5 Ocak Çarşamba, 2011... Yeni yılın ilk açık görüşü. Her ayın ilk haftası açık görüş. Açık-kapalı her türlü görüşte, ziyaretçilerin yiyecek getirmesi yasak. Biz kantinde satılan ürünlerden açık görüşe götürebiliyoruz. Bir gün önceden, kızımın-oğlumun sevdiği bisküvi, çikolata, meyve suyu ayırdım. Görüş günü ayrı heyecan olur. Ayda bir kez 75 dakika... Sadece birinci dereceden akrabalarınız ve hapse girdiğinizde adını verdiğiniz üç kişiyle açık görüş izni var. Kapalı görüş de öyle. Ancak savcılık seyrek de olsa kapalı görüş izni veriyor. Ziyaret saatinden bir saat önce demir kapı şangırdadı. Üzgün ifadeli iki gardiyan, "Mustafa Bey. Eşiniz kuruma telefon etti, açık görüşe gelemiyor. Çocuk hastalanmış, merak edilecek durum yokmuş"  dediler.

Böyle yazıyor CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay 'Zulümname' adlı kitabında Silivri'deyken merakla eşini ve çocuklarını beklediği o açık görüş gününü... Şimdi Balbay'ın Silivri'deyken yaşadıklarını dize dize anlattığı bu kitap bestelendi. Bestelenen bu dizeler de artık bir tiyatro oyunu olarak sanatseverlerin beğenisine sunulacak. 'Zulümname' iki perdelik bir tiyatro oyunu olarak ilk kez 24 Ocak 1993'te katledilen Uğur Mumcu'nun da anısına, 25 Ocak 2014'te sahnelenecek.

Balbay'ın, "Ey okur, ne olursa olsun hapis hapistir. Hapishanelerde çareler tükenmez, zaman da..." sözleriyle de seslendiği kitaptaki bölümlerin bestesi Ersan Petekkaya'nın imzasını taşıyor. Yusuf Aksongür'ün uyarlayıp, rol aldığı, 'Düşünüyorum, O Halde Sanığım/Zulümname' adlı oyun, Ankara'nın ardından Eskişehir ve İzmir'de de izleyicilerin beğenisine sunulacak.

'Müzikli oyun' şeklinde sahnelenecek oyuna ilişkin, müzisyen Ersan Petekkaya ile konuştuk:
'Zulümname' adlı kitabını besteleme ve bu besteler üzerinden bir tiyatro oyunu sahneleme fikrini Petekkaya, "Yargıtatör'ün tiyatro anlamında hazırlandığını duyunca, 'Neden olmasın' diye konuştuk arkadaşlarla. Aslında önce, kitap içinden seçeceğimiz 3-4 bölümden oluşan bir minik şiir ve müzik dinletisiydi planlanan. Bu çalışmayı da Balbay'ın meslekteki 33. yıl etkinliğinde sunmaktı. Bu düşünce ile çalışmalara başlayarak, seçmiş olduğum 2 dörtlüğe beste çalışması yapıp, diğerlerini fon müziği eşliğinde şiirsel anlatımla sahneye aktarmaktı. Ancak kitabı okudukça bu çalışmanın daha geniş bir çalışmayla birlikte çok özel bir eserin ortaya çıkacağını düşündüm. Kitaptan seçmiş olduğum 7 ayrı bölümden beste çalışması yapmaya başladım. Çalışma şekli bu şekilde olunca şiirsel anlatım ve müziğin yanı sıra tiyatral bir sunumun da olması gerektiği kaçınılmazdı. Bu anlamda da konuyu tiyatro yazarı ve yönetmeni Yusuf Aksongür ile paylaştım. Kendisi kitabı inceledikten sonra çok özel bir çalışma olacağını ve böyle bir çalışmanın içinde yer almaktan mutlu olacağını belirtti. Aksongür aslında emekli polis. Bu anlamda da ayrı bir anlamı var 'Zulümname'yi sahnelemenin" dedi.

Ersan Petekkaya, "Yusuf Bey eski bir polis. Polis Radyosu'ndan emekli bir arkadaşımız. Ona bu kitabı armağan ettim. 'Oku ve nasıl bir eser ortaya çıkarabiliriz, düşünelim' dedim. O da kitabı okudu ve 'Ersan, bu eserin kendisi çok özgün. Buradan çok iyi bir oyun çıkar' dedi. Sonra ben kitaptaki pek çok bölümü bestelemeye başladım. Bestelerken de Balbay'ın dizeleri üzerine düşündüm. Bu bölüm neyi anlatıyor, nasıl bir müzik olmalı? Gergin mi, rahat mı gibi... Kitabın bölümleri içinden dörtlükleri de sözel olarak bestelemiş olduk. Yani bestenin söz yazarı Mustafa Balbay, müziği ise Ersan Petekkaya imzalı. Dolayısıyla ortaya şarkılar çıktı" diye konuştu.

Kitabı sahneye nasıl uyarladığını ise Petekkaya şöyle anlattı: "Kitabın bir yazım kuralı var. Balbay, kitabı bir yerde şiirsel bir sunumla anlatmış, başka bir yerde de düşüncelerini öykü gibi... O bölümleri sahneye çeviriyoruz bire bir. Şiir olduğu zaman da kitaptaki duyguyu yansıtmak için ve konu bütünlüğü sağlanması azısından bazı kelimeleri çıkarıyoruz, bazı kelimeleri ise ekliyoruz. Biz bu oyunu 3-4 kişilik ekiple de yapabilirdik ancak aslolan Balbay'ı anlatmasıydı. Tek kişilik bir oyun bu nedenle daha doğru olacaktı."

Demir parmaklık ve camlı bölme

Oyun için düşünülen dekoru da Petekkaya, "Çok büyük bir dekor kullanmak istemedik. Arka fon tamamen siyah olacak. Tabii ki dekorda belli objelerimiz de olacak. Her şeyden önce bir demir parmaklık mutlaka olacak, görünecek. Küçük bir ranzamız olacak. Balbay'ın yatağı... Balbay'ın yazılarını yazdığı küçük bir masası olacak. Bir de görüş günü için bir camlı bölmemiz... Onun dışında sahnede müzik grubu olacak. Şarkılar seslendirilecek. Ben de gerektiğinde bağlama, gerektiğinde keman çalacağım. Şu anda Yusuf Bey'in ezberleri bitti. Müziklerin tamamı bitti. Ortaya keyifli besteler çıktı. Oyun üzerine ince detaylarla uğraşıyoruz" sözleriyle anlattı.

Oyunun sahnelenmesini de Petekkaya şöyle aktardı: "Oyunun provaları yapılırken Balbay henüz cezaevindeydi. Biz de 'Acaba bu oyunu Balbay'a nasıl izlettirebiliriz?' diye düşünüyorduk. Biz bunları düşünürken Anayasa Mahkemesi'nin kararı geldi ve ardından tahliye. Çok mutlu olduk. Oyunun prömiyerinde Balbay da bizimle birlikte olacak ve oyunumuzu, eserini, ona da izletme imkanımız doğdu. Oyun, 25 Ocak 2014'te sahnelenecek. Özelikle bu tarihi seçtik. 24 Ocak 1993'te katledilen Uğur Mumcu'yu da Balbay'ın eseriyle sahneden anmak istedik. Oyun daha sonra Yılmaz Büyükerşen'in daveti üzerine Eskişehir'de de sahnelenecek. Sonra da İzmir'de gösterilecek."