Anadolu'nun çeşitli bölgelerindeki arkeolojik kazılardan çıkarılan ve mitolojide ana tanrıça geleneğinin yansıması olan Artemis'e adanmış seçme eserler, İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmeye başlandı.
Eserler arasında uluslararası etkinliklerde ilgi gören 105 santim boyundaki "Efes Artemisi" heykeli özel bir yer tutuyor.

Selçuk ilçesindeki Efes kazılarından 1956 yılında çıkarılan heykel, İstanbul Arkeoloji Müzelerinde 2008'de "Bir Tanrıçanın Kutsal Mekanı", 2014'te Hollanda'nın Enschede kentindeki "Kadınlar", 2016'da Belçika'nın başkenti Brüksel'deki "Anatolia: Home of Eternity" sergilerinin ardından İzmir Arkeoloji Müzesi'nin hazine odasında yerini aldı.

Sergide Kula-Selendi bölgesindeki Thermai Thesos kazılarında 1963'te çıkarılan 65 santimlik mermer heykel, 2012'de Notion Antik Kenti'nde bulunan bronz Artemis heykelciği, aynı yıl Metropolis Antik Kenti'nden çıkarılan pişmiş topraktan yapılma Artemis figürini ile Smyrna Bayraklı Höyüğü'nde bulunan pişmiş topraktan tabak parçası da ziyaretçi ilgisine sunuldu.

2 bin yıl öncesine ait

İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Cengiz Topal, Anadolu'daki ana tanrıça kültü içinde önemli bir evre olan Artemis'i betimleyen eserlerle ziyaretçileri buluşturduklarını söyledi.
Bu topraklarda ana tanrıça inanışının Çatalhöyük ile başladığı ve Kibele ile devam ettiğinin bilindiğini anlatan Topal, "Batıya doğru bu kült, Artemis ile devam ediyor. Genelde Roma Dönemi eserleri günümüzden 2 bin yıl öncesine kadar iner. Leto'nun kızı, Apollon'un ikiz kardeşi olarak bilinir. Kardeşinden bir gün önce doğduğu, kardeşinin doğumuna da yardım ettiği kabul edilir. Ana tanrıça ve doğayı koruyan, vahşi hayvanları ve kadınları koruyan bir tanrıça."
Topal, Artemis'in bolluk ve bereketi temsil ettiğini, göğüs kısmındaki yumruların da bu berekete işaret ettiğini vurguladı.

Eserlerden bazıları ilk kez sergileniyor

Sergilenen eserlerden 4'ünü ziyaretçilerin ilk kez göreceğini ifade eden Topal, Efes'ten gelen Artemis heykelinin daha önce sergilendiği yerlerde büyük ilgi çektiğini dile getirdi.
Cengiz Topal, her ay nadir eserleri misafirleri ile buluşturmayı sürdüreceklerini dile getirerek, "Sergiye çıkmamış eserleri göstermeye çalışıyoruz. Ziyaretçilerimiz de ana tanrıça geleneğini özümseyecek ve o konuda bilgi alacaklar." dedi.