Mezopotamya ve Anadolu topraklarında başlayan insanlığın 12 bin yıllık tarihini anlatan Prof. Dr. Bekir Karlığa'nın belgesel çalışmalarından oluşan 'Batıya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli' konulu sergi, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar terminalinde açıldı. Atatürk Havalimanı TAV Galeri'de serginin açılışını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik,  "Bugün, 8 Mart kadınlar günü. Böyle bir günde medeniyet adı altında bir sergi açmamızın da bir anlamı var. Çünkü kim ne derse desin, medeniyetin temeli kadındır. Bir yerde medeniyetin standartının da ne olduğunu ortaya koyan şey de oranın kültüründe kadına bakış açısıdır. Kadın kıymetli ise, kadın o kültürde merkezi bir role sahipse orada bir medeni toplum ve medeni bir hayat olduğu söylenebilir.  Bu sebeple dünya kadınlar gününü de kutluyorum" diye konuştu.

Bakan Çelik, medeniyet kavramının teorik, felsefi ve tarihsel açıdan zor bir kavram olduğunu kaydederek,  "Son zamanlarda medeniyet kavramının anlaşılması konusunda Türkiye de yeni sözler duyuyoruz. Bunların memnuniyet verici olduğunu söylemek isterim. Medeniyet kavramı bütün insanlığın malı ve hazinesidir. Bazıları çok yanlış bir şekilde medeniyet milliyetçiliği yapmaya başladı. Zaman zaman medeniyet ırkçılığı diyeceğimiz bir medeniyetin diğer medeniyetten üstün olduğuna dair iddialar oldu. Emin olunuz, bugün uluslararası krizlerde yaşadığımız pek çok sorunun, bugün siyasetteki pek çok kavram kargaşasının temelinde bu medeniyet ırkçılığının izleri vardır" dedi.

Türkiye'de büyük bir özgüvenle insanlığı gördüğü bütün medeniyetlerin insanlığın ortak hazinesi olarak görüldüğünü belirten Çelik, "Esas özgüven de budur. Çünkü medeniyetin arkasında kültür vardır. Medeniyet kültürün somutlaşmış halidir. Batı merkezci yazılan medeniyet tarihi bazı dönemleri karanlık çağ olarak adlandırıyor. Bu tek tipçi ve merkeziyetçi bir bakış açısıdır. Türkiye bunun karşısında olup insanlığın bütün mirasına sahiptir. Tek bir höyükte yapılan bir araştırmada 9 bin yıl geriye gidilmiştir. Bir başka çalışmada bir 9 bin yıl daha geriye gidilecektir. Yani onların karanlık çağ dediği döneme rastlayan pek çok aydınlık bulguya rastlanmıştır" diye konuştu. 

 
Kanatlı Deniz Atı Broşu'nu geri getirmeleriyle ilgili konuşan Bakan Çelik, batı basınında uyguladıkları politikayla ilgili yazılar çıktığını belirtti. Çelik, şöyle konuştu:

"Biz Türkiye'den izinsiz ve kaçak yollarla götürülmüş bütün eserleri geri istiyoruz. Ama izinle götürülmüş bir eser varsa tabii bunları geri isteme gibi bir durumumuz yok. Fakat kaçak ve izinsiz götürülen bazı eserleri geri istememizi bazı çevreler eleştiriyor. Bunu milliyetçi bir tutum olarak görüyorlar. Her eserin kendi bulunduğu yerde sergilenme imkanı varsa, o bulunduğu yerin atmosferi ve ruhu ile bir bütünlük içerisinde sergilenmesi daha doğru olur. Bu imkan yoksa ki bu imkan her zaman bulunamayabilir. O zaman biz çok güzel yerlerde hayatın içerisinde sergilemek istiyoruz. Kaçak götürülmüş bütün eserler Anadolu topraklarında sergilenmelidir. İzinli olarak götürülenlere diyecek bir şeyimiz yok. Onların sadece dünyanın en güzel yerlerinde sergilenmesini diliyoruz. İnşallah diğer isteklerimiz için de size ileride müjdeli haberler vermeye devam edeceğiz."

"Biraz önce THY Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hamdi Topçu'ya kültürel konularda sponsor oldukları için teşekkür ettim. O da bana bunu bir sponsorluk olarak görmediklerini bir görev olarak gördüklerini söyledi. Bu beni çok mutlu etti" diyen Bakan Çelik, " Hakikaten THY, TAV ve Bahçeşehir Üniversitesi gibi kurumlarımız bu meselelere sahip çıkıyorlar. Bunu milli bir mesele olarak görüyorlar" dedi. 

Daha sonra sergiyi gezen Bakan Ömer Çelik eserler hakkında geniş bilgi aldı.