Lütfü Dağtaş'ın, 1990'lı yıllardan bu yana; geçmişi Anadolu coğrafyasının ilkçağlarına değin uzanan deri işleme zanaatına dönük yaptığı araştırmaların dışında çektiği fotoğraflardan oluşan "Anadolu'nun Son Karatabakları" başlıklı fotoğraf sergisi, 22 Şubat-15 Mart 2020 tarihleri arasında İspanmya'nın Barselona kentinde yapılacak FineArtIgualada Festivali kapsamında, Igualada'da tabakhaneden deri müzesine dönüştürülen ünlü Igualada Leather Museum'da sergilenecek. Lütfü Dağtaş, festivalde sergisiyle yer alacak tek Türk. Kireç ile zırnık başta olmak üzere yerkürede mevcut birkaç kimyasalın dışında madde ve elektrik kullanmadan, ağaç ve bitkilere dayalı tanenlerin esas alınmak suretiyle tümüyle beden ve kol gücüne dayalı olarak deriyi işleyenlere karatabak, debbağ, sepici, göncü dendiğini belirten Lütfü Dağtaş, "Mesleğin de adı bu nedenle karatabaklık, debagat, sepicilik, göncülüktür." dedi. Lütfü Dağtaş, bugün artık var olmayan son karatabak zanaatkarlarını 1990'lı yılların başında fotoğrafladığının bilgisini verdi.

Osmanlı'da özel önem taşıyor

Geçmiş bin yıllar boyu pek çok çeşitteki hayvandan yüzülerek elde olunan derinin işlendikten sonra giyim kuşam başta olmak üzere gelmiş geçmiş uygarlıklar tarafından değerlendirildiğini aktaran Lütfü Dağtaş, konuyla ilgili olarak şu bilgiyi verdi: Bu uygarlıklar içinde Selçuklular'ı ele aldığımızda Anadolu coğrafyasının soğuk iklim koşulları nedeniyle kürk yapımının ağırlıkta olduğunu görmekteyiz. Saray mensupları ve sokaktaki halk tümüyle kalpaktan ayağa kürk giyiyordu.

600 yılı aşkın süre üç ayrı kıtada imparatorluk olarak var olmuş Osmanlı'da ise deri işleme ve deriden eşya yapımı özel önem taşıyor. Öyle ki, Padişah Fatih Sultan Mehmet, debbağları bir araya toplamak için Kazlıçeşme'yi kuruyor, yakınına da Saraçhane'yi inşa ettiriyor. Bugün yurt içi ve yurt dışı müzelerde dolaştığımızda buralarda sergilenen deri eşyaların eşya olma özelliğinin dışına taştıklarını birer sanat şaheseri olduklarını görmekteyiz.
Gazeteci, Fotoğrafçı Lütfü Dağtaş, bugüne değin deri işleme zanaatıyla ilgili çalışmalarını, "Anadolu'nun Son Karatabakları", "Müze ve Koleksiyonlardan Deri Eserler", "Anadolu'da Dericilik", "Adını Bergama'dan alan Parşömen ve Anadolu'nun Son Karatabağı İsmail Araç" adlı dört ayrı kitapta topladı. Lütfü Dağtaş'ın ayrıca, "1800'lerden 1970'lere İzmir Gazinoları" ve "Gözbebeğim Deltam Çiğli" adlı kitapları da bulunuyor.