İnsanın okuyucularının olması kadar mutluluk olamaz bir gazeteci ve haberci için…

Nasıl sanatçılar ‘Bizi alkışlar besliyor, yaşatıyor!’ diyorsa haberciler, yazarlar için de okuyucuları çok kutsaldır.
Özellikle bilgilerini ve görüşlerini paylaşıyorlarsa…
Haber Ekspres’in takipçilerinden, okuyucularından biri de, önceki belediye başkanlarımızdan Dr. Burhan Özfatura ile ekibinden yani ‘A’ takımından iyi belediyeci, aynı zamanda usta gazeteci Haluk Narbay…
Kentle ilgili görüş ve önerilerini zaman zaman paylaşan Haluk Narbay’dan aldığım elektronik postayı da sizinle ve yetkililerle paylaşmak istiyorum.
Umarım dikkate alırlar…
Ya da Konak önceki belediye başkanlarından Ahmet Sarışın’ın önerilerinin sonuna eklediği gibi, ben de ‘Kendileri bilir!’ derim…

‘Yaşarcığım Merhaba iyi günler;
Bugünkü gazetelerde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin bir kararını okudum.
Gerçekten Türkiye için de örnek olmalıdır.
Haberi biliyorsun;
‘Olağanüstü toplanan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 30 Ekim depremi sonrasında ağır ve orta hasarlı olarak tespit edilen yapılar ile 1998 yılındaki yönetmelik öncesi ruhsat alan veya 6306 sayılı yasayla riskli kabul edilen yapıların dönüşümüne ilişkin düzenleme oy birliğiyle geçti.’
‘Şimdi söyleyeceklerim var;
İzmir deprem bölgesi ve çok riskli yapılarla dolu bir kent.
Kentsel dönüşüm fevkalade yetersiz.
Kısa kesiyorum, bunun birçok nedeni var.
Bir defa imar hattı mecburiyeti ile önceden zemin üstü çıkıntısı olan daireler bunu kaybediyor.
Küçük alanlı binalarda da 2 havalandırma, 2 asansör, 2 merdiven mecburiyeti getirtilmeli, sahanlıkların geniş tutulması 80-100 m2 lik daireleri dahi 60 m2 ye düşürmekte.
Bir de çok önemli kentsel dönüşümleri kaçınılmaz binaların önlerinde yanlarında çok ufak bina arsasına dahil olmayan alanlar var oraları ya boş, ya bir kaç ağaç, çiçek dikilmiş.
İşte bu alanlar için de belediyeler çok yüksek değer biçerek para yatırılması şartını getirmişler.
O alanlar yine boş bırakılması kaydı ile.
Böyle olunca millet kentsel dönüşüme giremiyor, müteahhitlerden yapıya girmek istemiyorlar
Bilgine sunuyorum
Sevgiler…’

Aslında sevgili Haluk Narbay, ‘Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!’ demeye getiriyor.
Çünkü; yıllarca TRT’de önemli görevlerde bulunan, devlet bürokrasisi ile kurumları da çok iyi bildiği için, sorunların bu şekilde duyurularak, çok daha acil olarak çözüleceğine inanıyor.
Ben de…
Herhalde kulak veren birileri mutlaka çıkacaktır.
Ya da ‘Haklısınız’ diyenler…
Görüp, duyup, öğreneceğiz.