ABD'nin El Kaide lideri Usame bin Ladin'i yakalanma sürecini anlatan ve ünlü yönetmen Kathryn Bigelow'un imzasını taşıyan "Zero Dark Thirty" filminde yer alan El Kaide militanlarına işkence sahneleri ülke kamuoyunu ikiye böldü.Filmde CIA'in El Kaide tutuklularına uyguladığı suda boğma gibi "ağırlaştırılmış sorgu" teknikleri gerçeğe ve resmi kayıtlara uyumlu bir biçimde yer alıyor. Filmin ilk gösterimlerini izleyen eleştirmenleri, gazeteciler ve aktivistleri asıl rahatsız eden şey ise filmin ilk 45 dakikasında yer alan bu işkence anlarının Bin Ladin'in bulunması için faydalı ipuçları sağlamış olma ihtimali.
Bu durumun ABD'nin çok uzun zaman önce yasadışı ilan ettiği metotları, 2002 yılında yeniden kullanmaya karar vererek kıyamet kopmasına neden olan Bush yönetimini ağır bir dille eleştirenler için kabul edilemez olduğu belirtiliyor.
İŞkence gerekli miydi?
Ayrıca yanı sıra Senato İstihbarat Komitesi tarafından hazırlanan ve bugün onaya sunulması beklenen CIA sorgularıyla ilgili 6 bin sayfalık yeni bir raporda da kötü muamelenin Bin Ladin'in bulunması için "hayati bir önemi olmadığı" ifade ediliyor. Ancak raporun gizliliği sürüyor ve detaylarının kısa bir süre içinde de kamuoyuyla paylaşılması beklenmiyor. 
Dahası istihbarat yetkililerine göre, çeşitli seviyelerde işkenceye maruz bırakılan tutukluların bazıları yalan söylemiş olsa da bazılarının tamamen doğru, bazılarının da kısmen doğru ifadeler verdiği biliniyor. Dolayısıyla filmi görenlerin işkence ile Bin Ladin'in yakalanması arasında doğrudan bir bağlantı varmış algısına kapılmasından endişe ediliyor.