Yaşar üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Film Tasarımı Bölümü’nden bu yıl mezun olan Eflatun Serbay Çelebi, bugüne kadar çektiği ulusal ve uluslararası festivallerde gösterilen çoğunda finalist olan filmlerini üretmeye karantina döneminde de ara vermedi. COVID-19 karantinası sürecinde okuduğu Stefan Zweig'in “Bilinmeyen Bir Kadından Mektup” adlı kitabından etkilenen Çelebi, Jam Tomorrow isimli bir animasyon film yaptı. Bu dönemin pekçok değişime sebep olduğunu ve evden çıkamayan bizleri de oldukça değiştirdiğini ifade eden Çelebi, “Bizi kendimizle uzun uzadıya kaldığımız büyük yalnızlıklara sürükledi. Bu yalnızlıklar bizi hem yok etti hem de yeniden yarattı. Bu süreçte çevremizdeki insanları kaybettik. Büyük varoluş ikilemleriyle uzun süreli yalnızlıklarla kendimize bile itiraf edemediğimiz düşüncelerle baş başa kaldık. Düşüncelerimiz ve alışkanlıklarımız değişti. İçinde bulunduğumuz anın koşullarına adaptasyonumuzu etkin kılmak ve yeniden üretime geçebilmek bana göre hafıza ile mümkün. Tam da bu süreçte okuduğum kitapta geçen ‘Ama sen benim için kimsin? Beni hiç tanımayan, bir su birikintisi içinde yanımdan geçen, bir taşa bastığın, her zaman üstüme bastığın ve beni terk edip beni sonsuz bir beklemede bırakan sen, benim için kimsin?‘ sözleri bu filmi yapmamda ilhamım oldu” dedi. 

“En iyi bir dakikalık” film 

Toplamda 10 festivalde gösterilen, iki kez yarı finalist bir kez de finalist olan Çelebi’nin filmi; Macaristan ve Avusturya’nın ortak düzenlediği bin 200 filmin başvurduğu Blue Denube Film Festivali’nde, ilk önce yarı finalist olarak ilk 50 filmin arasına girdi daha sonra da ilk 5 filmin arasına girerek finalist seçildi. Jüri değerlendirmesi sonucu film, “En iyi bir dakikalık film” ödülünü kazanmayı başardı. Festival Jürisi Mariángela Martínez Restrepo, film hakkında, “Birincilik ödülü, bizi ortak bir yaşam deneyimiyle tanıştıran çok ilginç bir ritmi, seslerin kompozisyonu, renkleri ve dokuları olan bir filme gidiyor. Karantina döneminde iki kişi arasındaki gerilim ve insani güvensizliklerin ortaya çıktığı ve küçük jestlerle yansıdığı bir film. Eflatun Serbay Çelebi'nin yazdığı Jam Tomorrow, boşluk hissi, mesafe, gündelik endişeler ve şüpheler üzerine güzel bir performans” diyerek film hakkındaki düşüncelerini dile getirdi.