Doğancan Bingöl - Açılışının üzerinden geçen 5 yılın ardından Tire Kent Müzesi ilçenin marka değeri oldu. İçeriği, barındırdığı değerler, sergilenen ürünler ve özel sergi köşeleriyle ilçenin tanıtımına büyük katkı sağlayan müze, yerli ve yabancı çok sayıda misafiri ağırlayarak ziyaretçilerin ilgi odağı haline geldi. Gelenekleri ve unutulmaya yüz tutmuş meslekleri canlandırmak için büyük çaba gösterilen müzede 'Sandık ve Çeyiz' sergisinden 'Antika Saray Sobaları' sergisine kadar bir çok alanda geçmişte atalar tarafından kullanılan ve günümüzde eskisi kadar bilinmeyen eserler ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

Elde avuçtakiyle başladı

Ayrıca müze 'Yaşayan Müze' olması nedeniyle sergilenen el sanatlarının ustaları ziyaretçileri tezgâhların başında bekleyerek eserler hakkında bilgi veriyor. İsteyen ziyaretçiler ise nostaljik tezgahlarda el sanatlarını icra edip, geleneksel berberler tarafından tıraş olabiliyor.

Müze'nin 'Yenilenebilir' olması dolayısıyla monotonluğun önüne geçiliyor ve 6 aya yakın bir sürede müze sürekli yenilenerek 6 öy önce gelmiş ziyaretçisini yeniden bekliyor.
Müze'nin Tire'ye çok büyük bir değer kattığını belirten Tire Kent Müzesi Müdürü Edip Adanalı, "Müze'nin hiç bu kadar rağbet göreceğini düşünmemiştim. Müzeyi kurarken şehrin önde gelenlerinden fikir aldık. Daha sonra Tire'ye bir duyuru yaptık. Kent Müzesi kurulacağından bahsettik, destek ve yardımlarını talep ettik. Sağolsun herkes güzel karşıladı. Elinde avucunda ne varsa herkes teker teker bize getirdi" dedi.

Güven ortamı

İnsanlara güven duygusunu vermenin çok önemli olduğuna dikkati çeken Adanalı, şöyle konuştu:

"İnsanlar verdikleri malzemeye ne olduğunu bilmek ve görmek istiyorlar. Bize bağışlanan eserlerin altında bağışçıların isimlerini yazdık. Onların bize verdiği güvenin karşılığını verdik. Bize duydukları güvenden kaynaklı her geçen gün gelen bağışlar çoğalarak katlanıyor. Şu an sergilediklerimiz harici yaklaşık 5 depomuz dolu. Bu müzeyi kurarken en büyük düşüncelerimizden biri yaratıcı olmaktı. Biz Tire'ye yeni ve ilginç ne katabiliriz diye düşündük. Tire'nin geçmişini unutmaması için Yaşayan ve Yenilenebilen bir müze kurduk. Yaşayan derken mankenleri koyarak soğuk ve itici bir imaj yaratmak yerine direkt o işin ustasına rica ettik ve gelip buraya sanatını icra ediyor. Bunun yanında topladığımız eşyalarla beraber ziyaretçilere gelen misafirlerimizin tekrar gelmesi için sürekli sergilerimiz değişiyor."

Yenilik beklentisi

İnsanların gittikleri bir müzeye ikinci defa gitmediğini söyleyen Adanalı, aynı objeleri görmek istemediği için halkın sürekli yenilik beklediğini oluşturdukları bu müze ile fark yarattıklarını serginin sürekli değişmesinin insanların ilgisini çektiğini kaydetti. Müzeye aylar sonra gelip farklı konsept ile karşılaşan birinin çok şaşırdığını ifade eden Adanalı, "Biz ilk aşamada şehrin olgusunu bu kadar değiştireceğini düşünmüyorduk. İstanbul'dan ya da Dünya'nın çeşitli yerlerinden ziyaretçilerimiz var. Şu anda ziyaretçi sayımız yaklaşık 1 milyona ulaştı. Biz Tire'nin kalkınması açısından şehre hareketlilik kazandırdı." diye konuştu.

Avrupa'dan incelemeye geldiler

Adanalı Türkiye'de 31 kent müzesi olduğunu söyleyerek, bu liste içinde 16. sırada olduklarını 60 bin nüfuslu bir ilçenin böyle bir başarıya imza atmasının gurur verdiğini ifade etti. Avrupa Müze Akademisi'nin yarışmasından davet aldıklarını belirten Adanalı, "Avrupa'dan jüriler müzemize geldi. Çeşitli incelemeler yaptılar. Yaklaşık 148 müze arasında son 10 müze arasına kalarak kendi alanımızda büyük bir başarı elde ettik" ifadelerini kullandı.

Antika sobalar

Vatandaşların bağışladığı ve aralarında 150 yıllık olanların da bulunduğu 53 çeyiz sandığı, Tire Kent Müzesi'nde izlenime sunuldu. 'Antika Saray Sobaları Sergisi' düzenlendi. En eskisi 139 yıllık olan sobalar, büyük ilgi gördü. Meral- Öğül Orhan çifti, 25 yıldır topladıkları 48 antika sobayı, Tire Kent Müzesi'nde sergiledi. Sergide Almanya, Fransa, Çekya ve İskandinav ülkelerinde yapılan çini, emaye ve döküm sobalara yer veriliyor.