’’76/76..., sanatçı Habip Aydoğdu’nun 1976 yılında Ankara’da gerçekleşen ilk kişisel sergisinden bu yana açtığı 76. kişisel sergisi. Bu güzel tesadüf, Habip Aydoğdu’yu geçen zaman ve yıllarla yüzleştirirken, İzmirli sanatseverlere de bu sürece tanıklık etme fırsatı veriyor. Ressam Aydoğdu’nun “76/76 isimli sergisinin açılışına İzmir iş ve sanat dünyasından çok sayıda sanatsever ile Yaşar Topluluğu yönetici ve çalışanları katıldı. Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı İdare Heyeti Başkan Yardımcısı Feyhan Yaşar, sanatçı Habip Aydoğdu ile birlikte sergiyi gezdi. İlk sergisinden eserlerinin de yer aldığı ’’76/76… sergisinde Habip Aydoğdu; soyut form, çizgi ve dokularla somut çağrışımları aynı potada eriten; kırmızı, siyah ve beyaz ağırlıklı renklerin uygun ton ve nüanslarını kullanarak oluşturduğu 56 eseriyle izleyicilerin karşısına çıkıyor.

En büyük hazinem

Usta Sanatçı Habip Aydoğdu, sergi açılışını takip eden gün Selçuk Yaşar Sanat Galerisi’nde genç sanatçılarla bir de söyleşi yaptı. Söyleşide sanat hayatının geçmişine değinen Habip Aydoğdu, Ankara’da TRT Haber Merkezi’nde grafiker olarak çalıştığı yılları anlattığı konuşmasında Türkiye’de sanatın ve özellikle görsel sanatların yerine değindi. Sergisinin isminin çıkış noktasından bahseden Aydoğdu “Bu sergi, benim 1976 yılındaki ilk sergimden bu yana 76. kişisel sergim, bu yüzden böyle bir isim vermek istedim” dedi. Öğrenciliğinden bu yana defterler tuttuğunu belirten sanatçı, defterlerinin kendisi için önemini şöyle dile getirdi: “Benim için bir antrenman, bir terapi gibiydi çizmek, resim yapmak. Yaşadıklarımı, olaylara bakış açılarımı otobüste, okulda, evde, yolda her ortamda defterlerime aktardım. Çoğunluğu resimli günlük notlardır. Onlar benim en büyük hazinemdir”.

Sergi 6 Nisan 2019 tarihine kadar Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde ziyarete açık olacak.

Habip Aydoğdu kimdir?

1974 yılında Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'ndan mezun olan Aydoğdu, yaşamla resim arasındaki gizli bağı koparmadan, resim dilini sürekli zenginleştirdi. 70’lerdeki gerçekçi yaklaşımı, 80’li yıllara doğru yerini simgesel anlatımlara bıraktı. Zengin çağrışımlarla yüklü dışavurumcu soyut bir anlatımı benimseyen sanatçı, 90’lı yıllarla beraber tuval resminin ötesinde farklı araç ve gereçleri de anlatım malzemesi olarak kullanmaya başladı. Türkiye ve çeşitli ülkelerde 76 kişisel sergi açan, hakkında sekiz kitap yazılan, önemli ödüller kazanan Aydoğdu’nun eserleri, müzelerde ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır.