İnternet kullanımı hayatımızda günden güne yaygınlaşırken, bizi hayata bağlayan kimi alışkanlıklardan da koparıyor. Bu alışkanlıklardan biri de hiç şüphesiz ciltli lügatlere başvurmak ve sözlük okumaları. Artık insanlar, teknoloji aracılığıyla bilgiye ulaşmanın sağladığı kolaylıkları öne sürerek, basılı sözlük kullanımından yavaşça uzaklaşıyor. Yayınevlerinin birer birer sözlüklerini internet ortamına aktarmaları da bu kopmayı hızlandırıyor


Sonuç olarak uzmanlar, gelişen teknolojinin basılı sözlük kullanımına ket vurmasını kaçınılmaz bir son olarak görürken, internet sözlüklerinin de lügatlerin yerini alamayacağını ifade ediyorlar.

Kim, Ne diyor?

Yaşar Çağbayır (Ötüken Türkçe Sözlük yazarı, emekli öğretmen): Sözlük kullanmak, yetişmişliğin belirtisidir. Öğretmenlik yaptığım yıllarda, ders işlerken öğrencilerime zaman zaman -ben konuşurken bile- sözlüğe bakmaları gerektiğini sık sık önermişimdir. Bu durum benim söylediğimin öğrenci tarafından yeterince doğru anlaşılmasını sağlayacaktır, diye düşünürdüm.

Ali Çolak (Gazeteci-yazar): Ben, sözlüğü ve sözlük biriktirmeyi sevenlerin bu tutkuyu yaşatacaklarına inanıyorum. Önemli olan, insanlarda, özellikle de genç kuşakta "sözlüğe bakmak" kavramını geliştirmek, sözlüğün bir ihtiyaç olduğunu fark ettirmek. Sözlüğe itibar etmemek, kitaba itibar etmemekle eşanlamlı. Çok iyi okurlar aynı zamanda bir sözlük severdir.

Sevan Nişanyan (Yazar, dilbilimci): Sözlük ve ansiklopedi gibi veritabanı uygulamalarında kâğıt basımın hiçbir geleceği olmadığını düşünüyorum. Encyclopedia Britannica bile gidişi görüp havlu attı. Bizde sanıyorum okullarda bilgisayarlı sisteme geçilmesiyle birlikte kâğıt sözlüklere talep sıfıra düşecektir.

D.Mehmet Doğan (Doğan Büyük Türkçe Sözlük yazarı): Eski zaman insanları şifahî, yani sözlü kültürle beslenirdi. Onların da kelime hazinesi zengindi. Bugün konuşma kültürümüz televizyonlara emanet. Herkes onlardan öğreniyor, onların kelime hazinesi de ilköğretim ders kitaplarından fazla değil. Eski kültürümüzde manzum sözlükler vardı. Bunlar ezberlendiğinde yüzlerce kelime öğrenilmiş oluyordu.

Sevinç Çokum (Yazar- şair): Eskiden gazetelerde bu konuda yazılar bulunurdu, televizyonları izleyip yanlışları tespit ederek kaleme alanlar da dilimizi çok iyi bilen kişilerdi. Artık Türkçeyi incelikleriyle yazan, konuşan hatta İstanbul Türkçesini konuşabilen insanlar, sanatçılar, yazarlar azalmaya başladılar. Tuhaf olan şu ki onların ustalıklarına da başvurma ihtiyacı duymuyor kimse.