Doğancan Bingöl - Çocuk yaşta ilgi duymaya başladığı müziği hayatının parçası haline getiren Emre Türktopu, Dokuz  Eylül Üniversitesi'nde iken değişim programıyla İsviçre'deki Conservatorio della Svizzera İtaliana Lugano Üniversitesi'ne kabul edildi. Burada eğitim görürken başvurduğu Conservatorio della Svizzera Italiana, Musik Hochschule Luzern ve Musik Hochschule der Künste Bern okullarına çağrıldı. Teyzesinin desteğiyle 8 yaşındayken sanat ve müziğe karşı ilgi duymaya başlayan Emre Türktopu, Mersin Devlet Opera ve Balesi Çocuk Korusu'nda sanat hayatına başladı. Amatör bir şekilde burada 6 yıl şarkı söylemesinin ardından koro şefinin tavsiyesi üzerine bu işi profesyonel olarak yapmak için çeşitli üniversitelerin sınavlarına girdi.

Sınavları kazandı

Dokuz Eylül Üniversitesi Konservatuvarı'nda yapılan yetenek sınavlarında görevli hocanın Türktopu'nu obuaya yönlendirmesi üzerine bu alanda kendini geliştirme kararı aldı. Çocukluğundan bu yana bir çok şehir ve ülkede konserlere katılan Türktopu, Mersin'de David Tcumburidze, Ankara'da ise Fabien Thouand gibi alanında başarılı isimlerle çalışma fırsatı yakaladı. Obua sanatçısı Thouand'ın kendisini İsviçre'de eğitim görmesi için ülkeye davet etmesi üzerine ilk aşamada öğrenci değişim programıyla İsviçre'deki Conservatorio della Svizzera İtaliana Lugano okulunda eğitim görmeye hak kazandı.

Eğitimi devam ederken Conservatorio della Svizzera Italiana, Musik Hochschule Luzern ve Musik Hochschule der Künste Bern okullarında yetenek sınavına giren tek Türk olan Türktopu, hocalarının büyük beğenisini kazandı. Ailesinin eğitim masraflarının karşılamakta yetersiz kalması nedeniyle yetkililerden yardım bekleyen genç sanatçı, aldığı eğitimin ardından Türkiye'ye geri dönerek sanat ve müzik aşkıyla dolu gençlere bilgilerini aktararak yeni sanatçılar yetiştirmek istiyor.

Kendimi denemek istedim

Sanatın doğduğu ülkelerde eğitimi görmenin çok önemli olduğuna dikkat çeken genç obua sanatçısı Emre Türktopu, "İsviçre'de alacağım eğitimin kariyerimi daha ileriye taşıyabileceğine karar verdim. Master eğitimime burada devam etmek istediğimi anladım. İsviçre'de çok iyi okullar ve hocalar var. Kendimi denemek istedim. Lugano, Luzern ve Bern şehirlerinde sınavlara girdim ve isimleri dünya çapında duyulmuş kişilerin sınıflarında bulunma şansı yakaladım. 3'ünden de kabul aldım" diye konuştu.

Girdiği sınavlarda tek Türk olduğunu belirten Türktopu, şöyle konuştu: "Bir Türk olarak farkım tüm bu sınavlarda tek Türk bendim ve genel olarak sınavlara katılım sayıları 36 kişiye kadar çıkıyordu. Amerika'dan Asya'dan gelen çok fazla insan vardı. Genel olarak hocaların maksimum 3 kontenjanı oluyordu 3'ünü de bir Türk olarak kazanmam benim için gurur kaynağı oldu."

Çocukları eğiteceğim

Aldığı eğitimin ardından Türkiye'ye geri dönerek sanata ilgi duyan çocuklara eğitim vermek istediğini aktaran Türktopu, "Ülkemizde sanata çok ihtiyaç var. Benim hayalim burada bu işin mutfağında, doğduğu yerlerde bu eğitimi alarak geri ülkeme dönmek ve bilgilerimi ülkeme aktarmak istiyorum. Böylece bu kadar vereceğim emeğin karşılığını bu şekilde almak gurur verici ve heyecanlandırıcı olacak" dedi.