Herkesin şikâyet ettiği, ancak bir türlü çözülemeyen 90 dk'yı bulan dizi sürelerinin fikir babası olduğunu ilk kez itiraf etti yapımcı Osman Sınav. Bunu rekabet için yaptığını ancak şimdi önünün alınamadığını söyleyen Sınav, şimdi çözüm arayanlar safında yeni projeler üretmeye çalışıyor. Muhteşem Yüzyıl'ın gördüğü ilgiyi "Yasakçılıkla bir yere varamayız." diye yorumlayan yapımcı, TRT'nin bir gazetesi olmadığından da yakınıyor.

Sakarya Fırat önemli bir izleyici kitlesi yakalamış durumda. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Meselesi olan, sosyal çevrede söz sahibi olan bir kesim tarafından, Emniyet, üniversiteler, Meclis ve hükümet çevresinden takip ediliyoruz. 3-5 reyting, etkin olmayan 15 reytingden daha önemli. Farklı görüşlerden ama düşünen bir kesim tarafından seyrediliyor olmak çok ayrıcalıklı.

İzleniyorsunuz ancak medyada gereken ilgiyi göremiyorsunuz...

Her gazetenin bir kanalı var. TRT bu çemberin dışında kalıyor. Bu da bir handikap tabii ki.

Bu durum reytinge etki ediyor mu?

Her şey reyting değil. Çok reyting aldım. Hâlâ alıyorum. Reytinge doymuş bir adam arıyorsanız onlardan birincisi benim bu ülkede. Hem sözü olan hem de reyting alan işler yapacaksın. Bu kolay değil. Ben buradan bakınca mutluyum. Eleştiriden çok dua alıyorum.

Vicdanınız rahat mı?

Hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz. Sevildiğiniz kadar eleştirilirsiniz de. Benim için önemli olan yastığa başımı koyduğumda doğru iş yapıp yapmadığımdır. Televizyonda yaptığım işlere baktığınızda başarı ortalaması 5'te 4'tür. Bu da dünya ölçeğinde zirvedir. Rekabeti severim. Ancak kendi işini iyi yaparak çıtayı yükselterek rekabet yapmak gerekiyor.

Rekabet güzel, ancak uzun dizi süreleri kaliteyi düşürüyor...

Daha önce duydunuz mu bilmiyorum ama dizi sürelerini ilk ben uzattım. Ancak hiç bu kadar abartmadım. Hikâye anlatarak temposu düşük olmayan diziler yaptım. Geçenlerde bir yazar arkadaşım "Dizinin özetlerini izliyorum, normal tempoya giriyor." dedi.

Siz uzattınız, şimdi onlarca insan siz de dahil nasıl kısaltırız diye düşünüyor. Kısalacak mı?

Doğru kurumların, yöneticilerin oturup konuşması lazım. Herkesin meslek birliği çatısı altında toplanması şart. Bu kurumun yaptırım gücü de olmalı. Amerika'da sektörün içinde anlaşmazlığa düşenleri mahkemeden önce o kurum anlaştırır. Diziler 65 dakika mı olacak karar verilir, olunur. Ama bunun uygulanabilmesi için meslek birliğinin tavsiyesine uyulması gerek. Kanallar da yapımcılardan meslek birliği üyeliği aramalı...

Bu arada yayından kalkan Kılıç Günü ile ilgili çok eleştirildiniz...

Bizim eksiklerimiz, yapamadıklarımız vardır. Farklı bir yerden kuralım hikâyeyi dedik, ama bugünkü televizyon izleme algısının çok üstüne çıktık, anlaşılamadık yani..

Sakarya Fırat'ın dışında yeni dizi ya da sinema projesi var mı?

Dizi olarak projelerimiz var. Şu an çalışıyorum. Ayrıca 4 tane de sinema projesi üzerinde çalışıyorum. Bosna'da bir film çekmeyi düşünüyorum. Senaryo bittiğinde, inşallah finansal gücümüzü de oluşturduğumuzda çekeceğiz.


'Dünya Osmanlı'yı konuşacak, buna söz veriyorum'

Hiçbir dizi yasaklanmamalı. İngiliz gazetelerinden birinde şöyle yazdı: 'Muhteşem Süleyman artık muhteşem değil.' Kırım'dan gelen bir rektör oradaki Osmanlı eserlerini anlatıyor. Orada insanlar diziyi izleyip biz bu Osmanlı'yı gözümüzde çok büyütmüşüz diyorlarmış. Geldiğimiz nokta bu işte... Ben 20 yıldır böyle bir projenin peşinde koşuyorum. Bunu ben yapamazsam çocuklarım yapacak. Dünya Osmanlı'yı konuşacak. Hatta BBC Osmanlı sultanlarını gösterecek, buna söz veriyorum.