Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak edebiyat dünyasının eğitimci yazarları arasında bulunan Deniz Çömez, merakla beklenen ilk kitabı Çok Kişili Yalnızlık ile okurların karşısına çıktı. Genç yazarın 2020’nin ilk aylarında raflardaki yerini alan novella türündeki eseri, özellikle genç okurlar tarafından 'yalnızlık' kavramına dair bir öğreti olarak konumlandırılıyor. Özgür, Maria, Firuzan ve Derya karakterleri eşliğinde popüler kültür ve toplum değerleri arasındaki çatışmaya ışık tutan Deniz Çömez, çağımızın vebası olarak nitelendirilen yalnızlığı da denizin mavisiyle aydınlatıyor. Eser, bu sayede gerçek hayatın barındırdığı ve reddettiği değerleri gün yüzüne çıkardığından bir yer altı edebiyatı olarak da sınıflandırılıyor.

Eserin kısa zamanda yarattığı etkinin temelinde, iç dünyadaki arayışlara verilen yanıtların yattığına inandığını söyleyen Deniz Çömez, “Çok Kişili Yalnızlık, bugün içerisinde yaşadığımız çağda kimi zaman ters düştüğümüz kimi zaman ise kabul görmesi için mücadele ettiğimiz değerleri tüm çıplaklığıyla masaya yatırma gayesi taşıyor. Toy bir bireyin yaşamı öğrenme ve mahkum edildiği yalnızlığı anlamlandırma yolundaki deneyimlerini monologlara yansıtırken, okura kendi iç sesini duyurmak istiyor aslında. Böylece yalnızca karakterleri değil, okuru da çelişkilerine, hatalarına ve pişmanlıklarına dair bir keşif yolculuğuna davet ediyor. Benim için de bir ilk olan bu davetteki amacım, insanın yalnızlığını haykırdığı uçsuz bucaksız sahillerin sakladıklarını eşelemek ve kıyıya vuran maviliklere kulak vermekti” dedi.