Ayça Dalçam-Türkiye İstatistik Kurumu'nun yaptığı araştırmaya göre, (ülke genelinde ve ülke ortalamasında) günde 6 saat televizyon izleyen, 3 saat internete giren Türk insanı, kitap okumaya sadece 1 dakika ayırıyor. Kitap okumak Türk insanının ihtiyaç listesinde 235. sırada yer alıyor. En fazla kitap okuyan ülkelerin başında yüzde 21 oranıyla İngiltere ve Fransa var. Bunu Japonya yüzde 14, Amerika yüzde 12 ve İspanya yüzde 9 ile izliyor. Türkiye, yüzde 0.1 (Binde bir) okuma oranıyla son sıralarda yer alıyor. Okuma alışkanlığında dünyada 86. sıradayız. Okuyanların yüzde 65'i aşk, yüzde 24'ü siyasi, yüzde 13'ü düşünce, yüzde 7'si kişisel gelişim kitapları okuyor. Türkiye'de her yıl 45-50 bin başlıkta kitap basılıyor. Elektronik ortamda da 4-5 bin kitap yayınlanıyor. Basılan kitapların yarıdan fazlası (yüzde 58'i) ders kitapları. Yılda 15 bin dolayında edebiyat, 1.500 kültür ve sanat kitabı, 3000 kadar dini kitap yayını var. Yayfed'in bandrol izleme raporlarına göre, 2015'te 330 milyon, 2014'te 344 milyon, 2015'te 384 milyon bandrollü kitap satıldı. Yaklaşık 1.800 yayınevi, 150 dolayında dağıtım kuruluşu ve kitap satan 6000 kitabevi var. 200 sayfalık bir kitabın (telif hariç) 1000 baskısı yaklaşık 4-5 bin TL harcama gerektiriyor. Kitap satışlarında yüzde 8 KDV uygulanıyor.

Altyapının önceden kazandırılması lazım

Türkiye'de kitap okuma oranın düşük olmasının nedenleri hakkında konuşan Yazar Avram Ventura, kitap okuma alışkanlığının ilkokul çağından itibaren kazandırılması gerektiğinin altını çizdi. Ventura ailenin burada önemli bir rol oynadığını kaydederek,'Şu anda dışardan yazarların ya da kitapseverlerin kitap okuma alışkanlığına özendirilmesi ve bu alışkanlığın kazanılması bana olanaksız gibi geliyor. Öğretmenlere bu konuda çok iş düşüyor. Yoksa yazarların, kitap fuarlarının, yayınevlerinin bu konuda verebileceği sınırlıdır. Ancak ben kitabı seviyorsam onunla ilgili yapılan çalışmaları takip ederim, yeni çıkan kitaplara karşı bu durum beni daha da özendirebilir ama okumaya yönlendirmez. O alt yapıyı kazandırmadığımız sürece sonradan çok zor olacaktır. Teknolojinin gelişmesiyle beraber çocuklar internete daha çok yöneliyor. Kitaba değil elektronik aygıtlara olan eğilim onları biraz daha kitaptan uzaklaştırıyor. Daha kolaycılığa kaçıyorlar' dedi.