"Kötücül İnsanlar" var bu dünyada biliyor musunuz sevgili okurlar?
Kötücül insanlar, yaptıkları kötülüklere iyi birer neden bulanlar. "Martıların Efendisi" filminde ortaya konan çok çarpıcı, bir o kadar da düşündürücü bir betimleme bu...
Bu nasıl bir şey biliyor musunuz?
Yaptığınız kötülük karşısında kötü hissetmemek için iyi bir bahane bulup kendinizi ikna ediyorsunuz ve yaptığınız kötülüğü masumlaştırıyorsunuz içinizde. İpucularını görmezden geliyorsunuz. Kimse üzülmedi diyorsunuz, yanlış bir şey yapmadım...
Böylece de bir anda kendinizi kötülcül insan halleri içinde buluveriyorsunuz.  Bu yol da sizi montaj mutluluklara taşıyor çünkü diliniz yaptığınızı masumlaştırsa da kalbiniz gerçeği her zaman biliyor. İçten içe hep biliyorsunuz, aslında kalp kırdığınızı, can yaktığınızı...
Bulduğunuz ya da bulabileceğiniz en iyi bahane bile örtemiyor o sızıyı çünkü her ne kadar her gün daha da çok görmezden gelmeye çalışsak da hepimiz birbirimize bağlıyız sevgili okurlar.

Ne kadar bencilleşsek de...
Çeşitli motivasyonlarla can dostum, kardeşim, sevdiğim dediğimiz insanların bile canını acıtarak, dostlukları, sevgileri, aşkları kolayca tüketsek de...
Bir yerlerde birilerin canını acıtırken hiçbir zaman gerçekten de mutlu olamıyor insan. "Martıların Efendisi" filminde tanıştığım o inanılmaz derecede cesur ve naif adamın dünyası tüm bunları hatırlattı bana. Kendisini  "Martıların Efendisi" olarak adlandıran o adam kendini "kötücül insanlar"a karşı çetin bir mücadeleye adamış. Bu mücadelede gücünü öncelikle doğadan alıyor. Deniz kıyısında yaşadığı yerde martılarla muhteşem sahneleri var filmde.
Sonra saflığından alıyor gücünü.   Hislerinin korkusuzluğu ve gerçekliğinden...
Koşulsuz sevgisinden...

Hayatında karşılaştığı tüm kötücül insanlara karşı, deniz ve martıların arasında, onlardan gelen esintiler içinde, korunduğu, hayata bağlandığı, mutlu olduğu bir dünya kurmuş kendisine. O dünyada  yaşadıklarının hepsi de kendi içinde gerçek.
Hiçbir şey montaj değil onun dünyasında.
Naif, içten, samimi olan o... Çalmayan o... Kimsenin dünyasını, hayatını, yaşanmışlığını çalmayan... Kandırmayan o... Ne kendini, ne etrafındakileri... Plansız, hesapsız olan o...
Artık beklediği tek şey ise bir yardımcı... Kötücül insanlara karşı mücadelesinde bir yardımcı...
Gelecek mi peki o yardımcı?
Gelirse neler olacak?  
Kötücül insanlar mı kazanacak Martıların Efendisi mi?  
Tüm bunlar size neler hissettirecek?
Hepsi bu destansı öyküde sizi bekliyor sevgili okurlar.
Tabi kötücül insan halleri ile yüzleşmeye hazırsanız eğer!
Davetlisiniz...