Fotoğraf sanatçısı Niko Guido, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'ın evsahipliğinde İzmir'de farklı bir fotoğraf sergisi açıyor. Bugüne kadar nü fotoğraf sergileriyle adını duyuran, çok sayıda ödül kazanan Niko Guido, bu kez değişik milletten yüzlerce gönüllü ile Irak Savaşı sırasında ve sonrasında patlayan bombalardan yaralanmış Iraklılarların hikayelerini duyurmak amacıyla, savaş karşıtı bir proje için çalışma yaptı.

Projenin liderliğini yürüten fotoğraf sanatçısı Niko Guido, 2010 ve 2011 yıllarında Ürdün’ün başkenti Amman’a giderek, savaş sonrası plastik cerrahi ameliyatları geçirmiş Iraklıların portre fotoğraflarını çekti. Sergi konsepti uyarınca, fotoğrafı çekilen her yaralanmış sivil Iraklı, alınan 5 dakikalık ses kaydında kendisini tanıtarak, bombadan önce nasıl bir hayatı olduğunu ve bomba sonrası hayatının nasıl değiştiğini anlattı. Patlayan bombalardan yaşamları kabusa dönen Iraklılar'ın anlattığı, 'acı hikayeleri' usta tiyatro sanatçıları seslendirdi. Bu kayıtlar, sergiyi gezen sanatseverlere her fotoğrafın altına konulacak kulaklık aracılığıyla fotoğraftaki kişinin hislerini paylaşma imkanı sunacak.

Projenin barış yanlısı bir fotoğraf sergisi olduğunu belirten Niko Guido, “Irak Savaşı'nın 10'uncu yılında, Amman’da bir hastanede çekmiş olduğum yaralanmış Iraklı sivillerin portreleri ile bütün dünyada mümkün olduğu kadar çok yerde sergiler açarak savaşın sonuçlarına dikkat çekmek 'Barışa evet' demek için yapıyoruz. Her gün çoğalıyoruz ve bir çığ gibi büyüyoruz. Sesimiz gittikçe daha gür çıkıyor. Durmak yok, daha fazla çalışmalı, daha güçlü bir sesle bütün dünyaya 'Barışa evet' diye haykırmalıyız. İlk kez fotoğraf ve ses kaydını aynı formatta yayınlayacağım. Günümüzde dünyamız bir fotoğraf çöplüğüne dönüşmüştür ve maalesef artık görsellere doymuş olan beynimiz, eskisi kadar fotoğraflardan etkilenmemektedir. Belgesel fotoğrafçılar için dünyamızın ve insanlığın sorunlarına dikkat çekmek gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Bu sebeple, savaşın korkunçluğunu gösterebilmek amacıyla, ses kaydı ile fotoğrafı bir araya getiren bir sergi formatı seçildi” dedi. Serginin adını 'Leave Us Alone' (Bizi rahat bırakın) olarak koyduklarını belirten Guido, “Otuzun üzerinde ameliyat olmuş bir Iraklı ile konuştuğumda bana dönüp, “Sizin medeniyetinizi, paranızı, modern yaşantınızı istemiyoruz. Sadece bizi rahat bırakın' demesi ile serginin ismi ortaya çıktı” diye konuştu.

Suru'ya maktup

Sergide fotoğrafı yeralan Iraklı Suru adlı bir kızla ilgili Niko Guido, serginin internet sitesinde şu bilgileri veriyor:

“Suru 8 yaşında. 3 kız ve 4 erkek kardeşi var. Kerkük’te doğdu. 3 yaşında evde oynarken dışarıda bomba yüklü bir araba patladı. Bomba yüzünden evin enerji ihtiyacını karşılayan yakıt tankı da patladı. Kızın bütün yüzünü alevler sardı. Ciddi şekilde yaralandı. Tedavi için Süleymaniye’ye götürüldü, ancak Süleymaniye’de tedavi edilemedi. Bunun üzerine Amman’a getirildi. Vücudunun çeşitli yerlerinden parçalar alındı ve yanmış yerlerine dikildi. Ama küçük kızın vücudu bu tedaviyi kabul etmedi ve yapıştırılan parçalar döküldü. Suru hayvanlardan hoşlanmıyor, bebeklerle oynamayı çok seviyor. Arkadaşlarını çok özlüyor.”

“Sevgili Suru, yüzünü ilk gördüğümde içim burkuldu. Sana bakıyordum ama seni görmüyordum. Belki farkettin, fotoğraf makinamın arkasına saklanıyordum. Fotoğraf çekmesem bile çeker gibi yapıyordum. Sen ise bana gülümsedin. O an güzel gözlerini fark ettim. Yüzündeki yanık izleri yavaş yavaş yok olmaya başladı. Sonra geldin bana sarıldın. Dakikalarca öyle kalakaldık. Güzel gözlerinden, güzel yanaklarından öptüm. Yanmış yüzünü okşadım. Ellerimi tuttun, bırakmadın. Sonra kendimden utandım. Sana bakmamak, seni görmemek için ne yapacağımı şaşırmıştım. Sen, yüzün yanık diye hiç utanma olur mu! Çık sokaklara, dolaş insanların arasında. Utanması gereken birisi varsa sen değilsin. Benim, biziz, hepimiziz! Seni bu hale biz getirdik. Koruyamadık. Henüz üç yaşındaydın bomba patladığında. Yüzünün yanmamış halini hatırlamıyorsun bile. Senden insanlık adına özür diliyorum. Sen üzülme güzeller güzeli prensesim! Gözlerimdeki yaşlar nihayet seni görebildiğim için. Bak, artık senin yüzüne bakarken gözlerimi kaçırmıyorum. Çünkü sen çok güzelsin, biz ise çok çirkiniz.”