırken, doktorların da para ve performans sistemi nedeniyle sezaryen ile doğumu tercih ettiği belirlendi.
Son yıllarda kadınların gittikçe normal doğumdan uzaklaşması dikkat çekerken, bakanlık yetkilileri normal doğum hakkında açıklamalar yapıyor.

Damla sakızın önemi

İzmirliler son yıllarda hafta sonunu Çeşme'nin dibindeki Yunan adası Sakız'da geçiriyor.
Günübirlik giden de oluyor, geceyi orada geçirenler de...
Damla Sakızı, Sakız Adası ile özdeşleşmiş bulunuyor.
Aslında Çeşme'de, hatta bu yarımadada binlerce aşısız sakız ağacı da bulunuyor.
Nedense bunlardan yararlanamıyoruz.
Bunda birinci neden ilgisizlik ve bilgisizlik.
Ziraatçılar Çeşme'de, aynı Sakız adası gibi sakızın gelişmesi için büyük uğraş veriyor görünüyorlar.

Damla sakızlı su

Suya damla sakızı katılması yönteminin içme suyunu arıtmak ve içimi daha keyifli hale getirmek amacıyla, bu basit fakat büyüleyici fikrin kullanıldığı eski Mısır'da dört bin yıl önce başladığı söyleniyor.
Sık sık korsanlar tarafından tehdit edilen, bir zamanlar Bizans hakimiyetinde bulunan kozmopolit bir Yunan adası olan Sakız Adası, İyonyalılar hakimiyetinde gelişmiş ve uğruna Cenevizliler ve Venedikliler savaşlar vermiş.
Osmanlı hakimiyetine geçtiği tarihten günümüze kadar, gövdesinin hafifçe çizilmesiyle ortaya çıkan reçinenin toplanması, sakız reçinesi toplayıcılarının işi olmuş.
Aynı geleneksel toplama yöntemi, Sakız Adası'nın Ortaçağ'dan kalma 24 köyünde gelecek nesillere bir miras olarak günümüzde de kullanılıyor.

Güzellikte bile...

Sakız ağacı reçinesinin kıymetli gözyaşları Sakız Adası'nın eşsiz sakız ağaçlarından akmakta.
Doğa ananın değerli bir hediyesi olan sakız reçinesi, hem lezzeti hem de kanıtlanmış yararlı özellikleri nedeniyle çeşitli şekillerde kullanılıyor.
Doğal, aromatik ve kristalize bir reçineye sahip olan damla sakızına iyileştirici özellikleri nedeniyle zamanın başlangıcından bu yana saygı duyulmuş.
Antik çağlardaki güzellik ürünlerinde, Dioscourides ve Hipokrat'ın tıbbi tedavilere yönelik botanik çalışmalarında kullanılmış.
Doğanın bu paha biçilmez hediyesi, yaşam sunar ve yaşamın devam etmesini sağlar.
Gücün, saflığın, gençleşmenin ve bereketin sembolüdür.
Doğal aromalı damla sakızlı su, buhar kullanılarak saf damla sakızının damıtılması ile elde edilen bir üründür.
Lezzetli, doğal, şekersiz ve kalorisiz Mastiqua'ya tüm benzersiz ve faydalı özelliklerini bu damla sakızı sağlar.

Sağlık, lezzet, keyif...

Bu arada Sakız'a gideceklere önerim olacak...
Mastiqua'dan söz edeyim.
Mastiqua'nın karakteristik aroması ve taze damla sakızı lezzeti gece veya gündüz olsun her anı güzelleştirir.
Canlandıran, gençleştiren ve harika hissettiren alternatif bir ferahlık sağlar.
Alkolsüz bir içecek olarak Mastiqua'yı tek başına soğuk için ya da Mastiqua'yı bir bardak kahve ile veya hazım kolaylaştırıcı olarak yemekle birlikte deneyin.
İster güne başlarken dinçlik ve ferahlık kazanmak için, ister akşamüstü veya geç vakit Mastiqua'yı yaratıcı kokteyller hazırlamada da kullanabilirsiniz.

İşin sırrı

Bugün, bu bölümde, mutfakta işinize yarayacak bazı püf noktalardan söz etmek istiyorum.
Kolaylık sağlamak için maddeleri arka arkaya sıraladım:
§ Mutfağınızda hamur işlerinde kullanılmak üzere cam veya gıdaya uygun malzemeden yapılmış bir hamur kabınız olsun.
§ Hamur işlerinde başarı için ölçüler önemli. Bu nedenle un, yağ, şeker gibi malzemeleri ölçerken aynı su bardağını, aynı fincanı veya kaşığı kullanın.
§ Beklemesi gereken hamurların üzerini örtmek için temiz ve pamuklu bir hamur beziniz elinizin altında olsun.
§ Hamuru bekletirken dış kısmının sertleşerek kabuklanmaması için üzerini nemli bezle örtün.
§ Mayalı hamurları kabarıncaya kadar bekletirken ortamın oda sıcaklığından daha sıcak olmasına dikkat edin. Bu nedenle soba veya kalorifer yanında bekletin. Bu mümkün değilse fırını 50 dereceye getirip 5 dakika ısıtın. 5 dakika kadar bekleyip hamuru fırının içinde mayalanmaya bırakın. Hatta fırınınızın yoğurt mayalama ayarı varsa onu da kullanabilirsiniz.

Taze olması önemli

§ Un, kabartma tozu, maya, süt ve yumurtanın taze olmasına dikkat edin. Kullanım tarihi geçmiş olan maya ve kabartma tozları hem hamura acılık verir hem de istenilen sonuç elde edilemez.
§ Fırın sıcaklıklarına ve fırınınızın pişirme şekline dikkat edin. Eğer alttan ısıyı fazla veriyorsa tepsiyi önce orta bölmede 10 dakika pişirin, sonra üst bölmeye alıp pişirmeye devam edin. Isısı üstten fazla geliyorsa, yine önce orta, sonra alt bölmeye alarak pişirme dengesini sağlayın.
§ Kek hamuru tarzındaki hamur işlerinin pişip pişmediğini kontrol etmek için çöp şiş, kürdan veya ince uçlu bir bıçak kullanabilirsiniz. Pişme süresinin sonlarına doğru kekin orta kısımlarına doğru kürdanı veya bıçağın ucunu hızlı bir hareketle batırıp çıkarın. Eğer hamur yapışmış olarak çıkarsa henüz pişmemiş demektir. Temiz çıkarsa pişmiştir.
§ Hamur işlerinde başarı için fırın sıcaklığı çok önemli. Hamurunuzu hazırlamaya başlarken fırını çalıştırın ve istenilen dereceye ayarlayarak ısıtın. Fırın tam olarak ısınmadan hamuru fırına koymayın.
§ Hamuru fırına verdikten sonraki ilk 10-15 dakika içinde fırın kapağını asla açmayın. İlk kontrolü 15 dakika sonra yapın ve asla sık sık açıp bakarak fırının ısısını kaybettirmeyin.
§ Margarin ve tereyağın tazeliğini korumak için buzdolabında ve kendi ambalajında saklayın.
§ Margarinin oda sıcaklığında yumuşaması için hamuru yapmadan en az 1 saat kadar önce buzdolabından çıkarın. Mikrodalga fırınınız varsa donuk ürün çözme programında 2 dakika çevirerek yumuşatabilirsiniz.
§ Margarini erimiş olarak kullanacaksanız çok kısık ateşte eritin ve biraz ılındıktan sonra hamura ekleyin. Eritmeden önce küçük parçalar halinde kesin.
§ Yaş veya kuru mayayı ılık su veya ılık sütte 1 çay kaşığı şeker ekleyerek eritin ve 10 dakika beklettikten sonra una ekleyin. Mayalanmayı sağlaması bakımından önemli.
§ Yumurta akını çırparken bir tutam tuz eklerseniz daha iyi kabarır.
§ Merdane ya da oklava ile hamur açacağınız zaman, hamurun yapışmaması ve düzgün açılması için zemini unlayın. Ara sıra merdaneyi ve hamurun üzerini hafifçe unlayın.
§ Kek hamuru tipindeki sıvı hamurları mikserle çırpın. Mikser yoksa tel çırpıcı kullanın ve hamurun iyi kabarması için sürekli aynı yönde karıştırın. Un ekledikten sonra mikser kullanmayıp spatula ile yavaşça karıştırın.

Nasıl muhafaza etmelisiniz?

§ Yumurtaları buzdolabında ve sivri kısmı altta kalacak şekilde muhafaza edin. Böylece yumurtadaki hava boşluğu büyümez ve daha uzun süre taze kalırlar.
§ Hazırladığınız, keklerinizi taze olarak saklamak için iyice soğuduktan sonra alüminyum folyo ile kaplayın.
§ Kurabiyeleri, tazeliğini muhafaza etmesi için ağzı kapanan metal kutu veya cam kavanozda saklayın.* Böreklerin tazeliğini koruması için soğuduktan sonra üzerini streç folyo ile kapatın.
§ Kestaneleri pişirmeden önce bir saat kadar suda bekletirseniz kabukları daha kolay ayrılır.
§ Ceviz, fındık, badem gibi doğal kuru meyveler oda sıcaklığında çok çabuk bozulur ve böceklenme yapar. Kavanoza koyup buzdolabında veya ısı almayan serin bir kiler dolabında saklayın.
§ Kişniş, keten tohumu, kakule gibi baharatları öğütmek için evinizde kahve değirmeni tarzında bir değirmen bulundurun.
§ Pişireceğiniz etleri yumuşatmak için sütte bekletebilirsiniz. Etleri bir miktar süte yatırıp üzerine kaplayın ve 2 saat kadar buzdolabında tutun.

Cam şişeleri tercih edin

§ Evde yoğurt mayalamak için cam şişelerde satılan günlük pastörize süt kullanın.
§ Yoğurt mayaladığınızda buzdolabında koymadan önce tamamen soğuyup soğumadığına bakın. Eğer hala elinize sıcağa yakın bir ılıklık geliyorsa tamamen soğuyunca dolaba koyun. Aksi halde yoğurdunuz sulanma yapabilir.
§ Elinizdeki, bıçağınızdaki sarımsak soğan kokusunu gidermek için biraz limon suyu veya sirke kullanın. Sonra durulayın.
§ Pilav yapacağınız pirinci soğuk su ile ıslatıp 10 dakika bekletmeniz yeterlidir. Yıkayın ve tamamen süzün.
§ Beşamel sos yaparken renginin beyaz kalması için tereyağını yakmadan eritin ve unla yağı çok uzun süre kavurmayın. Soğuk süt kullanın. İçine karabiber atmayın.
§ Yoğurtlu, yumurtalı çorba terbiyelerinin kesilmemesi için sıcak çorba suyu ile ılıştırmadan tencereye eklemeyin. Çorba suyundan birkaç kepçe alıp terbiyeye karıştırın. Sonra ılınmış terbiyeyi çorbaya ekleyin.

***

MENEKŞE

Korkulacak boyutlarda değil


Amerika kıtasında ortaya çıkan ve hızla yayılmasından endişe edilen Zika virüsü için Dünya Sağlık Örgütü (WHO) acil durum alarmı verdi. Henüz tedavi edici bir ilacı bulunmayan virüsle ilgili konuşan Tıbbi Mikrobiyolog Barış Ata Borsa, 'Zika virüsü şimdilik korkulacak boyutlarda değil' dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından acil durum alarmının verildiği Zika virüsü ile ilgili konuşan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Barış Ata Borsa, WHO'nun bu alarmı vermesinin nedenlerine değindi.
İlk olarak yakın zamanda Ebola virüsünün neden olduğu bir salgın yaşanmış olmasının, verilen alarmın nedeni olabileceğini söyleyen Borsa, 'İkinci neden ise Zika virüsüyle yakın ilişkili tehlikeli virüslerin olması. Şu anda ciddi bir hastalık tablosu yok ama virüsler çok sık yapı değiştirebiliyorlar ve oluşturdukları hastalık da buna bağlı olarak değişebiliyor. Bu nedenle hızla yayılan Zika virüsünün daha ciddi hastalıklara yol açmayacağını söyleyemeyiz" dedi.
Virüsün ortaya çıktıktan sonra hızla yayıldığına dikkat çeken Borsa, bunun nedenini "bulaş yolu" olarak ifade etti.
Özellikle ticaret gemileriyle bu tür virüsler her yere taşınabiliyor buna Türkiye de dahil.

***

KILÇIK

*- Hiçbir hayale sığdıramadığım tek gerçeğimsin. Sevdim işte! Ötesi de yok, gerisi de...
*- Her yağmur damlası, 'Seni seviyorum!' demek olsaydı, her yeri sel götürürdü.
*- Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında, sahilde yürümek gibidir, uzaktan sevmek.
*- Sevdiğini belli et, gizlemek başkalarına fırsat vermek, fırsat tanımaktır.